Tamer Heper Sağlıklı günler dileği ile
HABERİ PAYLAŞ

Sağlıklı günler dileği ile

Eşimle benim birer dairemiz var. İkimiz de emekli kişileriz. Çocuğumuz yok. Ölümümüz halinde mirasımız kime kalacak? N.A.

[[HAFTAYA]]

Ben size aile tablonuzu bilmeden tam olarak yanıt veremem. Ancak genel kuralı söyleyeyim, siz durumunuzu buna göre belirleyin. Şayet çocuğunuz olsaydı mirasçı sağ kalan eşle birlikte evlatlarınız olacaktı. Çocuk yok, o halde miras sağ kalan eşle birlikte ana-baba veya kardeşlere kalır. Bunlar da yoksa miras sağ kalan eşle birlikte büyükanne-büyükbabalar veya amca, hala, dayı ve teyzelere kalır. Bunlar da yoksa tüm miras sağ kalan eşe intikal eder. Görüyorsunuz, sağ kalan eş her durumda mirasa iştirak eder ancak payı çoğalır. Evlatlarla birlikte mirasçı olduğunda mirasın dörtte birini alır. Ana-baba gurubu ile mirasçı olursa yarısını alır. Büyükana-büyükbabalar gurubu ile mirasçı olursa mirasın dört üçünü alır. Bunların hiçbiri yoksa tamamını alacağını yukarıda söyledim. Durum bu. Sizde vefat edecek eşin tek malvarlığı bu daire ise sağ kalan eşin dairedeki payı bu olacak. Bu yanıtımı size sağlıklı günler dileği ile verdim.

Haberin Devamı

Yararlı mı?

İkinci emeklilik diye bir kavram var. Detayını bilmiyorum ama bakıyorum ki herkes buna başvurmuyor. Bunun esası nedir? Her isteyen ikinci emeklilikten yararlanabilir mi? M.S.

İkinci emeklilik çok yaygın bir uygulama değil. Birtakım reklamlarla yaygınlaştırılmaya çalışılan bir husus, ancak ikinci emeklilikten istifade etmek için bana kalırsa önce mali durumunuzun iyi olması lazım. Diyeceksiniz ki “Mali durumum iyi olduktan sonra ikinci emekliliği ne yapayım?” Şimdi ben esaslarını kısaca anlatayım, kararı siz verin. İkinci emeklilik şöyle işler: Siz geçiminizden artırdığınız parayı ikinci emeklilik vadeden kuruma verirsiniz. Aynen bankada açtığınız mevduat hesabına yatırır gibi. Bu, ortalama on sene sürer. Kurum yatırdığınız para ile borsadan sizin adınıza tahvil alır. Tahvilin bir getirisi vardır ya, işte bunu da paranıza ekler. Yani sizin adınıza borsada yatırım yapar. Yine ortalama on sene sonra paranız artı getirisi ne bakiyeye ulaşmışsa sizin talebinize tabi olarak bunu size parça parça geri öder. Bu paraya da ikinci emeklilik denilir. Yararlı mı? Bilmem. Paramın fazlası var, benim yerime bunu bir başkası daha şuurlu değerlendirsin diyorsanız yararlı. Ancak önce birinci şart, kenara koyabileceğiniz paranız olacak. Sistem bu.

Haberin Devamı

Bu ders olsun

Bir çalışanım 45 bin lira değerinde, üzerinde haciz bulunan evini satıp benim 50 bin liralık evimi satın almak istediğini söyledi. 5 bin lira peşin, 25 bin lirası senet olacak ve 20 bin liralık ipotek vereceklerdi. Ben dairenin satışı verdim, bir de bankadan aldığım 45 bin lira krediyi kendilerine verdim. Ancak senedin günü geldiğinde bedelini ödemediler. İcraya başvurdum, daireyi torununa satmış üzerinde de bankaların birinci derece ipoteği var. Adıma ipotekli arsanın değeri de 900 lira olarak belirlendi. Borçlu emekli, maaşına da kendisinin muvafakati ile bankaca haciz uygulanıyor. Ben emekli maaşının geri kalanına haciz koyabilir miyim? Başka bir hukuki yol var mı? Y. H.

Haberin Devamı

Okuyucumun mektubu film senaryosu gibi, ben ancak bu kadar kısaltabildim. Ancak anlattıklarının tümü yaşanmış, gelmiş geçmiş, davalar bitmiş satışlar yapılmış. Yani neticede alacaklı bu tamam, alacağı belli o da tamam ancak her zaman söylediğim bir söz var ki bu husus eksik. Diyorum ki borçludan alacağınızı alabilmenin tek yolu, borçlunun cebinde parası veya elinde malı olmasıdır. Bunlar yoksa uğraşmak nafile. İşte sizinki de öyle. Yapılacak her şey yapılmış, artık yapacak bir şey kalmamış. Bir hukukçunun yardımı, bu işler olmadan önce danışılırsa yarar sağlar. Kendi başına iş yapar, işi çıkmaza sokarsan hukukçunun da yapabileceği bir şey kalmaz. Mesela, kendi dairenizi ipotek edip 45 bin liranın borçluya verilmesinden hiçbir şey anlamadım. Bu gibi yanlış işleri yapmamak için bir hukukçuya önceden başvurmak lazım. Bu borçlu için cezai bir işlem de yapmışsınız, beş ay hapis cezası verilmiş, “Ben onu da yatar çıkarım param yok” diyen biri için başka ne denir? Bunun dışında ceza söz konusu değil. Şayet taahhüdü ihlal gibi bir nedenle çok kısa süreli bir hapis cezası söz konusu olsa bile beş ay yatmayı kabul eden biri icra cezadan mı korkacak? Görünürde yapacak bir şey kalmamış, bu sizin kulağınıza küpe olsun bu ders size yeter. Bir dahaki sefere önceden danışın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder