Ekonomi Ekonomideki yankısı 'güven' dolu

Ekonomideki yankısı 'güven' dolu

Paylaş
Ekonomideki yankısı 'güven' dolu

Hükümetin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşma imzalamama kararı, ekonomi dünyasını şaşırtmadı

Ekonomistler ve işadamları, Türkiye’nin kendi net kurallarını ortaya koyarak, IMF olmadan da yoluna devam edebileceği görüşünde. Bu görüşün en büyük gerekçesi, son dönemde uluslararası arenada Türkiye ekonomisine duyulan güvenin artması ve IMF’ye ‘o kadar da’ gerek kalmaması.

Ekonomi dünyası hâlâ ağırlıklı olarak “IMF ile daha da iyi olurduk” diye düşünüyor. Ama arada bir “IMF’siz daha iyiyiz” diyenlerin sesi duyuluyor.

DIŞ KAYNAK ÇİN’DEN GELECEK

Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç: IMF anlaşmasının en önemli gerekçesi, uluslararası arenada Türkiye’ye güven duyulmasıydı. Ancak bence bu gerekçe ortadan kalktı. Avrupa ülkelerinde yaşanan krizler, ‘güven’ anlayışını, olgusunu değiştirdi. Bir süre sonra İngiltere’nin notunun düştüğünü, Amerika’nın notunun tartışılmaya başlandığını göreceğiz. Gelişmekte olan ülkelere ise güven arttı. Türkiye’nin bu ortamda kredi notu yükseldi. Avrupa kötüleştikçe, Türkiye’ye duyulan güvenin arttığını düşünüyorum.

IMF anlaşması yapılsaydı, iki büyük riski vardı: Yurda gelecek ucuz parayla birlikte TL aşırı değerlenebilirdi. İkincisi enflasyonist baskılar artabilirdi. Bu iki risk azaldı. IMF anlaşmasına bir gerekçe de Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı olarak görülüyordu. Ancak iki önemli dev devlet fonu var: Çin ve Suudi Arabistan. Bunlar artık gelişmekte olan ülkelere yöneliyorlar ve Türkiye her iki ülkeyle de çok iyi ilişkiler geliştirdi. Ben kaynak ihtiyacının buradan karşılanacağına inanıyorum.

'KREDİBİLİTE SORUNU YOK'

Sabancı Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer: IMF ile anlaşma yapılmamasının Türkiye’ye hiç etkisi olmayacağını düşünüyorum. Çünkü IMF’yle görüşmeler uzun süre önce başladı. Bu süreçte başarılı bir beklenti yönetimi yapıldı. Anlaşma imzalanmamasına rağmen bu süreç, başarılı bir sanal çıpa görevi gördü. Ayrıca Türkiye’nin herhangi bir kredibilite (güvenilirlik) sorunu yok. Hatta kredi notları yükseldi. Ancak Türkiye’nin daha hızlı büyümeye ihtiyacı var. Bunun için dış finansman lazım. Eminim hükümet bunun hakkında bir planlama yapıyordur.

'BAŞARIMIZ TEYİT EDİLDİ'

- İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş: Türkiye çok önemli bir dünya krizini hiçbir dış reçeteye, dış desteğe ihtiyaç duymadan, birçok ülkeden çok daha başarılı bir şekilde atlattı. Dünyanın en önemli ekonomik kuruluşu IMF, bu durumu teyit etti. Bu açıklama Türk ekonomi tarihinin bir miladı.

- Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi: Türkiye’nin IMF’ye ihtiyacı olmadığını TİM kuvvetli bir şekilde ifade etmişti. Türkiye krizden erken çıktı. Olağan seyrinde gelişen bir ekonominin, IMF anlaşması ile sıcak para hareketlerinin istilasına uğrama tehlikesi vardı. Bu karar bizi teyit etti.

‘BU SONUCU TAHİM EDİYORDUK’

Finansbank Başekonomisti İnan Demir: Küresel ekonomideki toparlanma ve Türkiye’nin kredi notu artırımları sonrasında, IMF ile anlaşma yapmak için yeterli ‘özendirici sebep’ kalmamıştı. Bunu bir süredir söylüyorduk. Bugünkü açıklama tahminlerimiz dahilinde. Piyasa da ocak sonundan beri IMF konusunu gündemden çıkarmıştı.

‘FIRTINADA ŞEMSİYESİZ KALMAMALIYIZ’

HSBC Türkiye Genel Müdürü Piraye Antika: IMF anlaşması ekonomide işimizi çok kolaylaştırırdı. Şimdi Türkiye’nin hareketlerinde iki kat dikkatli olması gerekli. Türkiye’nin kendi çıpasını ortaya koyması, Mali Kural’ı (bütçe dengesinin yasa ile belirlenmesi) hayata geçirmesi artık daha önemli. Ekonomik çıpanın olmadığı ortamda, olası bir iç ya da dış fırtınada Türkiye şemsiyesiz kalır.

Yatırım Finansman Ekonomisti Levent Durusoy: Piyasalarda belirleyici unsur, uluslararası risk iştahı. Türk piyasaları dışarıdaki hareketlere duyarlı. IMF çıpası olmayınca, piyasaların dışarıdaki olumsuz hareketlere tepkisi, dış şokların etkisi artacaktır.

2

Haberin Devamı