Yasalara uygun

Babam ikinci evliliğini yaptığında tek çocuğu bendim. İkinci evliliğini yaptığı hanımın da üç çocuğu varmış. Babam hayatta iken bir ev aldı, 1965 yılında öldü. Sonra da ikinci hanımı öldü. Şimdi ikinci hanımın ilk eşinden olan çocuklar babamın dairesinde hissedar olacakmış: Böyle adalet olurmu? S.A.

Olayı başa alırsak: Babanızın ölümünde mirasçılar kimler? İkinci eş ve kendi çocukları. Yani bunların arasında ikinci eşin ilk kocasından olan çocukları yok. Ama babanızın dairesinin dörtte biri ikinci eşin. Yani onun malvarlığı arasına girdi. Peki bu hanımın ölümünde mirasçıları kim? Hayatta olan tüm çocukları. Peki malvarlığı arasında babanızdan kalan miras ve dolayısı ile evin dörtte biri yok mu?

[[HAFTAYA]]

Var. İşte ikinci hanımın ilk kocasından olan çocukları da bu annelerine ait olan ‘dörtte bir’den hisse alacaklar. Yani adı artık, babanızın evi değil, annelerinin evdeki hissesi. Dolayısıyla annelerinin hissesine katılıyorlar. Bilmem anlaşıldı mı? Yani bir kanunsuzluk yok.

Ceza niye verildi?

Çalıştığım işyerinden on aydır maaş alamıyorum. Bu nedenle borçlarımı ödeyemedim. İcralık oldum, üç ay cezam var. Çıktıktan sonra işyerini dava edebilir miyim? T.A.

Defalardır bir noktayı hatırlatıyorum: Borçtan dolayı artık hapis cezası yok. Sizinki neden, bunu anlamış değilim. Acaba borçlarınızı taahhüt ettiniz de sonra da taahhüdü mü ihlal ettiniz? Bu bir varsayım. Çünkü böyle bir şeyler olmalı ki hapis cezası verilsin. Yoksa bir insan sırf borçlu olduğu için hapis cezası almıyor. Her ne ise bir ceza almışsınız. Ancak işyerinden olan alacağınız için elbette dava açabilirsiniz. Bunun için hatta daha önce icra takibi yapabilirsiniz. Bunları yapmak için de cezaevine girip çıkma şartı da yok. Girmeden önce hukuki girişimde bulunun veya bir meslektaşımla anlaşın, sizin işinizi o takip etsin. Sizin cezaevine girmenize veya çıkmanıza bağlı olmadan alacağınızı takip etsin. Bu arada meslektaşımla anlaştığınızda sizin ne hata yapıp da cezaevine girdiğinizi incelesin ve size açıklasın ki bir daha aynı yanlışı yapmayın. Örneğin yukarıda verdiğim örneğe bağlı olarak ödeyemeyeceğiniz taksitleri taahhüt etmeyin.

Belgelemek gerekir

Annemin iki vergi dairesine borcu çıktı. Bu borç için benim evime tebligat yapıldı. Annem zaten benim evimde yaşıyor. Ancak annemin de benim de mali durumumuz bu parayı ödemeye müsait değil. Şimdi benim evime hacze gelirlerse annemin borcu için benim eşyamı haczedebilirler mi? O.O.

Bir hususu tekrar hatırlatarak yanıtıma başlayacağım. Bir kimsenin borcu için bir başkasının malı haczedilemez. Borçtan, borçlu olan sorumludur. Dolayısı ile de haciz, borçlunun mallarına uygulanır. Dolayısı ile sizin eve hacze gelindiğinde burada annenize ait eşyaya haciz tatbik edilecektir. Ancak her eşyanın üzerinde “Bu eşya x kişiye aittir” diye yazmadığına göre eşyanın aidiyeti her zaman problem olur. Gayrimenkullerin aidiyeti tapu kütüğü ile ispatlanır. Menkullerin ise o malın faturası ile ispatlanır. Bunlar bulunmadığı takdirde yapılacak olan, kimin kullanımında olduğudur. Kullanıcı olarak elinde bulunduran kişi o malın da maliki kabul edilir. O zaman o eşyaya haciz tatbik edilir. Dolayısı ile sadece evin kira sözleşmesi yetmez eşyaya ait fatura türü belgelerin de bulunmasında yarar vardır. Ayrıca yanlış eşya üzerine haciz tatbik edildiği hallerde bunun haciz tutanağına geçirilmesi şarttır. Zira sonradan bir istihkak davasına konu olacak demektir.