Giriş
Binamızda dört dairede kiracı var, on dairede kat maliki oturuyor. Benim üstümdeki daire gece öğrenimi gören öğrencilere kiralanmış. Gece 12 civarında okuldan geliyorlar ve sabaha kadar gürültü yapıyorlar. Birkaç defa polis çağırdım, iki gün sustular sonra yine aynı gürültü. Polisler geldiğinde de evde kalabalık gruplar görüyoruz. Bunlara karşı önlem yok mu? E.Y.
Doğrusu çekilmez bir durumdasınız ve elbette bunun halli lazımdır. Öncelikle size Medeni Kanun’un 737’nci maddesinden söz edeyim. Bu maddede taşınmaz mülkiyetinden doğan hakların kullanılması sırasında komşuların olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınılması gereği hüküm altına alınmıştır. Bunlara örnek verirken de gürültü ve sarsıntı yapmak örnekler arasında sayılmıştır. Dolayısı ile buna uyulmaması halinde hakimden olaya müdahale etmesi istenebilir.
[[HAFTAYA]]
Borçlar Kanunumuzda da bir madde var: 256’ncı madde. Bu madde bina dahilinde oturanların tam bir ihtimamla hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor ve uyarıya rağmen davranışın sürmesi halinin tahliye nedeni olduğunu söylüyor. Ancak tahliye için kiralayanı görevlendiriyor. Son olarak da Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33’üncü maddesinden söz etmeliyim. Diyor ki “Kat maliklerinden birinin yahut onun katında kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir.” Hakim halin icabına göre gerekli önlemi alır. Bunların arasında elbette tahliye kararı da vardır.
Borçlunun malı aranır
Bir arkadaşımın evine bir kişi eşi ile birlikte misafir olarak gitmiş kalıyormuş. Misafirin borçları varmış. Alacaklı telefonla borçluyu arayıp, ev sahibini telefona istemiş ve eve hacze geleceğini söylemiş. Böyle bir misafirlikte ev sahibinin malları haciz olunur mu? O.K.
Her zaman tekrarladığım bir kuralı yineleyerek yanıtıma başlayayım. Her koyun kendi bacağından asılır der gibi her borçlu kendi borcundan sorumludur. Kefil gibi bir sorumluluk olmadığı sürece birinin borcu için bir başkasının malı haczedilemez. Ancak haciz esnasında haczi istenilen malların kime ait olduğu kesin anlaşılamıyorsa kullananın malı kabul edilir. Bu nedenle hacizlerde bazen uygunsuz durumlar ortaya çıkar. Bu hallerde istihkak iddiasında bulunulur ve iş mahkemeye kadar gider. Şayet misafirin ikametgahının burası olmadığı, evsahibinin misafiri olduğu, malların evsahibine ait olduğu ileri sürülürse haciz işleminin yapılmaması gerekir.
Alacaklı mısınız borçlu mu?
İki dairem vardı. 2002-2006 arasında İSKİ’ye abone oldum. Daireleri satıp İSKİ aboneliğime son verdim ama almam gereken paraları alamıyorum. Bunun bir yolu var mı? M.Y.
Okuyucumun mektubu biraz gecikmiş, şayet ihtilaf bugüne kadar hallolmadı ise mesele şu: Sözleşme fesholununca teminat iade olunur. Kural budur. Ancak sözleşme son bulunca teminatın iadesi için önce borç var mı diye bakılır. Şayet bakiye borç varsa bu borç teminattan karşılanır. Zaten abone olunurken teminat verilmesinin sebebi budur. Sizin borcunuz yoksa da teminatınızın iadesi şarttır. Şayet taleple iade olunmuyorsa yapacağınız şey dava açmaktır. Ancak borcunuz var da üstelik teminat miktarını aşıyor ise bu halde de siz alacaklı değil borçlusunuz. İsterseniz önce bunu arıştırın.
