Tamer Heper İki ihtimal var
HABERİ PAYLAŞ

İki ihtimal var

Haberin Devamı

Bir miras paylaşıldıktan sonra ortaya yeni mirasçılar çıkar da mirasçılıklarını ispat ederse onların hakkı ne olur? M.Ş.

Okuyucumun sorduğu konu biraz tartışılması gereken bir konudur. Zira bir kimse öldüğünde mirasçıları resmi işlemleri yapabilmek için mahkemeden (şimdi artık noterlerden de) veraset ilamı alır. Veraset ilamında ölenin mirasçılarının kimler olduğu görülmektedir. Bunların mirasçılığına, kanunda yazan yüzdelerde olmak kaydı ile karar verilir. Bu veraset ilamıdır. Yani mirasçılar, nüfus kayıtlarından izlendikten sonra verilir.

[[HAFTAYA]]

Bu kayıtlarda görülüp de ortada olmayan kimseler için kanunda açık hüküm var. Bunların payları mahkemeler tarafından resmen idare olunur. Bir gün ortaya çıkarlarsa da kendilerine iade edilir. Ancak hatalı kayıtlar nedeni ile gerçekte mirasçı olup da veraset ilamında görülmeyen ancak sonradan mirasçılığını ispatlayan kimseler varsa mirasçılar aralarında paylaştıkları mallardan bir kısmını geri vermek zorunda kalırlar. İlk verdiğim örnekte mirasçı oldukları bilindiği halde kendileri ortada bulunmayanların malları 10 yıl müddetle resmen idare olunur. Sonradan gaipliklerine karar verilir ve gaibe ait hükümler uygulanır.

Süre 5 yıl

1993 yılında üç gün işe gittim, iki gün de okula. Ancak o tarihlerde sigortalı gösterilmemişim. Bir avukata danıştım, “Mahkeme marifeti ile karar alırım” dedi. Dava açtı ama kaybettik. Şimdi dosya Yargıtay’da acaba bu karar bozulur mu? B.Ö.

Değerli okuyucum, hukuk fal bakma sanatı değildir. Hukukta, yasalar ve bu yasalara uygun delillere göre karar verilir. Bu böyle iken bazen mahkemelerden hatalı karar çıkmaz mı? Çıkar elbet. Bu işler biraz da kanunların yorumuna kalmış, farklı bir yorum farklı bir kararın çıkmasına neden olur. Peki yanlış karar verilmez mi? Verilir... Mahkemelerden hiç yanlış karar çıkmaz, diyebilir miyiz? Mümkün mü? Yanlış da çıkmış olabilir ama dosya hakkında hiçbir şey bilmeyen biri “Karar doğrudur Yargıtay onar” veya “Karar yanlıştır Yargıtay bozar” diyemez. Derse o yanlış yapmış olur. Ancak belki mahkemenin gerekçeli kararı bir izlenim verebilirdi. Ne gibi? Örneğin bu gibi geçmiş çalışmaların sigortalılıktan sayılması davasında bir zamanaşımı süresi var, bu 5 yıl. Sizin olayınızda 5 yıl geçirilmiş. Ret sebebi kuvvetle muhtemeldir ki budur. Buna da Yargıtay bakacak. Bu safhada artık bizim ‘bozulur’ veya ‘bozulmaz’ demek gibi bir imkanımız yoktur, sonucu bekleyin derim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder