Bir yanım mutlu:
“Teröristler teslim oluyor” diye
Diğer yanım şaşkın:
“Bu nasıl teslim oluş?” diye
İçim içimi yiyor
Tıpkı sizinki gibi
Çünkü hiçbir pişmanlık görmüyorum
Ne yüzlerde ne sözlerde…
Bir yanım
“Aman dikkat et! Tahrik eden olma! Çözümden yana ol!” diyor.
Aynı yanım
“Savaşarak çözülseydi 30 yıldır sürer miydi?
Kaybedecek bir
30 yılı daha var mı bu ülkenin?” diye soruyor.
Diğer yanım dertli...
Askerlik günlerimi hatırlıyor.
Ölüm kaçınılmaz!
O yüzden şehitlik güzel de…
Kolunu kaybeden, bacağını kaybeden, gözlerini kaybeden arkadaşlarım geliyor gözlerimin önüne…
Bizim mahalleden Erkan’ı unutamıyorum mesela…
Vücudunun yarısını Kuzey Irak’ta bırakan Erkan’ı!
Nişanlısından ayrılmak zorunda kaldığı gün aklıma mıh gibi kazınmış.
Tam da evlenmek üzereyken…
“Geçmiş olsun” demek için gittiğimde
“Vatan sağ olsun” diye bağırışı çıkmıyor aklımdan.
Habur’ daki “şenliği” görünce de yine aklıma düştü Erkan
İlk kez sevindim gözlerinin görmediğine…
Canınızı sıkmak için yazmadım bunları…
Empati kuruyorum sadece!
Her gün kendinizi PKK’lıların yerine koymaktan sıkılmışsınızdır.
Bir de bizim Erkan’ın yerine koyun istedim.
Zor günler yaşıyoruz, çok zor günler.
Ne yanınıza dönseniz ayrı karabasan!
Ne daha fazla Erkan görmek istiyorsunuz ne de Erkan’lar kahrından ölsün!
Bir yanınız “bitsin” diyor...
Bir yanınız “bittik”.