Giriş
Bir gazetede "babaya ilgisiz kalan evlada miras yok" başlıklı bir yazı okudum. Bizim de bakıma muhtaç ana-babamız oldu. Ben kardeşime bir ay sen bak bir ay ben bakayım diye teklif götürdüm ama reddetti. Annem ve babam bakıma muhtaç durumdaydı yaklaşık onbeş sene baktım. Önce annem sonra da babam vefat etti, oturdukları 40 M2 lik ev kaldı. Şimdi komşular dava aç biz şahidiz sen baktın diyorlar. Dava açsam birşey elde edermiyim? ? S. Ö.
[[HAFTAYA]]
Şöyle uzaktan bakıp "dava aç" demek kolay da bir de ne davası açacağınızı söyleseler de önünüz açılsa. Babaya ilgisiz kalan evladın durumu ne? Önce ona bakalım. Bir kerre ana babanın evladına bakması nasıl hem ahlaki hem hukuki bir görev ise, evladın da ana-baba ya bakması hem ahlaki hem de hukuki bir görev. Ahlakisini toplum yargılar, en ağır müeyyidesi ayıplamadır. Aslında ayıplanma ağır bir müeyyidedir ama bizde pek önemsenmez. İşin hukuki kısmına gelince. Ana-baba ya bakmamanın iki müeyyidesi var. Birincisi, ana-baba hayatta iken gerekçesini de göstererek evladı mirasçılıktan çıkartmaktır. Bunun için miras bırakacak olana karşı ağır bir suç işlemiş olmak veya evladın aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olma şartı vardır. Ancak bu hakkı miras bırakan hayatta iken kullanır. İkincisi ise miras bırakının ölümünden sonra söz konusu olur. Bunun da şartları vardır. Şöyle: Miras bırakanı öldüren veya öldürmeye teşebbüs eden, miras bırakanı sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getiren, veya ölüme bağlı tasarruf yapmasını aldatma veya korkutma ile önleyen veya ölüme bağlı tasarrufunu yok edenler mirastan yoksun bırakılır. Şimdi sizin olayınızda bunlar sanırım yok, sadece bakma gibi ahlaki bir görevi yerine getirmeme var. Kardeşiniz bunun ayıbını yaşayacak, şayet dert ederse:Demek ki yasanın aradığı hususlar sizin olayda yok. Ancak düşünülebilecek bir nokta var o da, sizin bakım için yapmak zorunda kaldığınız mutad masraflar dışında bir gideriniz var ise buna katılmasını sağlamak için tazminat talebinde bulunmak. Bunu bir düşünün.
