Tamer Heper Güçler eşit
HABERİ PAYLAŞ

Güçler eşit

Bir cep telefonu aldım az para değil 7754 TL ödedim. Ancak telefon arızalı çıktı. İlgili satıcı firmaya başvurdum beni servise yönlendirdi. Burada arızası tespit edildi ancak satıcı firma bunu kabul etmedi. Tam üç defa ikisi arasında gittim geldim. Neticede bir telefon, ne bana yenisini verdiler ne de makul bir yol gösterdiler, sadece git gel. Bunlara karşı vatandaş ne yapabilir? K.S.

Doğrusu böyle durumlarda ‘vatandaş ne yapabilir’in hukuki yanıtı var. Ben bunu yazacağım ama yazacaklarım daha çok değeri yüksek ürünler için uygulanıyor. Değeri küçük ürünler için de tabii ki geçerli ama küçük değerler için koşuşturmak zaman kaybı ve iş kaybı zararı büyütüyor. Dolayısı ile satıcılar da bundan istifade ediyor gibi algılıyorum. Yani vatandaşı bezdirip takipten vazgeçirme politikası. Bir kere arızalı ürün için tüketici hakları hakem heyetine dilekçe ile başvuruyorsunuz.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Bunlar kaymakamlıkların bulunduğu yerlerde görev yapıyor. Bunlardan aldığınız kararla ürünü satana, getirene veya üretene başvuruyorsunuz. Karara uyarlarsa ne ala, uymazlarsa mahkemeye gidip tüketici hakları hakem heyeti kararına itiraz ediyorlar yani dava safhası başlıyor. Bunu da takip edeceksiniz. İşte değeri küçük ürünlerde böyle bir dava takibi işin içine girdi mi vatandaş bundan beziyor. Hatta şu sözü çok duydum, vatandaş diyor ki “Karşımızda bir firma var, avukatları belki de hukuk servisleri var, bu işlerde tecrübeliler, ben onlarla başa çıkamam”. Bu yüzden de dava takibi kendisine ağır geliyor takipten vaz geçiyor. Ancak kesinlikle söyleyeyim ki bu düşünce yanlış. Hak aramak için ne gerekiyorsa yapılmasından yanayım. Üstelik tüketici mahkemelerinden tüketici lehine ilginç kararlar çıkıyor. Hiçbir ürün için pes etmemenizi, ‘karşımdakiler güçlü’ gibi yanlış bir fikre saplanmamanızı tavsiye ederim. Her vatandaş tüketici mahkemesinde hakkını arar, karşısındakinin gücü de ona eşittir, siz de anlattıklarımı yapın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder