Herkes sapıttı mı?

Son günlerde ilginç cinayetlere tanık olmaya başladık. Sokakta iki kişi tanışıyor, biri diğerini evine davet ediyor, birlikte eve gidiyorlar sonra biri ötekini öldürüyor. Niye öldürdün diye soruyorlar ‘cinsel ilişki teklif etti’ diyor. Bu iş bu kadar kolay mı? Neler oluyor bizim topluma, gerçekten aynı cinsler arası ilişki bu kadar yaygın mı? T.T.

Doğrusunu isterseniz iki kişi arasında geçen olayların ne olduğunu bilmek mümkün değil. İşte suç işleyenler de bunu bildikleri için ya cinsel ilişki teklif etti veya anama küfür etti falan diyorlar. Peki gerçekten cinsel ilişki mi teklif ediliyor, yoksa millet durduk yerde birbirinin anasına karısına küfür mü ediyor? Bunu da tam olarak bilemiyoruz ama birinin hiç tanımadığı bir diğerini eve davet etmesi sonra da cinsel ilişki teklif etmesi hayatın olağan akışına ters geliyor.

[[HAFTAYA]]

Ben de toplumun bu kadar dejenere olduğunu düşünmüyorum. Benim aklıma gelen şu: Bir insanı öldürmenin cezası ağır. Ancak bizim kanunlarımızda verilen cezaları azaltmak için pek çok bahane var. Bunlardan biri tahrik. Şayet suç tahrik sonucu işlenmişse ceza bayağı azalır ağırlaştırılmış müebbet hapis yerine 18 yılla 24 yıl arası, müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası verilir. Bu halde insanlar tahrik iddiasına sığınmaz mı? Sığınır. Buna bir de mahkemedeki iyi hali katın, çünkü mahkemede sessiz sedasız duranların da cezasından indirilir, al sana kurtuluş. Onun için anama küfür etti de denilir, cinsel ilişki teklif etti de denilir. İşte her olayın arkasındaki sır budur.

İki borcun konusu ayrı

Elektrik kullanımımdan olayı bana ceza gelmişti ama ben cezayı ödeyemedim. Şimdi af yasası çıktı ödemek istedim. Borcum yaklaşık 15 bin liraydı. Kuruma gittim bana önce avukatlık ücretini öde işlemlerini ondan sonra yaparız dediler. Benim önüme 50 bin lira borç koydular. Böyle şey olur mu? R.

Bu ilk şikayet değil. kısa bir süre önce bir başka kurum için benzer bir mektuba yanıt vermiştim. 6111 sayılı yasa bir af yasası değil, bir yeniden yapılandırma yasası. Borçların ödenmesinde kolaylık sağlayan, cezaları kaldıran ama taksitlendirme yapıp belli taksit aralıklarına enflasyon yüzdesi oranında faiz ilave ederek borçları tasfiye eden bir yasa. Yani borçlulara bir imkan. Ancak bunu avukatlık ücretini ödeme şartına bağlamak doğru değil. Hukuki de değil. Bir kuruma olan borç ayrı bir husus. 6111 sayılı yasa kurum borçlarını yapılandırdı. Avukata olan borç yine borç ama ayrı bir borç. Dolayısı ile yapılandırma avukatlık ücreti ödeme şartına bağlanamaz. Buna bağlayarak işlem yapmayan memur görevini kötüye kullanmıştır yani suç işlemiştir. Üstelik bu nasıl bir yapılandırmadır ki 15 bin liralık borç 50 bin liraya çıksın? Bunun mantığı olmadığını ifade etmekten başka bir şey söyleyemiyorum. Çünkü olayın esasını bilmediğim için incelemeden çok iddialı konuşmak hatalı olur. Ancak ortada bu yönde de bir hata var gibi.