Tamer Heper İkisi farklı
HABERİ PAYLAŞ

İkisi farklı

Haberin Devamı

Çok yakın zamanda ipoteğin kendiliğinden kalkmayacağını yazmıştınız. Oysa elimde iki sene içinde haczin kalkacağına dair karar var. Hangisi doğru. Örneğin elimde bulunan iki gayrimenkule 1973 ve 1980 yıllarında konulmuş haciz ve ipotek var. Bunların durumu ne olur? H.Y.

Görüyor musunuz, okuyucularımla karşılıklı konuşur gibi olduk, bir tek kahvemiz eksik. Evet okuyucumun sorusuna geleyim. Dikkat ederseniz biz ipotekten söz ettik, oysa okuyucum hacizden söz ediyor. İpotek başka haciz başka. Konu haciz olduğunda söyledikleri doğru. Bir mala haciz konulduğunda hiç işlem yapmadan belli sürelerde beklenirse haciz düşer. Bu süre menkullerde bir yıl, gayrimenkullerde iki yıldır. Ancak bu süreler ipotek için söz konusu değil. İpotek bir gayrimenkul teminatıdır.

[[HAFTAYA]]

Karşılıklı anlaşarak tesis edilir tapuya tescil olunur. Ancak haciz tek taraflı bir işlemdir. Borçlu aleyhine yapılan takip kesinleşirse alacaklının talebi ile sahibi olduğu gayrimenkule haciz tatbik edilir, bu da tapuya işlenir. Ancak iki sene içinde hukuki işlem yapılmazsa haciz kendiliğinden kalkar. İpotekle hacizi karıştırmamak lazım. Okuyucumun sahibi olduğu gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kalkmış olması lazım. Bunun için icra dosyasını bir incelesin. Kalkmadığını görürse icra müdüründen talepte bulunacak ve tapuya haczin kalktığına dair tezkere gönderecek.

Hissesi yok mu?

Annemden kalan gayrimenkulü müteahhide verdik, daire yapıldı ama küçük kardeşim eve girmiş kilidi de değiştirmiş, biz dışarıda kaldık. Buna karşı ne yapılabilir? C.K.

Şimdi yine kahve falı bakmam gerekecek. Okuyucum küçük kardeşinin eve girdiğinden söz ettiğine ve gayrimenkulün de annesinden kaldığına göre demek ki küçük kardeş de bu gayrimenkulde hissedar. Demek ki yapılan gayrimenkulde de hissesi var. Şayet tahmin ettiğim gibi hisse sahibi ise: Hisse sahibi olan biri hisse oranı ne olursa olsun gayrimenkule girip oturuyor ise o artık malik sıfatı ile oturuyordur. Dolayısı ile onu çıkartmak mümkün değildir. Ancak diğer hissedarlar hisseleri oranında kullanma bedeli yani ecrimisil talep edebilirler. Yani o kardeş sanki kirada imiş gibi oturur. Ancak pek ihtimal vermemekle birlikte şayet küçük kardeşin hiç hissesi yok ve bu dairede hiç hakkı yoksa bu halde dairede fuzuli şagildir, yani hiçbir hakka dayanmadan oturan biridir. O halde oradan tahliyesi gerekir. Bunun için iki yol var. Birincisi 3091 sayılı kanuna göre idari yoldan tahliyedir ki kısa bir yoldur. Kaymakamlığa müracaat ile evden çıkarılması talebinde bulunulur. Kısa bir incelemeyle kaymakamlık tahliyesine karar verir. İkinci yol yine fuzuli işgal nedeni ile dava yoludur ki mahkemeden dava sonucu alınacak kararla icra marifeti ile tahliyesi sağlanır. Ancak olayda ikinci anlatımıma yer olmadığı kanaatindeyim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder