Tamer Heper Kim malik?
HABERİ PAYLAŞ

Kim malik?

Haberin Devamı

Dedem 1930 yılında Florya’da arazi almış, tapusunu çıkarmış. O tarihte tapu Osmanlı tapusu ilim tahtaya yazılmış. Bunu yeniden çıkarmak için nasıl bir dilekçe vermeliyim? M.G.

Doğrusu eskiden kalma çok tapu gördüm ama tahtaya yazılanını hiç görmedim. Üstelik 1930 yılında Osmanlı tapusundan söz ediyorsunuz. Yani Cumhuriyet’in ilanından yedi yıl sonra. O tarihte hâlâ Osmanlı Tapusu nasıl verildi bunu da anlamakta güçlük çektim. Zira ilk tapu teşkilatı her ne kadar 1847 yılında Defterhane-iş Amire Kalemi adı altında kurulmuş ise de Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra 1924 yılında Tapu Umum Müdürlüğü altında yeniden teşkilatlanmış 1925 yılında da buna kadastro birimi eklenmiştir.

[[HAFTAYA]]

Yani 1930 yılında tahtaya yazılı Osmanlı tapusu acaba bir yanılgı mı? Deyin ki bunlar doğru ancak bugün söz konusu arazinin tapu kaydı kimin adına önce bunu bilmeniz lazım. Şayet mevkiini tam olarak biliyorsanız pafta ve parsel numaraları ile tapu sicil müdürlüğünden araştırmanız yazım. Bir ihtimal tapu kaydı halen dedeniz adına ise yapacağınız şey sadece dedenizden bu yana aile tablosunu içerir veraset ilamı almak. Ancak başkaları adına tescilli ise o halde ortada hukuki bir ihtilaf vardır ve olay dava konusudur. Yani dilekçeyi mahkemeye dava dilekçesi olarak vereceksiniz.

Çok erken gidin kemer takmayın

Benim epey zamandır süren bir davam var. Şişli Adliyesi’nde görülüyordu. Geçen gün duruşmaya gittim ama mahkemeyi yerinde bulamadım. Meğerse taşınmış. Yeni adliyeye gittim bu defa Şişli mahkemelerini bulamadım. Sonuçta duruşmayı kaçırdım. Şimdi ne olacak? K.Y.


Şimdi ne olacağını en son söyleyeyim. Çünkü bu konuda daha önce söylenecek sözler var. İşi mahkemelere düşmemiş vatandaş İstanbul’daki durumu bilmez. İstanbul sur içindeki mahkemeler artık yerlerinde değil. Hepsi Çağlayan’da yapılan yeni adliyeye taşındı. Bu adliyeye gittiğinizde de mahkemenizi eski adıyla olduğu gibi Fatih Adliyesi, Şişli Adliyesi vs. diye aramayacaksınız. Artık onların isimleri kalktı. Şimdi hepsinin adı İstanbul Mahkemeleri. Adliyesi de İstanbul Adliyesi. Peki ilçelerdeki mahkemelerin birer numarası vardı, örneğin Fatih 2. Asliye Hukuk veya Şişli 1. Sulh Hukuk diyorduk. Şimdi bu numaralar ne oldu? Onlar da değişti. O mahkemeler yeni numara aldı. Peki karışıklık bitti mi? Hayır daha var. Ekim başına kadar ticaret mahkemeleri üç hakimliydi, şimdi tek hakimli. Üç hakimli mahkemeler tek hakimliye inince o mahkemedeki dosyalar da üçe bölündü. Heyetten ayrılan üyeler yeni kurulan ticaret mahkemelerine verildi ve eski dosyalar onlarla birlikte yeni mahkemeye gitti ama bu defa da hem mahkeme numarası değişti hem de esas numarası değişti. Nasıl, güzel değil mi? Şimdi kendi mahkemenizi ve yeni numara almış dosyanızı bulmak için çok yol kat etmeniz gerekiyor. Onun için tavsiyem duruşma günü gelmeden adliyeye gidip dosyanızın peşine düşün. Çünkü duruşma günü geldiğinde onu aramak için çok uğraşacaksınız ve duruşmayı kaçıracaksınız. Şayet duruşma günü gelir, izini sürerim derseniz en az bir saat önce gelin zira sizi kapıda karşılayan özel güvenlik şirketleri kapıda sıraya sokup sizi pantolon kemerine kadar soyuyor. Bu nedenle adliye kapısında pantolonunu bağlamakla meşgul yüzlerce kişi arasına katılacaksınız ki korkunç bir görüntü söz konusu. Çağdaş bir yapıya hiç ama hiç yakışmıyor. İsterseniz adliyedeki yetkili kişilerin uyarısı ile daha makul bir önlem düşünülene kadar pantolona kemer takmayın daha iyi. Peki sizin dava ne oldu? Şayet davacı iseniz çok kötü. Davanız müracaata kaldı, üç ay içinde dilekçe verip yenileyin. Sonra da çok dikkatli olun ikinci defa da benzer şekilde müracata kalırsa davanız tümüyle gider. Davalı iseniz bu kadar büyük risk yok, hemen adliyeye uğrayıp dosyanızın son zaptından bir fotokopi alın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder