Giriş
Önümde iki adet kredi kartı hesap özeti var. Alışveriş bedelleri ile taksit tutarları yazılı, bunlar tamam. Başka ilaveler de var. Bunlardan ilki 45 TL kart ücreti. Bu nasıl karttır ki insanın cebine zorla sokarlar sonra da 45 TL gibi bir parayı kart bedeli diye cebinizden alırlar. Bunu anlamak mümkün değil. Hesap özetinde görülen bir husus var. Bu bedele itiraz olunmuş, itiraz üzerine bedel kaldırılmış. Ya itiraz etmeyenler veya edemeyenler? Bu parayı kart sahibi sayısı ile çarpın bakalım karşınıza nasıl bir rakam çıkacak. (Benim önerim, kart bedelleri için itirazda bulunun; olumlu yanıt alamazsanız tüketici sorunları hakem heyetine başvurun; o dahi olmadı ise tüketici mahkemesine gidin, iade alırsınız. Hatırlatayım, tüketici mahkemesine başvuru ücretsiz.) Bitmedi, ekstrede 1.5 TL ödeme ücreti var. Bu ne demek? Kart borcunuzu ödemişsiniz, bunun için sizden 1.5 TL para kesmişler. Yani, para ödemek de parayla. Var mı böyle bir şey? Bunun için para almayı kırk sene düşünsem aklıma gelmez. Durun bitmedi. Hesap özetinde alışveriş faizi var. 6.72 TL. Ödemede hiç gecikme yok ama alışveriş faizi var. Bu ne demek? Alışverişte kullanmayacak isem bu kartı niye verdiniz? Bitti sanmayın daha bitmedi. Hesap özetinde alışveriş faizinden başka bir de 0.23 TL gecikme faizi var. İyi ama yukarıda söyledim ödemede hiç gecikme yok, peki hem alışveriş faizi hem gecikme faizi ne mana? Üstelik hiç gecikme yokken. Bunun için bir açıklama aldık. Efendim borç 710.16 TL, ödeme 710 TL geri kalan 16 kuruşa bir aylık faiz yürütülmüş 23 kuruş. Yani aylık yüzde 150, yıllık yüzde 1800 iyi mi? Bu ne şiddet, bu ne hiddet, bu ne biçim faiz? Ne yazık ki bunların hiçbirinin makul açıklaması yok. Okuyucularımın dikkatini çekmek için bu örneği verdim. Hesap özeti bende. Okuyucularım bu tuzaklara düşmesin, hesap özetini iyi incelesin. Bir kuruşunun hesabını sorsun. Verdiğim örnekteki rakamları kart sayısı ile çarparsanız korkunç bir servet çıkar karşınıza. Geçim sıkıntısı içindeki vatandaşımın bu tuzaklara razı olmayacağını biliyorum. Sigorta şirketlerinden de şikayet var, o da bir başka gün.
Sözleşmeyi mutlaka yazılı yapın
İçinde kiracı olan bir dairem var. Kiracı kirayı zamanında ödemiyor, kiraya zam yapmıyor. Ulaşabileceğim bir iletişim bilgisi yok, yazılı sözleşme yok. Kiracıyı çıkarabilir miyim? S.I.
Önce bir hatırlatma. Kira sözleşmelerinin şekil şartı yoktur. Kira sözleşmeleri yazılı olabileceği gibi sözlü de olabilir. Ancak hiçbir zaman sözlü olarak yapılmasını tavsiye etmiyorum. Mutlaka ama mutlaka yazılı yapın. Zira kiracı ile problem başladı mı elinizdeki en önemli dayanak yazılı sözleşmedir. Zira sözlü olduğunda bilin ki kiracı sizin iddianızın tersini söyleyecektir ve zaman kaybına neden olacaktır. Gelelim sizin durumunuza. Kiracınızın kira bedellerini geç ödemesi halinde kendisine bir ihtarname göndererek kirasını otuz gün içinde ödemesini isteyebilirsiniz. Otuz gün içinde ödenmeyen kira bedeli tahliye nedenidir. Şayet otuz gün içinde öderse sonraki ilk geciken ay için bir ihtar daha gönderirsiniz. Bu ikinci haklı ihtardır ve bir tahliye nedeni daha elinizde olur. İletişim bilgisi olmadığı ifadesini anlayamadım, elinizde kiracının adresi de mi yok. İhtarnameleri bu adrese göndereceksiniz, dava açmak gerektiğinde tebligatlar bu adrese yapılacak. Kira artırımına gelince. Dönem sonlarında kira zammı isteyebilirsiniz, tamam da işte ilk problem burada başlıyor. Sözlü anlaşmalarda kiranın başlangıcını ispatlamak zor. Ancak zor dahi olsa dönem sonu itibariyle talepte bulunacaksınız, yeni dönem başında da zammı bekleyeceksiniz. Olmadı dava yoluna gideceksiniz, durduğu yerde zam yapan kiracı kaç kişi? Bunun başka yolu yok.
