Tamer Heper Bunları anlayan anlamayanlara anlatsın
HABERİ PAYLAŞ

Bunları anlayan anlamayanlara anlatsın

Haberin Devamı

Bir süre önce kefil olacakların eşlerinden izin alacaklarına dair bir yazınızı okumuştum. Ancak affınıza sığınarak sormak durumunda kaldım. Bu bir şaka mıydı yoksa ciddi miydi? Y.B.

Böyle bir soruya muhatap olmaktan utanıp sıkılmadığım gibi açıkçası beklemiyor da değildim. Çünkü bu anlamdaki soru tek değil. Biraz beklemeyi tercih ettim, soruların arkasının geleceğini tahmin ediyordum. Hayır şaka falan değil tamamıyla gerçek. Konu Borçlar Kanunumuzun 584. maddesidir. Bakın madde aynen şöyle: “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızası ile kefil olabilir.

[[HAFTAYA]]

Bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” Madde aynen bu. Evet gerçekte madde şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. İnanamayacaksınız ama Temmuz ayında yürürlüğe girdi, hemen piyasada reaksiyonunu görmeye başladık. Özellikle banka kredileri sekteye uğradı. Kefil olacaklardan eş izni aranmaya başladığı için kredi talebinde bulunanlar müşkülde. Daha da yaygını, henüz bu konuda bir reaksiyon almadım ama gayrimenkul kiralarında görülecek. Kefil çoğunlukla gayrimenkul kiralarında istenilir. Şimdi kiralamalar nasıl yapılacak henüz bilemiyorum. Fakat ilginç bir şey daha yaşamıştım onu da aktarmak isterim. Bu yasa daha yürürlüğe girmeden bankalar kefalette eşin izni istemeye başlamıştı. Bu uygulama da sanki kredi verenlerin işine gelmiş gibi bir his uyanmasına neden oldu. Mantık aksini söylüyor, kredi veren kurumlar bu faizlerle yaşar, çoğunlukla firmaların peşinden koşarlar “ne olur bizden kredi alın” diye, ama gerçek farklı mantık farklı oldu bu defa. Eski kanunlarımızda bu veya buna benzer maddeler yoktu. Böyle bir maddeyi kanuna koymak kimin aklına geldi o da ilginç bir nokta. Şimdi biraz da dertleşeyim. Bakın yine Yeni Borçlar Kanunumuzun bir maddesini yazacağım. Madde diyor ki: “Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin kurulması ya da sürdürülmesi, kiracının yararı olmaksızın, kiralananın kullanımıyla doğrudan ilişkisi olmayan bir borç altına girmesine bağlanmışsa, kirayla bağlantılı sözleşme geçersizdir.” Ben bu maddede ne anlatıldığını anlamış değilim, anlayan da beri gelsin. Peki bu maddeler nereden akıllara geliyor? Ne demek istiyor? Anlamak mümkün değil. Bu maddeye benzer herhangi bir madde de daha önce kanunlarımızda yoktu, bu nereden çıktı? Elbette yeni bir kanun yapılacak ise mutlaka eskisinin izinden gidecek demek değildir ancak bir metin okunduğu zaman herkes tarafından anlaşılmalı ve aynı anlamda buluşulmalıdır. Herkes ayrı anlam yüklüyorsa o yazım başarısızdır. Şimdi de bir sonuca geleyim. BU MADDENİN UYGULANMASI 1.7.2012 TARİHİNDEN İTİBAREN SEKİZ YIL SÜRE İLE ERTELENMİŞTİR. Aslında bitmedi garabet devam ediyor ama yerim kalmadı, onu da bir başka zaman anlatırım.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder