Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

15 Temmuz gecesi içinde bulunduğumuz Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nin önünde toplanan vatandaşlarımızın üzerine bombalar atıldı, uçaklardan ateş edildi. Tam 38 vatandaşımız yaralandı, 6 kardeşimiz de şehit oldu. Ankara ve İstanbul'daki şehitlerimiz 241 oldu, 2 bin 194 yaralılarımız var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da Rabbim'den acil şifalar diliyorum. Böyle ihanetler, cinayetler yaşatmasın diye Rabbime dualarda bulunuyorum.
​
Engelli kardeşlerimin de o gece sokaklara çıktığını ve aslanlar gibi darbecilerin karşısında durduğunu biliyorum.

Üsküdar'da gösterdiği direnişle bir spastik kardeşimiz herkese heyecan kaynağı olmuştur.

Koltuk değnekleriyle tekerlerli sandalyeleriyle ve yakınların yardımıyla yollara düşen engelli kardeşlerimizin cesareti takdire şayandır. Ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

Bir millet şüphesiz ki onuruyla ve gururuyla vardır. Bir millet istiklal mücadelesine iman etmesiyle vardır.

Şu anda da ne yazık ki Suriye'den ülkemize yapılan bu tür saldırılar işi bir yere kadar getirdi. Artık son. Bu işin burada noktalanması lazım. Bu sabah 04.00 itibarıyle süreç başladı. Birileri meydan okuyor. Birileri 'Suriye Türkiye için şöyle olacak böyle olacak' diyor. Onlara diyorum ki siz ne olacağınızın hesabını yapın. Türkiye'ye tehdit unsuru oluşturacak kim olursa olsun onlara karşı bu millet ordusu polisi ve koruyucusuyla vardır ve var olacaktır.

Şundan emin olunuz bugün geleceğimize 15 Temmuz sabahından daha umutlu bakacak bir yerde bulunuyoruz. Engelli kardeşlerimizin atamasını yapıyoruz. Türkiye'de böyle bir anlayış var mıydı?

Özel sektör burada biraz ağır hareket ediyor. Özel sektörü daha da sıkıştıracağız. Onlar da devletten geri kalmamalı. Devlet yüzde 3'lere varıyorsa onlar da en az devlet kadar olacak. Biz parasını verelim. Biz sadaka değil, katkıda bulunmak suretiyle istihdam istiyoruz.

Dışarıdaki faizlere bakalım, bizdekilere bakalım. Süratle daha da inmesi lazım.

BUNLAR LANETLİDİR

2023 hedeflerine ulaşma kararlılığımız her badirenin ardından daha da perçinleniyor. Krizlere dayanma katsayımız bir hayli yüksek. Bize bunları yaşatanların krizlere dayanma gücü de bu kadar yüksek mi göreceğiz. Men dakka dukka. Bizde bunun karşılığı kapı çalanın kapısını çalarlar. Türkiye'yi Suriye ile tehdit etmek için bölgedeki çatışmaları körükleyerek 600 bin kişinin ölmesine neden olanlar bu vebalin altından kesinlikle kalkamayacaklardır. Gaziantep'te 53 kişiyi öldürdüler. Bunlar lanetlidir, bedelini çok ağır ödeyecekler. Çocukları terörist olarak yetiştiriyorlar. Bunlar lanetlidir, Rabbim bunların belasını verecektir.

ALNA KELİME-İ TEVHİD BANDI ASMAKLA MÜSLÜMAN OLUNMAZ

Alna Kelime-i Tevhid bandı asmakla müslüman olunmaz. Bunların İslam'la alakası yokstur. Tam tersine İslam'ın başına bela olmuşlardır bu yüzyılda. Bunların düşürdüğü gölgeyi biz temizlemeye çalışıyor. İslam 'silm' kelimesinden türemiştir. 'Barış'tır anlamı. 53 vatandaşımız öldürüldü. Bunun bedelini ağır ödeyecekler. Bir darbe girişiminde 241 kardeşimiz şehit oldu, bugün 53...

DÜNYA SEYREDİYOR

Dünya ise seyrediyor. Sağolsun kınıyorlarmış, lanetliyormuş. Beraber ne yapıyoruz ona bakalım. Birlikte bir mücadele şart.

Suriyelilere yardım eli uzatmaktan başka hiçbir niyetimiz olmamıştır. Sadece Türkiye ve birkaç ülke bu mazlumlara kucak açmıştır. 3 milyon Suriyeli ve Iraklı misafirlerimizi barındırıyoruz. bize bu yakıştığı için bunu yapıyoruz. Bombalardan kaçanlara kapımızı kapayamazdık.

Ülkemize karşı en haysiyetsiz kampanyaların yürütüldüğü yerlere baktığınızda bunlar Suriye'nin istikrarsızlığı için çabalayan ülkelerdir.

3 MİLYAR AVRO DESTEK VERECEKLERDİ. HANİ NEREDE? YOK

3 milyar avro destek vereceğiz dediler. Nerede? Yok! Bunlardan ancak nasihat alırsınız. Biz kendi ayaklarımızın üstünde durmaya devam edeceğiz.

Sonra diyorlar ki Erdoğan bizim sözlerimizi dinlemiyor. İleri de gidiyorlar: Yalakalık yapmıyor. Bu milletin şanında bu yoktur. Ben milletime ihanet edemem. Yeri gelince kuru ekmek yeriz ama onurumuzdan taviz vermeyiz.

Türkiye, Suriye'de sahnelenmeye çalışan oyuna izin vermez. Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumakta ve ülkenin kendi halkının iradesiyle yönetilmesinde kararlıyız. 15 Temmuz darbe girişimi, bölücü örgüt eylemleriyle verilmek istenen mesaja cevabı her fırsatta tekrarlıyoruz. Başaramayacaksınız, bayrağımızı inderemeyeceksiniz, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız. Onun için ne diyoruz tek millet tek bayrak tek devlet. Bunlar sanıyorlar ki her saldırıda biz biraz zayıflıyoruz. Tam tersine daha da güçleniyoruz.

Geçen yıl 20 Temmuz'da PKK yeniden teröre başladığında Türk toplumu ciddi bir dağınıklık içindeydi. Yıl bitmeden bütünleşmiş ve terör örgütüne kadar tek ses haline dönüşmüştü. Darbe girişimiyle özgürlüğümüze sahip çıktık. ABD Başkan yardımcısı burada. Kendisiyle konuşacağız. Fethullahçı terör örgütünün başı ülkenizde. 1999'dan bu yana ülkenizde. Özel oturma izni vermişsiniz. Suçluların iadesi noktasında bir ülke ülkenizdeki birine istiyorsa, 9'uncu maddeye göre vermek zorundasınız. 85 koli dosya gönderdik. Biz iki stratejik ortağız. Madem ki biz iki ortağız böyle birini ülkenizde barındırmak kaybettirir. Böyle birisini barındırmaktansa aramızdaki hukuku gözeterek bize göndermeniz lazım. Siz istediğiniz zaman biz anında gönderdik. Çünkü teröre karşı ortak mücadele şart.
​
Artık hiç kimse Suriye meselesini Türk içişlerinden bağımsız olarak göremez.

Gerek DAİŞ'ten gerek PYD'den teröre maruz kalmamızın asıl sebebi Suriyedir. Bölgedeki projelerini harekete geçirmekte zorlananlar bizi terör örgütleriyle hizaya getirmeye çalışıyorlar. İşte dün akşam Barzani buradaydı uzun uzadıya bir çalışmamız oldu ve daha sonra başbakanımızla görüştüler ayrıca Irak'ta müşterek ne yapabiliriz bunu görüştük.

Biz tüm hapların üzerinde bir hesap, hepsinin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz. Elbette Suriye kaynaklı tehditlerin de üstesinden geleceğiz.