Siyaset Erdoğan'dan sevilen diziye ağır eleştiri
Paylaş
Erdoğan'dan sevilen diziye ağır eleştiri

Kütahya'da havalimanı açılışına gelen Başbakan Erdoğan, Muhteşem Yüzyıl'ı topa tuttu.

Kütahya'da Zafer Havalimanı açılış törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kütahya gibi bir medeniyet, tarih ve zafer şehrinde bulunmaktan memnuniyet ve heyecan duyduğunu ifade etti.

Haberin Devamı

Bugüne kadar Türk milletini şehitlerine mahcup edecek, onların hatırası karşısında başı öne eğdirecek hiçbir girişimin içinde bulunmadıklarını belirten Erdoğan, "Allah’ın izniyle milletçe onlara mahcup olmayacak, onların aziz hatırası karşısında her zaman ilerlemeye ve her zaman yükseklere bakmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

-Muhteşem Yüzyıl'a eleştiri-

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hiç kusura bakmasınlar. Biz 7 milyarlık bu dünyanın içinde yaşıyoruz. Bizim görevimiz nedir, bunu çok iyi biliriz. Ecdadımızın at sırtında gittiği her yere biz de gideriz, her yerle biz de ilgileniriz ama bunlar televizyon ekranındaki ecdadımızı zannediyorum o ’Muhteşem Yüzyıl’ belgeselindeki gibi tanıyor. Bizim öyle bir ecdadımız yok. Biz öyle bir Kanuni tanımadık. Biz öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmeniz, anlamamız lazım. Ve ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimizin huzurunda kınıyorum. Ve bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum. Böyle bir anlayış olamaz. Bu milletin değerleriyle oynamaya, milletçe gereken dersin, milletçe gereken cevabın hukuk içinde verilmesi gerekir.

Haberin Devamı

Biz şehitlerimizin bulunduğu, şehitliklerimizin bulunduğu kardeşlerimizin yaşadığı her yere gider onların sorunlarıyla ilgileniriz bu aziz millet tarihi boyunca bunu yaptı. Bugün de biz bunu yapıyoruz. Bugün bize ’Suriye ile ilgilenmeyin’ diyenler, kendileri gidip Suriye’deki eli kanlı, gayrimeşru rejimini desteklemekten, o rejimin eli kanlı lideriyle hatıra fotoğrafı çektirmekten çekinmiyorlar. Eğer Suriye’de eli kanlı rejimin haşa arkasında dursaydık, özellikle bizim muhalefetimiz sizin Suriye’de ne işiniz var diyecekti. Bunlar gariptir, sabah başka, akşam başka konuşurlar. Mazlumun yanında, haklının yanında yer aldığınız için ciddi şekilde rahatsız oluyorlar. Çünkü kendileri her zaman, tarihleri boyunca zalimlerin yanında yer aldılar. Bu ana muhalefet Hitler’in, Mussolini’nin, Stalin’in yanında yer aldı. Tarihleri boyunca her zaman kan dökenlerin, halkına zulmedenlerin yanında yer aldılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Zalime arka çıkıyor, zalime karşı mazlumu görmezden geliyorlar."

Haberin Devamı

-"Bölgemizde sadece ve sadece huzur istiyoruz"-

"Bizim Türkiye olarak hiçbir ülkenin topraklarında hiçbir ülkenin içişlerinde gözümüz yok" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz ülkemizde huzur istediğimiz kadar, ülkemizin huzuruyla doğrudan bağlantılı olarak bölgemizde de sadece ve sadece huzur istiyoruz. Biz kendi ülkemizde istikbal, güvenlik, refah istediğimiz kadar, bununla doğrudan bağlantılı olarak bölgemizde de sadece ve sadece istikbal, güvenlik ve refah istiyoruz. Biz her zaman barıştan yanayız. Biz her zaman sorunları diyalog yoluyla, istişare yoluyla çözülmesinden yanayız. Ancak ülkemize yönelik bir tehdit olursa gereken tedbiri almaktan asla çekinmeyiz. Birliğimize, toprak bütünlüğümüze, huzurumuza, refahımıza yönelik bir tehdit karşısında asla sessiz ve tepkisiz kalamayız.

Haberin Devamı

Biz elbette Gazi Mustafa Kemal gibi ’Yurtta sulh cihanda sulh’ diyor, bunun gereğini yapıyoruz. Barış için, sulh için, ülkemiz için çok aktif, barışçı bir dış politika yürütüyoruz ama Akçakale’ye bombayı atarsan ve orada 5 vatandaşımız şehit olursa, herhalde, bunun karşısında sessiz kalacak değiliz. Biz de ona misliyle mukabele etmek durumundayız. Gazi Mustafa Kemal ’Yurtta sulh cihanda sulh’ derken herhalde Çanakkale’ye gelen düşmanlara karşı da sulh demedi. Çanakkale Savaşları bunun için yapıldı, Kurtuluş Savaşları bunun için yapıldı, Kocatepe bunun için yapıldı. Birilerinin yanlış anladığı gibi biz ’Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini asla bir pasiflik olarak, tavırsızlık olarak, tepkisizlik olarak yorumlayamayız. Ülkemizi doğrudan ilgilendiren durumlar karşısında seyirci kalanlardan asla olamayız."

-"Bu millete yakışanı yaptık"-

"Gazze’ye, Gazze’deki bebeklerin, çocukların, yaşlı insanların, masum insanların üzerine korkakça, namertçe bomba yağarken ’Aman bize dokunmayan yılan bin yaşasın’ diyerek biz susacak mıyız" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Gazze’de bir halk açık hava hapishanesinde cezalandırılırken, insanlık dışı muameleye maruz bırakılırken ambulanslar, hastaneler, kreşler dahi bombalanırken biz sessiz mi kalacağız? Suriye’de kardeşlerimiz olan Suriye halkı acımasızca katledilirken, uçaklardan bombalanırken, evini barkını bırakıp göç ederken, her türlü insanlık dışı muameleye maruz bırakılırken biz ’Her koyun kendi bacağından asılır’ deyip bunu seyir mi edeceğiz" dedi.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, Türkiye’ye sığınan 180 bin Suriyeli’nin muhaliflerin değil ’zorba Beşşar’ın zulmünden kaçarak geldiğini vurgulayarak, "Bize bunları seyretmek yakışır mı? Biz zulümden kaçan bu kardeşlerimize açık kapı politikamızla kapımızı açtık. Bu millete yakışanı yaptık. Tarih bize böyle bir sorumluluk yüklüyor. Onun için açtık. Bu millete yakışanı yaptık" diye konuştu.

Dumlupınar’daki şehitlerin, Domaniç’teki Osmanlı’yı kuran ruhun anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Erdoğan, muhalefetin "Sizin Gazze’de ne işiniz var? Siz Suriye ile neden ilgileniyorsunuz? Lübnan, Kosova, Irak, Azerbaycan, Afganistan, Myanmar ve Somali’den size ne" dediğini belirtti.

-Kadına şiddet-

Kadına ş,iddet konusuna da değinen Erdoğan, "Buradan her ne şekilde olursa, hangi bahaneyle olursa olsun, kadınlara, hanım kardeşlerimize yönelik her türlü şiddeti bir kez daha lanetliyorum. İnşallah hayata geçirdiğimiz bu reformları çok sıkı şekilde takip ederek, uygulayarak bu insanlık ayıbını ortadan kaldıracağız. Bu konuda kararlıyız, azimliyiz" dedi.

-"Biz Ferhatız, siz ise Şirin"

Eskiden siyasetçi olarak İstanbul’dan Kütahya ve Afyonkarahisar’a gelmek için virajlı yollardan geçmek zorunda kaldıklarını dile getiren Erdoğan, şunları
kaydetti:

"Şimdi artık biz dağları deldik mi, dağları deldik. Tünelleri açtık mı, tünelleri açtık. Adeta otobanlar gibi duble yolları yaptık mı, duble yolları yaptık. ’Bunlar yetmedi bir de buraya havalimanı yapalım’ dedik. Bir eksiğiniz kaldı, korkarım şimdi onu da isteyeceksiniz. Diyeceksiniz ki ’Burada deniz yok. Bir de deniz gelsin.’ Tabii o kadar da değil ama bizim Veysel (Eroğlu) hocaya söylersin kalkar bir baraj da buraya yapar, ’İşte buyurun size deniz’ der.

Bütün derdimiz şu, havayolunu halkın yolu yaptık ve buraya rekabeti de getirdik. Karayolunda güveni esas aldık, bunun altyapısını başardık ve duble
yollarla, o tünellerle o ölüm yollarını hamdolsun çok daha farklı bir hale getirdik. Biz Ferhatız, siz ise Şirin, biz size aşığız, biz bu millete aşığız, sevdalıyız biz size. Biz bu milletin efendisi değil, hizmetkarıyız. Bu can bu tende oldukça biz size hizmet etmeye devam edeceğiz. Bütün derdimiz Türkiyemizi
dünyada ilk 10 içerisine nasıl sokacağız buna çalışıyoruz."