Çözüm hukuk içinde olmalı

Her depremde utanç verici manzaralarla karşılaşmaya artık salıştık. Ben biliyorum ki bundan sonra olacak depremlerde de bugünkünden farklı hiçbir şey olmayacak. Geçmiş geleceğin aynasıdır. Tüm atılan nutukları çöpe atıyorum, tüm vaadleri yok sayıyorum, bilin ki ne eski binalar yıkılacak ne de bugünkünden farklı önlem alınacak. Hiçbiri olmayacak. Hani defalarca sele maruz kalan, birçok vatandaşımızın ölümüne neden olan Basın Ekspres yolunun kenarındaki binalar kaldırılacaktı?

Tam tersine her gün yenileri ekleniyor. Ancak yazımın nedeni bu değil. Bu deprem nedeni ile yeniden ortaya atılan muhteşem görüşler. Bunlar birilerinin evlerini elinden almaktan tutun da binaların yıkılıp yeniden yapılması için kat maliklerinin çoğunluğunun karar alması fikrine kadar varan bir yelpaze içinde yer alıyor. Hukuken bu olur mu?

[[HAFTAYA]]

Öncelikle gayrimankullerin Anayasa teminatı altındaki mal edinme özgürlüğü içinde olduğunu hatırlatayım. Sonra mala sahip olmayı ifade eden ayni hak kavramını anlatayım. Ayni hak dediğimiz mal edime hakkı mutlak haklardandır ve dokunulmazdır. Bunun istisnası kamulaştırmadır ki çok özel nedenlerin varlığı halinde çok özel şartlara bağlıdır.

Yapılırken neredeydiniz?

Şimdi gelinen durum şudur: Yıllar yılı oy alacağım diyen yönetim kadrosu, insanların gecekondu yapımına göz yumdu, hatta teşvik etti. Herkesin gözü önünde ruhsatsız, izinsiz, plan ve projesiz evler yapıldı. Buralarda oturanlara elektrik, su, gaz bağlandı. Yolları asfaltlandı. Onların kullandığı kaçak elektrik bedeli diğer zavallı vatandaşın faturasına yüklendi, şimdi deprem olunca gelin evlerinizi yıkalım deniliyor?

Sormazlar mı peki yapılırken neredeydin? Bu binalar yıkıldığında ve altında insanlar öldüğünde sormazlar mı “Buna kim izin verdi, kim göz yumdu?” diye. Anladığım manada hukukun hakim olduğu demokratik bir sistem varsa sormaları lazım. Bir başka teklif de kat mülkiyetine tabi binaların yıkılıp yeniden yapılması için tüm kat maliklerini rızası yerine çoğunluğun rızasının aranması gerektiği görüşü.

Anlatamıyoruz galiba, mülkiyet hakkından söz ediyoruz, dokunulmaz olan, Anayasa teminatında olan. Adamın evini kendi rızası hilafına, birkaç kişinin oyu ile yıkacaksan Anayasayı da rafa kaldırmış olursun. Yıktığın adamın tapulu malı, yani dokunulmaz olan. Bitirirken bari bir başka kuralı da hatırlatayım. Yapılan bir kanunsuzluğu bir başka kanunsuzlukla düzeltemezsiniz. Çözümü hukuk ve mantık içinde arayalım. Burası muz cumhuriyeti değil.