Vergi ödenmez

Her konu bitti sıra geldi emekli maaşlarının haczine. Bir emekliye kaç lira veriliyor ki, onun maaşına göz dikiliyor. Açlığa mahkum edilen emeklinin sırtından SGK’nın düzeltilmesi amaçlanıyor. Ben de bu mağdurlardan biriyim. Ancak haberlerde “primini ödemeyen emekli” diye geçiyor. Bir emekli ne primi öder? Neden borçlanır ben bilmiyorum. Bunun aslı nedir? Nereye para ödeyeceğiz? * L.Y.

CEVAP

Gerçekten emeklilerin durumu çok ama çok kötü. Sanki üvey evlatlar. Kural şudur: Emekli maaşından vergi kesilmez, hatta emekli maaşı haczedilemez. İyi ama gelin bunu yetkililere anlatın. Emekli maaşınızı haczedeceğiz diye haber salınıyor. Ne için? “SGK’ya prim borcunu ödemediniz” diye. Emekliler SGK’ya prim falan ödemez. Sadece emekli maaşı alıp da çalışmaya devam edenlerden destek primi adı altında yüzde 15 prim alınır. Bunun da neye destek olduğunu anlamak mümkün değil. İnsanlara yapılan zulme şık bir isim takılınca sanki zulüm olmaktan çıkıyormuş gibi adına ‘destek primi’ dediler. Bir emekliye insanca yaşama yetecek kadar maaş verirsen niye çalışsın. İnsanca yaşama şartlarını hazırlamıyorsun, insanlar aç kalmamak için yaşlı hali ile çalışmaya devam ediyor, ona destek olacağına köstek oluyorsun. Bu mudur sosyal devlet? Geleyim prim borcunu ödemeyen emekliye! Emekli biri gidip destek primi ödemez. Prim şöyle ödenmiş olur: Emekli olup da bir işte çalışmayanlar, kuruma bildirimde bulunup “Ben çalışmıyorum aklınızda bulunsun” dedi. Bildirimde bulunmayanların tamamı çalışıyor kabul edildi. Yani çalışanların bildirimde bulunması istenmedi. Bildirimde bulunmayanların tamamı çalışıyor kabul edilince, kendilerine ödenen aylık veya üç aylık emekli maaşının yüzde 15’i kaynakta kesildi. Yani bu kesintide emeklinin gidip ödeme yapması diye bir şey yok. Onun için emekli haklı olarak, “Bana kimse nereye ne kadar ödeme yapacağımı söylemedi ki” diyor. Şimdi yarım milyon emekliye ‘prim borcunu ödemedin’ deniliyor. Yanlış ve bu kasten böyle söyleniyor zira; ödemede aksama var ise kusur emeklide değil, kaynağında kesinti yapmayanda. Bunun bir cezası varsa bu cezayı da kurumu zarara uğratan karşılar. Ancak kusur kuruma yüklenmiyor emekliye yükleniyor, ana para faiz ve ceza birlikte isteniliyor. Yani yaşam savaşı veren emekliye ölmesi öneriliyor. Bilin ki prim borcunda emeklinin kusuru yok, kastı hiç olamaz, hiçbir emekli asıl maaşı kaç para, kesintiler kaç para, bilmez. Her ay adına bankaya yatan para ne ise onu alır ve yarı aç yarı tok yaşamaya çabalar. Siz bir de kurumun kusurunu emekliye yüklerseniz o da size boşa harcanan milyarların hesabını sorar.