Reise ihtiyaç varmış

Yeni kanunda evde aile reisi kavramı kaldırılmış. Yani artık erkek aile reisi değilmiş, peki bunun yerine ne geldi, yani kimin sözü geçiyor? L.Y.

Evde erkeğin aile reisi olmasının tarihe karıştığı günden bu yana tam 10 sene geçti. Bu soru erkeklerin aklına yeni geldi. Demek ki erkeklerimiz bu reisliği zaten fazla benimsememiş. Evet tam 10 senedir erkek artık evin reisi değil. Kanunun genel söylemine bakılırsa artık evde reis yok. Eskiden eşler arısında bir konuda anlaşmazlık olursa evin reisinin yani erkeğin sözü geçerdi.

[[HAFTAYA]]
Şimdi eşitlik halinde ikisinin de sözü geçmiyor (tabii bileği kuvvetli olandan söz etmiyorum, kaba kuvvete yer yok). Şimdi durum bu ama biliyorum ki bunun arkasından bir soru mutlaka gelecek. Peki bir konuda eşler anlaşamıyorsa olay ortada mı kalacak? Örneğin yeni doğan çocuğa isim koyma konusunda anlaşma olmazsa çocuğa isim konulmayacak mı? Herhalde konulacak, çocuk isimsiz kalacak değil ya. Peki nasıl olacak? Anlaşamamaları halinde eşlerin hakime başvurması genel kural. Demek ki hakime gidecekler ve çocuklarına isim koymasını hakimden isteyecekler. Bu çok daha mantıklı bir çözüm değil mi? Yani hakim ana-babadan daha iyi becerir bu işi... Evde erkeğin reisliğinin son bulmasına rağmen kanunda bir de madde var. Diyor ki: “Aile halinde yaşayan birden çok kimsenin oluşturduğu topluluğun, kanuna sözleşmeye veya örfe göre belirlenen bir ev başkanı varsa evi yönetme yetkisi ona ait olur.” Eh bizde yıllar yılı hatta yüzyıllardır örfe göre evi yönetmek erkeğe düştüğüne göre demek ki aslında değişen bir şey yok ve hatta bir evde bir reis de gerekiyor ki kanuna bu madde konulmuş. İsterseniz yasanın çıkmasından 10 yıl sonra bu maddeyi de tartışalım, ne dersiniz?

Ölüm anında malik oldunuz

Babamız 1997’de öldü. Bazı gayrimenkulleri vardı. Bunlardan birini torunları kiraya verdi. Kira alıyorlar ama bize bir şey vermiyorlar. Diğer gayrimenkuller içinse henüz veraset ilamı almadık. Bunlar için ne yapabiliriz? S.K.

İki konu var. Birincisi, yeğenlerinizin bir daireden aldığı kira. Bu kira bedellerinin mirasçılar arasında miras payları oranında bölüşülmesi lazım. Dolayısı ile sizin de mirasçı olarak bu gelirde payınız var. Kendilerine ihtarname göndererek hissenize düşen parayı talep edin, ihtarnameye ödeme için makul bir süre koyun, bu süre içinde payınız ödenmezse dava açacaksınız. Aslında kiracıya da ihtar gönderip hissenizin size ödenmesini talep imkanı var ama sizin olayda olduğu gibi henüz ortaklık iştirak halinde yani elbirliği mülkiyeti şeklinde olduğu için ve kiracı hisseleri ayırma imkan ve hakkına sahip olmadığı için büyük bir ihtimalle tediye mahalli kararı alacaktır, bu da işlerinizi daha da kolaylaştıracaktır anlamına gelmez. Dolayısı ile yeğenlerden, miras payı oranında kira gelirini talep etmeniz daha mantıklı geliyor. Diğer gayrimenkuller konusunda ise bunlara sahip olmak için mutlaka veraset ilamı almak gerekmiyor. Babanızın ölümü anında malik oldunuz. Ancak tapuda tescil için ve veraset beyannamesine eklemek için veraset ilamı şart. Veraset ilamı almanın belli bir süresi yok. Her zaman alınır. Bugün alırsınız tapuda da gerekli tescili yaparsınız. Ancak bilin ki veraset ilamı almadan önce de sizler maliksiniz.