Giriş
Dört yıl önce evlendim ama kocam evine sahip çıkmadı. Boşanma davası açtı kaybetti, hakim bana nafaka bağladı. Sonra bir boşanma davası daha açtı yine kaybetti. Bu defa nafaka miktarı arttı. Şimdi beni zorlamak için nafaka ödemiyor. Beni koruyacak bir yasa yok mu? M.M.
Gördüğüm kadarı isle siz zaten yasalar çerçevesinde korunmuşsunuz. Eşiniz boşanma talep ediyor siz istemiyorsunuz. Mahkeme de sizin talebinizi kabul ediyor ve davaları kazanıyorsunuz. Üstelik mahkeme nafaka bağlıyor. Şimdi yasaların sizi koruduğu bir noktaya daha geliyorum. Diyorsunuz ki, “Beni zorlamak için nafakaları da ödemiyor”.
[[HAFTAYA]]
Biliyor musunuz nafakayı ödememek hapis cezasını gerektirir. Şimdi bu durumda siz mi sıkışırsınız eşiniz mi? Gördüğünüz gibi aslında siz korunmuşsunuz. Bir gün nafakanın yetmediği iddiasında bulunursanız nafakanın artırılmasını da dava edebilirsiniz. Daha ne olsun. Başkaca ne bekliyorsunuz? Her şey istediğiniz gibi olmuş.
Bugün değil seneye
Kirada oturan biriyim. Kiracılığım oldukça eski. Kiracılığın 10 yılı geçmesi halinde evsahibinin tahliye hakkı varmış. Bu doğru mu? L.B.
Bugün için doğru değil. Kiracının tahliyesi için kanunda yazılı tahliye nedenleriden herhangi birinin bulunması tahliye nedenidir. Ancak bugün 10 yıllık kiracılık süresi tahliye nedeni değildir. Ancak kiranızı ödemezseniz, iki haklı ihtara muhatap olursanız, evsahibinin ihtiyacı varsa 10 yıllık değil iki yıllık kiracı da olsanız tahliye olunursunuz. Peki size söylenen sözün bir çıkış nedeni olabilir mi? Evet olabilir, şöyle: Bizim Borçlar Kanunu temelden değişti. Bu kanun bir yıl sonra yürürlüğe girecek. Bir yıl sonra yürürlüğe girdiğinde içindeki kira hükümleri de doğal olarak yürürlüğe girecek. İşte bu maddeler içinde size söylenen o durum var. Yeni kanunun yeni hükümlerinden biri, 10 yıllık kiracılık süresi dolduran kiracıyı kiralayan (evsahibi) evden çıkarabilecek. Bu yeni kanun. Bugün uygulanmıyor, tahminim size bu söylenmiş. Bu madde çok önemli bir yenilik. Yani kiracılar 10 yılını doldurduğunda tahliyeye hazırlıklı olacaklar. Ancak bu maddelinin uygulanması için bir yıl bekleyeceğiz.
Süre 10 yıldı
Dedemin beş çocuğunun dördü kız biri erkekmiş. Köye kadastro geldiğinde dedem tarlaları erkek çocuk üzerine yazdırmış. Kızlara bir şey kalmamış. Aradan yıllar geçtikten sonra sizin muvazalı devirde süre yoktur yazınız üzerine bu mektubu yazma ihtiyacı duydum. Bugün için hâlâ dava ihtimali var mıdır? E. O.
Kadastro çalışması sırasında arazinin nereden başlayıp nereden bittiği resmen belli değildir. Heyet mahalline gelip de çalışmaya başlayınca köyün muhtarından veya ileri gelenlerinden bilgi alarak araziyi işaretler ve kayda alır. Bu kayıtlar kulaktan dolma bilgi ile yapılır, çünkü başka çaresi yoktur. Dolayısı ile kayıt sırasında itiraz mümkündür. İtiraz süresi geçtikten sonra da dava açma hakkı vardır ve dava açma süresi de 10 yıldır. Sizin bahsettiğiniz olay kadastro çalışması sonucu ortaya çıktığından dava süresi de 10 yıldır. Anlattığınıza göre olayın üzerinden birkaç 10 yıl geçmiş. Bugün dava açarsanız pek sonuç alabileceğinizi sanmıyorum.
Keşke beklemeseydi
Babam bir sene önce emekli oldu ama işyerinden kıdem tazminatını alamadı. Bu şartlar altında hakkını alması için yapması gereken nedir? K.K.
Babanız kıdem tazminatını almak için dava açacak. Anladığım kadarı ile başka yolu yok. Yani “İşyerine başvursun da kıdem tazminatını talep etsin” diyemiyorum. Ödeme gibi bir niyetleri olsaydı bir yıl beklemez öderlerdi diye düşünüyorum. Yine de durumu yakından bilen sizler olduğunuz için bu hususu da düşünün. Acaba işyerine başvursanız sulhen öderler mi? Ödemedikleri takdirde babanız iş mahkemesinde dava açacak ve emekli olduğu tarihten itibaren mevduata verilen en yüksek faiz oranında da faiz isteyecek. Ben derim ki keşke bir yıl beklemeseydi. Hiç olmazsa bugün davada uzunca bir yol kat edilmiş olurdu.
