Özel nisap var

Bir yazınızda Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25’inci maddesi uygulamasında kat malikleri kurulu kararı gerektiğini yazdınız. Bizim de böyle bir problemimiz var. 72 bağımsız bölümümüz var, biz böyle bir kararı alabilir miyiz, özel nisap var mı? S.M.

Okuyucumun sözünü ettiği 25’inci madde, bağımsız bölüm maliklerinden çekilmez hal alanların elinden dairelerinin rayiç değerle alınması maddesidir. Bu hususta öncelikle bağımsız bölüm malikinin ne zaman çekilmez hal aldığının belirlenmesi gerekir. Kanun bu maddeyi düzenlerken sınır koymamıştır. Bu husus için maddede kullanılan cümle şudur: “Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek sureti ile diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse…” Demek ki mülkiyetin devri nedeni geniş tutulmuş.

[[HAFTAYA]]
Ancak maddenin devamında bunun için birkaç örnek de verilmiş. Örneğin bir kat malikinin ortak giderlerden veya avanstan kendine düşen payı ödemediği için aleyhine iki yıl içinde üç defa icra takibi yapılması veya dava açılmasına sebep olunması örneklerden biridir. Ancak dediğim gibi bu bir örnektir. Tek neden değildir. Bu kararı almak için karara, kat malikleri kurulunda (aksi kararlaştırılmış olmadıkça) sayı ve arsa payı oranında katılım olması gerekir. Aksi, yönetim planı ile karar altına alınmış olabilir. Ancak bu karar alındıktan sonra da açılan davada hakim karar ermeden önce daire bedelinin bankaya yatırılmasına karar verir. Bu para üç aylık vadeli hesaba yatar. Tabii ki burada kararın kesinleşmesi için geçecek süreyi ve bu paranın bankada bağlı kalacağı zamanı da düşünürsek, karar alma safhası, bankaya para yatırma safhası, temyizi bekleme safhası derken, bu girişimde bulunanlar pişman olmazsa bu madde yürür. Yoksa madde adeta yürümesin diye değişiklik yapılmış gibidir. Örneğin paranın bankaya yatırılıp aylarca hatta kararın bozulması halinde senelerce bankada kalmasının yerine, örneğin ‘para yatırmadan tapuda tescil yapılamaz’ denilebilirdi. Bu halde de hukuki bir ihtilafa bankaların sokulması, paranın belirsiz süre atıl kalması önlenirdi.

Bedeni zararlar DASK kapsamında değil

Babamızdan bize on civarında bağımsız bölüm miras kaldı ancak gördük ki hiçbirinin deprem sigortası yok. Peki bir gün deprem olur da binada oturanlardan ölen olursa, bizim deprem sigortası yaptırmayışımızdan dolayı tazminat ödeme mükellefiyetimiz doğar mı? Ş.A.

Zorunlu deprem sigortası, depremde hasara uğrayacak olan binalar için getirilmiş bir sistemdir. İlgili kanun hükmünde kararnamenin maddeleri içinde teminat dışında kalan haller sayılmıştır. Bunların içinde şunlar var: “Her türlü taşınır mal, eşya ve benzeri. Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar. Manevi tazminat talepleri. Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar. Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusuru ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar.” Bunlar sigorta kapsamı dışındadır ve gördüğünüz gibi bedeni zararlar da kapsam dışıdır. Dolayısı ile tek başına zorunlu deprem sigortası yaptırmamış olmak, sorduğunuz konuda sizin sorumluluğunuzu gerektirmiyor.