Dizilerdeki cehaletin zirvesi

Toplumumuz hukuki bilgiden o derece yoksun ki toplumu hukuki yönden bir nebze olsun aydınlatmak için 30 senemi verdim ama yine de gördüklerime inanamıyorum. Yayın organları, özellikle televizyonlar toplumun eğitim seviyesini yükseltmekte birinci derecede rol oynayan unsurlardır. Bir nevi okuldur. Ama o da ne! Televizyon dizisinde olay karakolda geçiyor, karakola gelen ve şikayetçi rolündeki oyuncu komisere hitaben “Komiserin bunlara en ağır cezayı verin” diyor. İnanılır gibi değil. Artık karakollarda ceza da mı veriliyor? Vatandaş öyle olduğunu zannedebilir ama vatandaşın evine kadar giren ve çoluk çocuk herkese etkili olan televizyonda karakollarda ceza tayin olunduğu izlenimi verilirse vay halimize.

[[HAFTAYA]]

Bari bir hukukçuya sorun

Ayrıca defalarca yazdığım halde hâlâ dizilerde veya filmlerde hakimin eline tokmak veriliyor ve hakim sık sık bu tokmağı kürsüye vuruyor. Türk hukukunda hiçbir dönem hakimin elinde tokmak olmamıştır. Önümüzde bu gerçek dururken Amerikan filmlerinden örnek alıp Türk hakiminin eline tokmak vermek kara cahilliktir. Affedilmez hatadır ve bu hatayı yapan yapımcının filminin geri kalanını seyretmemek gerekir.

Yine bu filmlerin çoğunda (Tabii ki bu hatalar her filmde yapılmıyor) hakim sanık hakkında beraat kararı veriyor, kararı verince arkada duran jandarma duruşma kapısından çıkıp gidiyor, tutuklu sanık da elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor. Oysa sanık yine tutukevine döner ve oradaki işlemlerden sonra salıverilir. Hadi bu fazla teknik bir konu, mazur görelim ama yukarıda saydıklarım affedilmez hatadır. Bir film için kucak dolusu para harcayan yapımcı, bir duruşma sahnesi için bir hukukçuya rica edip doğrusunu öğrense ne olur?