Tamer Heper Dava süresi geçmemiş
HABERİ PAYLAŞ

Dava süresi geçmemiş

Haberin Devamı

Kasabamızda 2003-2007 arasında kadastro çalışması yapıldı. Bu tarihlerde ağabeyim geniş arazileri kendi adına yazdırmış. Ben yurt dışındaydım, kendisine güvendiğim için araştırmamıştım ama durumu yeni öğrenince karşılıklı gayrimenkul satış sözleşmesi yaptık. Şimdi benim dava hakkım var mı? Satış vaadi geçerli midir? Avukatsız dava takip edebilir miyim? A.Y.

Okuyucumun üç sorusu var, sırası ile yanıtlayayım. Kadastro çalışmalarından kaynaklanan davalarda zaman aşımı süresi 10 yıldır. Sizin kasabada çalışma 2003-2007 arası yapıldı ise henüz 10 yıl dolmadığına göre sizin hataların düzeltilmesi için dava açma süreniz dolmadı. Dava açabilirsiniz. Kardeşinizle bir satış vaadi sözleşmesi yapmışsınız. Satış vaadi sözleşmeleri şekle bağlı sözleşmelerdendir. Öncelikle şekil şartına bakılır. Şekil de noterde düzenleme şeklinde yapılma mecburiyetidir.

[[HAFTAYA]]

Şayet bu şekilde yaptıysanız bu geçerlidir. Kendi aranızda düz beyaz kağıda sözleşme şeklinde yaptıysanız bu geçersizdir. Bunu yok sayabilirsiniz. Şayet geçerli yani şekil şartına uygun yaptıysanız dahi bu defa içeriğinin incelenmesinde yarar vardır. İçeriğinde bir yanlışlık olmasın, bir bilene inceletin. Üçüncü sorunuzun yanıtı basit, herkes kendi davasını açabilir takip edebilir. Ancak hukuk tekniği ve şekil şartları yönünden hata yapmayacağınızı düşünürseniz böyledir. Yok ‘şekil şartlarını ve olayın teknik özelliğin bilmem’ derseniz yapacağınız iş değerli bir iş olduğundan bir meslektaşıma başvurmakta elbette yarar vardır. Bizim hukuk sistemimizde dava takibi için avukat tutma şartı yoktur ama temennim o dur ki bir gün şu hususun önemi anlaşılır da her sözleşmede geçerlilik şartı olarak bir avukatın imzası aranır. Zira bilmeden yalan yanlış yapılan sözleşmeler nedeni ile adliyelerde önemli ölçüde mesai harcanmakta önemli kayıplara neden olunmaktadır. Bu basit önlem düşünülmeden yeni yeni yasalar yapıp işleri daha çok karıştırıyoruz. Birileri artık bunun önemini anlasa da bir önlem alsa.

Eksik bırakmışsınız


Ben emlak pazarlama işi yapıyorum. Bir gün bir çift geldi ve satışa sunduğumuz bir villayı görmek istedi. Ben de kendilerini satıcı ile karşılaştırdım. Bana satışta 10 bin lira vereceklerdi. Ayrıldık. Bir süre sonra öğrendim ki aralarında satış yapmışlar, benim param yok. Önce satışı inkar ettiler ama resmi kayıtlar karşısında kabul ettiler ama yine param yok. Şimdi elimde büroma geliş gidişlerine dair kamera kaydı ile görüşmelere tanık iki kişi var. Bunlarla dava açsam kazanır mıyım? A.A.

Üzülerek söyleyeyim ki kazanamazsınız. Sebebi de bu parayı haketmediğiniz değil, şekil şartına uygun sözleşme yapmayışınız. Zira sizin konunuz Borçlar Kanunu’nda yer alan tellallık sözleşmesidir. Tellallık sözleşmelerinin yazılı olma şartı vardır. Dolayısı ile dava açtığınızda ilk, sizden yazılı sözleşme istenilecek. Yazılı sözleşmenin olmadığı hallerde zaten başka delil dinlenmeyecek. Bu nedenle de kazanma ihtimaliniz yok diyorum. Bu vesile ile diğer meslektaşlarınıza da hatırlatmış olayım. Tellallık sözleşmesi (örneğin emlak komisyonculuğu) yapacak olanlar bunu ihmal etmemeli. Hatıra gönüle bakmadan yazılı sözleşme yapmalı. Zaten yazılı sözleşme yapmak ayıp değil ki son derece medenice bir davranış. Her ne kadar toplumumuzda halen yazılı sözleşme iyteyene “Ne yani bana güvenmiyor musun?” deniliyorsa da hepimiz bunda ısrar edersek toplum da buna alışır.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder