Kabul anlamına

Pazarlama sisteminden şikayetçiyiz. Hergün birkaç teleon ve onlarca mesaj canımıza tak etti. Bir de haberimiz olmadan gönderilen bazı şeyler var ki bunların arasında kredi kartları da bulunuyor. Bu ürünler için durduk yerde borçlanıyor muyuz? Borçlanmamak için ne önerirsiniz? T.Z.

Bu şikayeti son yıllarda o kadar çok duyuyorum ki, özellikle telefonlarda karşınıza çıkan biri “... Bey ile mi görüşüyorum?” diye soruyor. “Evet” der demez motor gibi sıralamaya çalışıyor, size bir şeyler pazarlamaya, okeyinizi almaya çalışıyor.

[[HAFTAYA]]

Bu konu insanları o kadar canından bezdirdi ki bazı yerlerde (onaylamamama rağmen) bu kabil telefonun öbür ucundakileri hakaret anlamına sözler söylenip görüşme reddolunuyor. Benim arzum gerek telefonun ucundaki ferdin hakaret duymasının, gerekse pazarlanan ürüne karşı antipati duyulmasının önlenmesi bakımından bu itici pazarlama yönteminden vaz geçilmesidir. Sizlerden habersiz talep olmadan gönderilen ürünler konusunda ise yeni kanunumuzda hüküm var. Eskiden böyle bir hüküm yoktu, yeni Borçlar Kanunu’nun 7’nci maddesi diyor ki: “Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz. Bu şeyi alan kişi onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü değildir.” Yani açık yanıtı olmadığı takdirde kabulü anlamı çıkmayacaktır. Aklınızda bulunsun.

Çek elden çıkarsa

Eskiden elimizdeki çeki kaybettiğimizde bankaya talimat verip çeki ödemeyin diyebiliyorduk. Şimdi hâlâ bu imkanımız var mı? M.R

. Evet Türk Ticaret Kanunu’nda böyle bir hüküm vardı, önce çeki yazıp verirdiniz, sonra bankaya, “İsteğim dışında elimden çıktı, ödeme” derdiniz, banka da ödemezdi. Ama bu madde o kadar istismar edildi ki kaldırılmak zorunda kalındı. Zaten sonradan da Türk Ticaret Kanunu toptan kaldırıldı. Şimdi benzer bir madde var, şöyle: “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilebilen çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil, ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” 790’ıncı madde ise şöyle: Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” Elbette çekin kimde olduğu bilinmeyen hallerde mahkeme kararı ile iptalini talep hakkı saklıdır.