Hakan ÇELENK / POSTA
TWİTTER: @hakancelenkk

Başbakan Erdoğan, 16 Kasım'da Diyarbakır'da "Dağdakilerin indiği, cezaevlerinin boşaldığını göreceğiz" demişti. Bu sözler "Tüm suçluların dâhil olduğu bir genel af geliyor" diye yorumlamıştı.

Genel af kavramının içinde tüm suçlular, tecavüzcüler, katiller, hırsızlar kimi ararsanız giriyor. Bu nedenle cezaevlerindeki 140 bin mahkûm ve aileleri ciddi bir beklenti içine girmişti.

Erdoğan akşam ATV'de soruları yanıtlarken bu sözlerine açıklık getirdi: "Bu sözlerden, hemen alıyorlar genel af. Ben bir başbakan olarak katili nasıl affedebilirim?" Hatta hatta devletin de bunu affetme yetkisi yoktur. Ancak devlete karşı suçlarda böyle olabilir."

Ergenekon ve Balyoz gibi davada mahkûm olanlar ve cinayete karışmamış PKK'lıların çoğu "Devlete karşı işlenen suçlar" kapsamında hüküm giyiyor. Bu sözlerden sonra örgüt suçlarından hüküm giyenlerin çoğunun kosa vade için olmasa da beklenti içine girmesi normal karşılanabilir.

Erdoğan son sözleriyle bir ilke imza attı. Daha önceki birçok afta siyasi mahkûmlar kapsam dışı bırakılmıştı… Hatta cezaevlerindeki cinayet hükümlülerinin bile ‘onlara af çıkmaz’ diye acıyarak baktığı mahkûm tipiydi siyasiler. Başbakan’ın sözleri gerçeğe dönerse ilk kez tam tersi bir manzarayı göreceğiz.

Mahkûmlar için ‘af’ öyle yüksek bir beklenti ki siyasiler kıyısından köşesinden siyasiler bundan bahsedince kaygan bir zemine giriyor. Artık kendini sorulardan kurtaramıyor. Bir kez telaffuz ettiniz mi geri dönüşü zor.