Tamer Heper Talep Medeni Kanun'a uygun
HABERİ PAYLAŞ

Talep Medeni Kanun'a uygun

Haberin Devamı

Bir akrabamın kocası öldü. Çocukları yoktu, mirasın yarısı karısına diğer yarısı da ikinci derece akrabalarına kaldı. Hanım mahkemeden, eşiyle birlikte oturdukları dairenin kendisine özgülenmesi talebinde bulundu. Mahkeme terekenin paylaştırılmasına karar verdi ama kararda bu talebe hiç değinmedi. Karar temyiz olundu, Yargıtay’dan gelen karar, mahkemenin kararının onanması şeklinde. Ancak özgüleme talebine hiç değinilmemiş. Şimdi tashih-i karar talep olundu. Yine aynı şekilde gelirse Hukuk Genel Kurulu’na gitme imkanımız olacak mı? M. Ş.

Okuyucumun, akrabası için sorduğu sorunun kaynağı Medeni Kanun’un 652’nci maddesi. Diyor ki: “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eş bunlar üzerinde kendine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” Demek ki davacının talebi yasal. Okuyucumun verdiği bilgilere göre de terekede daha başka gayrimenkuller de var.

[[HAFTAYA]]

O halde talebe uygun bir karar verilmesi mümkün. Ancak, şekli bir noksanlık, usuli bir eksiklik var ise ve bu talep reddolunacak ise bunun da kararda yer alması gerekir. Kararda yer verilmemiş olması bir eksikliktir. Okuyucum kararda bunu görmek ister ve buna da hakkı var. Ancak ne olmuş, nasıl olmuş bilemiyorum, kararlarda hiç değinilmemiş. Şimdi gelinmiş karar düzeltme talebine. Yargıtay’dan karar düzeltme istemişler, bu karar gelecek. Ancak talebin reddi şeklinde gelirse Hukuk Genel Kurulu’na gitme imkanı yok. Ancak karar bozuk gelir, mahalli mahkeme de kararında ısrar ederse o halde genel kurula gidilebilir. Karar düzeltme talebinin sonucunu beklesinler, karar bozma yönünde gelirse benim tahminim, mahalli mahkeme ısrar etmeyecek, bozmaya uygun bir karar verecektir. Unutmayın bu benim tahminim, şart olan bir husus değil

Soru geç soruldu

Adı reklamlarda çok duyulmuş bir giyim firmasının bayiliğini almıştım. İlk zamanlar yeterli mal gönderiyor biz de satıyorduk. Bir ara “Ortalama ödeme vadeleriniz tutmuyor” diyerek ekstradan çek tanzim etmemizi istedi, biz de fazladan çekler verdik. Sonra mal göndermemeye başladı, neticede de iflas erteleme talep etti. Bizim çekler de ciro edilmiş piyasada dolaşıyor. Şimdi, bugünlerde çek suçları konusu tartışılıyor ya işte ben de bu durumda olanların yani çek yazıp mağdur olanların durumunu yansıtmak istedim. Benim durumumda olanlar ne yapsın? Ö.B.

Okuyucum mağdur, bu tamam. Ancak sorusunu biraz geç sormuş. Sorması gereken zaman kendilerinden borç harç olmadığı halde fazladan çek istenildiği zamandı. Ben de onlara “Ortalama ödeme vaadi de nedir? Sakın borç olmadan çek kesmeyin” diyecektim ve işleri hallolacaktı. Bugün kesilmiş ve karşılığı olmayan çekler piyasada dolaşıyor ise yapacak bir şey yok. Zaten bunu talep eden bilinçli, işin sonunun bu olacağını planlamış. Ciro edilmiş elden ele gezen çek için ödemekten başka yapacak bir şey yok. İşte bunun için okuyucum sorusunu geç sormuş diyorum. Çek dediğiniz şey akla geldikçe, olur olmaz nedenlerle kesilen bir nesne değildir. Doğrudan doğruya bir ödeme aracıdır. Kestiniz mi cebinizdeki parayı karşı tarafa verdiniz anlamı taşır. Ödemek gibi bir mecburiyetiniz yoksa çek de kesmezsiniz. Keserseniz bu büyük hatadır ve hatanın sonucuna da katlanmak zorunda kalırsınız. Okuyucum bunlar için belki hapse girmeyecek ama sonucu iflasına kadar gidebilecek bir yola girmesi mümkündür, bu da ağır bir bedelir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder