Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 4. defa muhtarları ağırlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray'ın maliyeti, 7 Haziran seçimleri, Başkanlık sistemi, İç Güvenlik Paketi ve diğer sıcak gündem başlıklarıyla ilgili dikkat çekicis açıklamalarda bulundu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

PARTİ KAPATMAYI HEMEN ORTADAN KALDIRABİLİRİZ

Parti kapatmayla ilgili ana muhalefet ve iktidar bir araya gelsin ve bu işi bitirsin.Artık kimse kuşlardan haber aldım benim partim kapatılacak demesin.

Ana muhalefet lideri kalkmış yok kaçak saray yok göçek saray. Büyük devletlerin böyle büyük yapıları vardır. Büyük ve güçlü devlet olmanın gereği budur.

Türkiye'de şu anda en büyük kütüphanesi Ankara Millet Kütüphanesi var. 1.5 milyon adet kitap var. Dünyada 150 milyonluk kütüphaneler var. Biz dedik şimdi Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'ni kuracağız. En az 5 milyon kitap olacak. Yazma eserler olacak. Ayrıca daha sonra İstanbul'a büyük bir kütüphane kazandıra cağız. Biz ilk emri oku olan bir dinin mensubuyuz.

Bu kütüphane 24 saat açık olacak.

Millet sizi sevmese muhtar yapmaz. Eğer sevmese hemen kapıya koyar. 6 defa varmış mesala, maaşallah. Bu millet kendisine sahip çıkana sahip çıkar.

Parlamentoya girmek her muhtarımızın kendi yetkisindedir. Hakikaten kendini sevdiren kendini kabul ettiren muhtarların ben parlamentoya girme şanslarının yüksek olduğuna inanıyorum. Siz bir defa siyasetçisiniz. Demokrasinin en alttaki temel taşı muhtarlıktır. Muhtarı olmayan demokrasi sakattır.

ŞİMDİ BANA DİKTATÖR DİYORLAR YA...

Millete liderlik etmek, milletin kültürüne rağmen, onu bir başka yöne zorlamakla olmaz. Şimdi diktatörlük diyorlar ya şimdi bunun adı diktatörlüktür. Ülkenin seçilmiş yönetimine diktatörlük yaftasını yapıştıranlar aslında gönüllerinden geçeni ifade etmektedir.

13-14 parti bir araya geldi cumhurbaşkanı seçmek istediler. Ee netice ortada. Ya siz bu milleti ne sanıyorsunuz? Muhalefet liderlerinden birisi böyle bir güç elde etmiş olsa hemen milli şeflik ilan ederler.

NEREDESİNİZ TENCERE TAVACILAR

Gezi'de söylenen yalanları unutmadık. Annelerin kucaklarından evlatları alınıyor, panzerler gençleri eziyorlar. Hepsi yalan. 12 ağaç sökülerek başka bir yere dikildi. Taksim'den alınır hürriyet tepesine dikilir. Kıyamet kopardılar. Yalova'da asırlık çınarı kestiler hiç sesleri çıkmadı. Neredesiniz tencere tavacılar.

GEZİ RÜYASI GÖRENLER VAR

Şu günlerde tezgahlanan oyunları biliyoruz. Hala Gezi olaylarını yeniden alevlendirme rüyasında olanlar var. Türkiye o karanlık günleri geride bıraktı. İçinde baskının, şiddetin olduğu bir hareketin milletimizden güç alması mümkün değildir.

Evelsi gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği toplantıya katıldım. Orada bir spot film gösterildi. Bu film internette televizyonlarda yayınlanıyor. Kadına şiddet insanlığa ihanettir.

DEVLET KENDİSİNE KARŞI İŞLENEN SUÇLARI AFFEDİLEBİLİR

Cumhurbaşkanı'nın mahallelerdeki temsilcileri olarak gördüğüm sizlerden aynı hassasiyeti bekliyorum. Gören gözüm, duyan kulağım sizler olun. Cumhurbaşkanlığında bir birim oluşturuyorum. Bu birimlerdeki hanım kardeşlerim Türkiye genelinde kadına şiddet yönelik haberleri bizzat takip edecek. Ben de bizzat yerinden takip edeceğim.

Devlet kendisine karşı işlenen suçlarda af yetkisine sahiptir. Özgecan'ın babası ve ya annesi affederse affeder. Devlet, Özgecan'ın katilini affetme yetkisine sahip değildir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis getirildi. Bu süreç yürüyor. Bu konuda artık sorumluluk yargınındır.

İç güvenlik paketi çıkacak. Niye bize zaman kaybettiriyorsunuz. Yasal olarak gücünüz yetmiyorsa sözlediklerini söyledin, zaman kaybettirmekten başka bir işe yaramıyorsunuz. Adam elinde molotof kokteylilyle dolaşıyorlar. Esnaflarımızın dkkanlarını yakıp yıktılar. Otobüslerimizi yakıp yıktılar. İstanbul'da Serap kızımızı yaktılar.

ERKEKSEN PANTOLONLA DOLAŞ

Erkeksen pantolonunla dolaş niye etek? Orada bile kadın kardeşlerimize hakaret var. Bakıyorsunuz Meclis'te vekiller yüzünü kapatıyor. Neymiş poşu takıyormuş. Poşu öyle takılmaz ki.

BAŞKANLIK SİSTEMİNE PADİŞAHLIK DİYENLER...

Ben başından beri başkanlık sistemini savunuyorum. Bu sisxtem bize yabancı bir sistem değil. Mevcut göklek bu vücuda dar geliyor. Gazi Mustafa Kemal'den beri Demirel, Özal Türkeş dahi, hiç kimsenin bu değişime ya zamanı ya da gücü yetmemiştir. Milletim bana yüzde 52'yi bunun için verdi. Bu değişimi ancak 400 vekille iktidara gelen bir parti yapabilir. Başkanlık sistemi benim şahsi bir arzum değildir.

Demokratik sistem içerisinde hızlı karar alabilmeye ancak Başkanlık sistemiyle sahip olabiliriz. Bunu 12 yıllık iktidar sürecinde gördük. Yani damdan düştüm. Nerede bir sıkıntı var gördüm. Bu iş sıradan bir teori olayı değildir. Bu konuşulmaz yaşanır, ben bunu yaşadığım için anlatıyorum.

G-20 üyesi ülkelerinin hemen hemen tamamı ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi uygulanıyor. Dünya çapında Başkanlık sistemi daha yaygın ve daha işleyen bir sistemdir. Başkanlık sisteminden Padişahlık anlayanlar kendi milletine güvenleri olmayanlardır. Amerika'da şu anda diktatörlük mü var?

Millete rağmen iktidar olunmaz. Bizim milletimizin demokrasi kavrayışı çok güclüdür. Başkanlık sisteminden diktatörlük çıkarmak isteyenler bu milleti karşısında bulur. Benim Başkanlık sistemi teklifimin arkasında milletimin desteği vardır. Siz muhtarlarımızdan da destek bekliyorum. gittiğiniz illerde bu gerçekleri anlatmanızı istiyorum. 7 Haziran seçimlerinin bu bakımdan tarihi bir fırsat olduğunu vatandaşlarımıza iletmenizi rica ediyorum.

BÖYLE ESERLERDE ASLA TASARRUF YAPILMAZ

Bu bina ile ilgili de çok şey yazıldı. Ülkesine bu binayı çok görenler oldu. Biz Türkiye'nin büyüklüğüne yakışır bir Cumhurbaşkanlığı binası bırakmakla yetinmedik. Bittiğinde sizler de tekrar buraya geldiğinizde oralarda da ülkenizin büyüklüğünü bir kez daha yaşayacaksınız.

Bir dostumuzun çok güzel bir sözü var: Bir milletin bu tür eserlerinde, bu tarz yatırımlarda asla tasarruf olmaz, bunlar milletin şanıdır, büyüklüğünün ifadesidir.