ESNAF LOKANTASININ KRALI

ARZU

Harbiye’deki Askeri Müze hizasına düşen yokuşlu sokağa girin, Özel Diyabet Hastahanesi’ne komşu Arzu Lokantası, Pazar hariç haftanın her günü sabahtan ikindiye kadar sizi bekler. Görünürde sade ve iddiasız, 40 yıllık bir mekandır ama, tencere yemekleri ağırlıklı mutfağı pek yamandır. Selahattin Yıldırım, babası Salih Usta’dan nöbeti devraldığı Arzu’da şimdilerde eşi İlknur Hanım ve oğlu İzzet’le birlikte çalışıyor.
Emektar garsonumuz Orhan da her zamanki gibi oraya buraya koşuşturmakta. Tipik bir semt lokantası; müşteriler her kesimden, neşeli ve ölçülü bir ortam. “Selo”nun yerine her geldiğimde muhakkak tavuk suyuna şehriye çorbasıyla başlarım. Bu gün de öyle yaptım. Oh, içim ısındı. Parmak kuru köfteye de dayanamam. Bu “piknik köfte” nin yanına da pilav ne güzel yaraşır değil mi? İzninizle, hepsini afiyetle ham ettim.
Dileyen, kuzu incik söyler ya da patlıcan kebap. Evelallah, kuru fasulyesi gibi zeytinyağlı sebzeleri de utandırmaz. Fiyatlar makul ki makul: Çorbalar, salatalar, tatlılar 3 ; pilav 2.5; zeytinyağlılar, nohut, kuru fasulye 5; köfte 6; kuzu incik 9 TL. Lezzetle muhabbetin buluştuğu bu Arzu’yu sizler de seveceksiniz. (Prof. Dr. Celal Öker Sokak,No: 18/2, Harbiye Tel: 0212 246 77 50)

ACIBADEM KURABİYESİ

Acıbadem kurabiyesini herkes sever de, nedense evinde yapmayı pek denemez. Oysa, bu geleneksel kurabiyemizi yapmak hiç de zor değildir:
Malzeme: 1.4 kg toz şeker, 1 kg toz badem, 2 tatlı kaşığı toz acı badem, 1 adet limonun suyu, 15 adet yumurta akı. Üzerini süslemek için yeterince soyulmuş badem.
Hazırlanışı: Bir tencereye, tüm malzemeleri koyup kısık ateşte, tahta bir kaşıkla 15-20 dk karıştırınız. Karışımı, soğuması için mutfak tezgahına boşaltınız. Bir fırın tepsisinin tabanına beyaz bir kağıt ya da yağlı kağıt döşeyiniz. Bir krema torbasına, soğuyan kurabiye harcını koyunuz. Torbayı elinizle sıkarak, tepsideki kağıdın üzerine yuvarlak, 3-4 parmak çapında (dilerseniz uzunlamasına) kurabiyeleri şekillendiriniz.
Her birinin üzerine kabuğu soyulmuş bir badem yerleştiriniz. Tepsideki kurabiyeleri 190 derece ısıdaki fırında 15-20 dk pişiriniz. Fırından aldığınız kurabiyeleri kağıttan çıkarttıktan sonra, dilerseniz, alt tarafları karşılıklı gelecek şekilde, çifter çifter bir birine yapıştırınız. Serince bir yerde dinlendirip, sade ya da bir fincan çay eşliğinde güzelce yiyiniz. Geri kalanını da bir kavanoza koyarsınız artık. Afiyetler olsun, efendim.

YİYECEKLER DÜNYASI
Alman sermaye kökenine karşın, artık “bizden biri” olan Metro marketler zinciri’nin, gerek Gastro dergisi, gerekse yayımladığı titiz araştırma kitaplarıyla, Anadolu’nun yemek kültürünün tanıtımında gerçekten yararlı işler yaptığına bu köşemde sık sık değindiğimi bilirsiniz. Metro bu kez bizlere müthiş bir yılbaşı armağanı göndermiş: ‘ Food- The World of Food’ (Yiyecekler- Yiyecekler Dünyası).
Christian Teubner imzalı İngilizce bu eser, adeta bir dünya yiyecekleri ansiklopedisi; içinde yok yok. Ayrıca, bir birinden güzel fotoğraflar da verilen değerli bilgilere eşlik ediyor. Türkiye dahil dünyanın dört bir ülkesindeki yiyecek zenginlikleri ve çeşitlerinin sayfalara dökülmüş bir belgeseli tadında: Katı yağlardan sıvı yağlara, sirkelere, otlara, baharata, tahıllara, makarnalara, balık ve deniz ürünlerine, sebzelere, etlere, av hayvanlarına, sosis, salamlara, kurutulmuş etlere, peynirlere ve kuru/ taze meyvalara, tüm nimetler ve güzellikler burada.
Dünya yiyecekleri arasında dolaşmaktan bıkmıyacağınız bir çalışma kısacası. Bu şahane kitabı, ve özellikle Türkçe çevirisini de, Metro marketlerinin yanı sıra, kitabevleri raflarında da yakında bulabileceğimizi umarak, böyle değerli bir kültürel armağanı düşünenlere teşekkürlerimi sunuyorum.