Tamer Heper Hak vermemek mümkün mü?
HABERİ PAYLAŞ

Hak vermemek mümkün mü?

Bir arkadaşımın paraya ihtiyacı vardı. Bankadan kredi aldım arkadaşıma verdim. O da bana teminat olarak şirket çeki verdi. Arkadaş krediyi geri ödemedi ben ödemek zorunda kaldım. İş geldi çattı çeki tahsile. Ancak çekin karşılığı yoktu ve ben bankaya faizi ile birlikte parayı ödedim, tahsile gelince paramı alamadım. Yardım edeyim dedim, cepten gitti. Bundan sonrası daha tuhaf. Karşılıksız çekten dolayı şikayet ettim, mahkeme çek bedelinin devlete ödenmesine karar verdi. Bu ne iş? B.K.

Önce diğer okuyucularım için bir açıklama yapayım. Yıllardır alışmışız, karşılıksız çek vermenin cezası hapistir. Evet yıllarca böyleydi. Ancak sonradan değişiklik yapıldı, daha önce karşılıksız çekten mahkum olmamış kişilere çek bedeli kadar para cezası tayin edilmeye başlandı. Hapis cezası verilebilmesi için birden fazla çekinin karşılıksız olması gerekiyordu. İşte okuyucumun aklının almadığı husus bu. Doğrusu mantıklı kimselerin aklının almaması da normal. Benim elimde karşılıksız bir çek var, bunun tahsili gerekir. Tahsil için de devletin gücü gerekir, yani ya icra daireleri veya mahkemeler.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Ancak ben alacağımın tahsilini beklerken devlet çek bedeli kadar paranın hazineye verilmesine karar veriyor. Peki bu para alınıyor ise ve alacaklı da bensem devlet niye alsın? Elbette bunda mantık yok. Ancak bu değişiklik yapılırken şu gerekçe ileri sürüldü: Artık kaderin cilvesi ekonomik güçlük nedeni ile çeklerini ödemeyenler hapis yatmayacak, para cezası ile cezalandırılacak. Peki ya alacaklı? Eski sistemde borçlu hapse girmemek için borcunu öderdi, alacaklı da alacağını almış olurdu, şimdi o para devlete gidiyor, niye? Elbette bunda yanlışlık tartışmasız. Şimdi de bir hatırlatma. Ekonomik kriz nedeni ile çek borçlularının ceza görmesine karşı olduğumu yazmıştım. Bir okuyucum asıl mağdurların çeklerini tahsil edemeyenler olduğunu, onları niye savunmadığımı sormuş. Hayır, karşılıksız çek yazanları savurmadım. Ancak vatandaşın elinde olmayan nedenlerle hiç kusuru yokken bir ekonomik kriz yaşandı. Elbette kriz dönemleri olağanüstü dönemlerdir ve olağanüstü tedbirleri gerektirir. Krize giren ekonomide karşılıksız çek patlaması da doğaldır. İşte bu dönemlerde halin icabına göre önlem alınmalıdır. Kriz nedeni ile birkaç çekini ödeyemeyen insanı hapse atarsanız yani çalışma imkanını tümden ortadan kaldırırsanız bu borçlar nasıl ödenir? Bu vatandaşın hapiste kalması da neyi halleder? Nitekim bunlar için süreli bir tahliye öngörüldü. Yani benim o tarihlerde önerim kriz dönemi içindi. Devlet halin icabına göre önlem alır, yani esnek olmalıdır, halin icabına göre esnek olmak kamunun yönetimi ve refahı için şarttır. Ancak alınacak önlemler makul ve mantıklı olmalı, problemleri çözmeye yeterli olmalıdır. Bunun için de devlet kademesi bilgili, tecrübeli, mantıklı, doğru karar vermeye yetkin kimselerden olmalıdır. Aksi hal kaostur.

Haberin Devamı

Kuru mülkiyet sahibisiniz

2003 yılında kullanma hakkı mal sahibinde kalmak kaydı ile bir daire satın aldım. Satış tapuda yapıldı. Bedeli de nakden ödendi. Binanın kat mülkiyeti var ama iskanı yok. Bu nedenle toprak tapusu almak durumunda kaldım. Şu anda içinde kiracı var ama kiraları eski ev sahibi alıyor. Burada kira kime ait. Satanın mirasçısı amca çocukları. Ölümü halinde tapuyu iptal ettirebilirler mi? E.Y.

Haberin Devamı

Neresinden başlasam bilemiyorum ki? İsterseniz önce sizin yanlışlarınızı düzelteyim. Birincisi siz bir dairenin kuru mülkiyetini satın almışsınız. Satan intifa hakkını saklı tutmuş. Yani o intifa hakkı sahibi, siz kuru mülkiyet sahibisiniz. Satan ölene kadar buradan yararlanacak, siz uzaktan bakacaksınız. Dolayısı ile bugün içindeki kiracının kiralarını intifa hakkı sahibi olan satıcının alması doğru burada bir yanlış yok. Sonra, diyorsunuz ki kat mülkiyeti var ama iskan izni yok. Böyle şey olmaz. Bir binada iskan izni yoksa kat mülkiyeti kurulamaz. Burada yanlışınız var. Sonra bir başka yanlış, iskan izni olmayınca topraktan hisse aldığınızı söylüyorsunuz. Aldığınız tapu topraktan hisse tapusu değil, kat irtifak tapusu. Basbayağı tapu yani, geçerli bir tapu. Dolayısı ile üzerinde yazılı olan bağımsız bölümün malikisiniz. Burada da yanlış izlenim edinmişsiniz. Geleyim mirasçılara. Siz bedelini ödeyerek tapuda satın aldığınıza göre kuzenlerin satışı iptali ihtimali uzak. Özel halleri bilme imkanım yok ama olayda bu ihtimali çok uzak olarak görüyorum. Dairenizi güle güle kullanın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder