Dünya Erbil'den Bağdat'a 'son mektup'

Erbil'den Bağdat'a 'son mektup'

Paylaş
Erbil'den Bağdat'a 'son mektup'

Kürt Bölgesel Yönetimi, peşmergenin Irak ordusunun bir parçası olarak görülmesini ve 'federal yapı' gereği kendilerine karışılmamasını istiyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanlık Sözcüsü Umed Sabah, anayasanın uygulanması için Bağdat’a son bir heyet gönderdiklerini belirterek, "Şii tarafı bu yılın sonuna kadar anayasayı uygularsa Irak’ta siyasi kriz biter, şayet kabul etmez ise artık kendi kararımızı kendimiz vereceğiz" dedi.

Sabah, Kürt bölgesel Yönetimi ile Bağdat Hükümeti arasında uzun süredir devam eden siyasi krizi ve Bağdat’a Maliki Hükümeti ile Şii kesime gönderdikleri heyetin gidiş amacını değerlendirdi.

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Bölge Yönetimi arasında yapılan görüşmelerde alınan kararla bir heyetin oluşturulduğunu belirten Umad Sabah, "Kürt bölgesindeki tüm siyasi partilerin ve tarafları temsil eden heyete Dr. Berham Salih başkanlık ediyor. Bu heyet başta Bağdat Hükümeti Nuri El Maliki olmak üzere Şii kesimiyle görüşmeler yapacak ve Kürt tarafının isteklerini içeren son bir mektubu iletecekler" dedi.

Irak’ta siyasi krizin uzun süredir devam ettiğini, Bağdat ile Kürt bölgesi arasındaki krizin, anayasal çerçevede çözülmesini arzuladıklarını ifade eden Sabah, "Irak’taki siyasi krizin sebebi anayasaya uyulmamasıdır. Bağdat’ta her gelen hükümet ’anayasayı uygulayacağım’ diyor ama uygulamıyor. Anayasaya sadık kalmıyor. Bizce anayasa uygulanırsa Irak’ta siyasi kriz diye bir şey kalmaz" diye konuştu.

-Mektupta ne var?-

IKBY Sözcüsü Bağdat’a gönderdikleri heyetin Kürt bölgesinin isteklerini içeren son mektubun içeriğine ilişkin Sabah şunları söyledi:

"Anayasanın 140. Maddesi’nin uygulanmasını bekliyoruz, sorunlu ve tartışmalı bölgelerin sorununun çözülmesini bekliyoruz. Anayasada ’Peşmerge güçlerinin ordunun bir parçası olduğu’ yazılı ama Maliki, Peşmerge gücüne sanki yabancı bir güçmüş gibi davranıyor. Yine anayasada ’Irak Ordusu’nda Kürtlerin oranı yüzde 20 olacak’ deniyor. Oysa şimdi bu oran sadece yüzde 8. Biz Bağdat’ın anayasaya bağlı kalması ve sorunları çözmesini istiyoruz. Bağdat’ın federal yapıyı ve demokrasiyi muhafaza etmesi, federe devletin gereği olarak diğer taraflara karışmaması, bizim için en önemli konulardan biridir.

Ülkede demokrasinin bozulmaması ve askeri zihniyetin bir daha ülkeyi hükmetmemesini istiyoruz. Erbil Anlaşması’nı ilk imzalayan Maliki oldu ve bugünkü hükümetin kurulmasına yol açtı fakat Maliki anlaşmayı uygulamıyor. Yine anayasa ’ordu, parlamentoya tabi olmalı ve parlamento tarafından denetlenmeli’ diyor. Nerede bu denetlenme? Maliki yalnız başına komutanları tayin ediyor. Bütün bunların anayasada yazıldığı gibi çözüme kavuşturulması ve uygulamaya konulmasını istiyoruz."

Bağdat’a gönderdikleri heyetin olumlu sonuçlarla dönmesini arzuladıklarını belirten Sabah, görüşmelerin olumsuz neticelenmesi durumunda, artık olumsuzluğun tek bir tarafın tavrından kaynaklanmadığını, bütün Şii kesiminin tavrı olduğunu kabul edeceklerini söyledi.

Heyetin Bağdat’tan dönmesini beklediklerini ifade eden Sabah, "Bizim mektubumuzu anlamalarını umuyoruz. Başkanımız Sayın Mesut Barzani, geçtiğimiz Nevruz Bayramı’nda Bağdat’a bir mektup gönderdi Mektupta ’bizimle olan anlaşmalar uygulanmazsa o zaman biz halkımıza gideriz ve halkımız hangi yönde görüş beyan ederse o yönde karar alacağız’ demişti. Öyle elimiz kolumuz bağlı oturmayacağız. Bizim de kendimize has çözümlerimiz var. Bağdat’ın bu konuyu çok ciddiye almasını umuyoruz" diye konuştu.
Sabah, kendilerine has çözümün ne olduğu konusunda şimdilik herhangi bir açıklama yapmayacaklarını, Kürt bölgesindeki bütün tarafların katılacağı ortak bir kararla milli bir karar alacaklarını söyledi.

"Kapılarımız, ardına kadar açık"

Açıklamalarında Türkiye’deki Kürt sorununun çözülmesi ve Kürt sorunu için atılan her barışçı ve demokratik adımı desteklediklerini vurgulayan Sözcü Sabah, şunları söyledi:

"Bizce Türkiye’deki bu yönetim, Kürt sorunun çözümü noktasında temiz ve ciddi niyetli bir yönetimdir. Çözüm için atılan bu adımlar, mukaddestir ve bütün Kürtlerin bu adımları desteklemesi gerektiğini düşünüyorum. Biz Kürdistan bölgesi olarak, sorunların barışçıl bir şekilde çözümlenmesi istendiği takdirde bütün desteklerimizi sunarız; bunun aksine biz bir taraf olmayacağız.

Bizler, barış için çabalayan taraflar olacağız. Bizce şu anki yönetim ve özellikle Sayın Erdoğan, sorunları barışçıl bir şekilde çözmekten yana olduğun görüyoruz. Kürdistan bölgesi, PKK ve Türkiye arasında bir arabulucu değildir fakat eğer her iki taraf barışçıl çözüm önerisi isterlerse her iki tarafa yardımcı rol üstelenebiliriz. Kürt sorunun çözümü için kapılarımız ardına kadar açıktır."

AA

Haberin Devamı