Faili meçhul heykel

Bu topraklarda dökülen kan yeter. Büyük çoğunluk Kürt sorununda barışçıl çözümden yana. Bunun için müzakereler yapılıyor.

Peki çözüm süreci denilen şey yalnızca tek tarafa mı sorumluluk yükler? Yoksa sorumluluğu iki taraf da paylaşmalı mı?

Sözü, yapanın bile üstlenmediği PKK’lı Mahsun Korkmaz’ın faili meçhul heykeline getirmek istiyorum. Birileri geçen yıl Diyarbakır’in Lice ilçesi Yolaçtı Köyü’nün kırsal kesiminde öldürülen PKK’lılar için bir mezarlık oluşturdu. Aynı kişiler mezarlığa PKK’lı Mahsun Korkmaz’ın heykelini dikmek için plan yaptı. Kaidesi için çimento ve kaplamalar getirildi. Kalıplar yapıldı, çimento döküldü, kaplamalar yapıştırıldı. Dışarıda hazırlanan heykel kaidesine oturtuldu. Bölgede uçan kuştan haberi olan devlet koca heykelin oraya nasıl getirildiğinden bihaber.

TÖRENLE AÇILDI

Yetmedi bir de açılış töreni yapıldı. Törene HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ile Kamuran Yüksek de katıldı.

Tüm bunlar devletin gözü önünde oldu. Ama hâlâ heykeli kimin yaptığı bilinmiyor. Türkiye’nin ilk faili meçhul heykeli.

Mezarlığın girişine dikilmiş devasa heykeli medyadan öğrenen Diyarbakır Valiliği, mahkemeye suç duyurusunda bulunarak kaldırılmasını istedi.

Lice Sulh Ceza Mahkemesi “suç eşyası” olduğuna karar verdi. Heykelin kaldırılması kararı Jandarma’ya ulaştı. Bir sabaha karşı operasyonla heykel kaldırıldı. Operasyon sırasında bir genç öldü.

Tüm bu olaylar devletin gözü önünde oldu. Kimse cezalandırılmadı.

Bir tek o heykeli indirdikten sonra ayağıyla üstüne basan asker hakkında soruşturma açıldı. Büyük olasılıkla tek cezalandırılacak da o asker olacaktır.

Heykeli yapanlar suskun, Aman “Çözüm sürecine zarar gelmesin” diye düşünenler “provokasyon” deyip kestirip atıyor.

Heykeli dikenler suçsuz, göz yumanlar suçsuz bir tek o asker suçlu, öyle mi?

Yaşasın çözüm süreci!