Gündem Fatma Şahin: Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil

Fatma Şahin: Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil

Paylaş
Fatma Şahin: Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Gaziantep’ten halka seslenecek. Toplu açılışların yanı sıra referandumu da konuşacak

Bu ziyaret öncesi Başkan Fatma Şahin’le konuştuk. Şahin referandum için, “Bu bir Tayyip Erdoğan meselesi değil, Türkiye meselesidir. Ülke ne çektiyse koalisyonlardan çekti. Bizim tek derdimiz istikrar” dedi.

RÖPORTAJ:ALEV GÜRSOY CİMİN
alev.gursoy@posta.com.tr




■ 16 Nisan’da referanduma gidiyoruz. Sizce bu tarihten sonra Türkiye’de neler değişecek?

AK Parti’nin kurumsal hafızasını ve üç dönemini de yaşadım. Tecrübelerime dayanarak durumu çok rahat görebiliyorum. Öncelikle şunu belirteyim. 15 yıl özel sektörde çalıştım, mühendislik yaptım.

Özel sektörü özel sektör yapan şey verimlilik ve performanstır. Ve iş odaklı götürmektir. Bu tecrübeyle Ankara’ya gittiğim dönemlerde, özellikle 2002’de korkunç bir bürokrasiyle karşılaştım.

Öte yandan devletlerarası yarışa bakarsak, bugün dünyanın 10 büyük ekonomisi özel sektördeki hızla hareket ediyor. Teknolojide, ekonomide, istikrarda yarışıyor. Hem kişi başına düşen milli gelirlerini artırıyorlar, hem de ileri teknoloji yarışı içindeler. Peki biz bu yapıya nasıl ulaşacağız? Geleneksel devlet yapımızdan, üstümüzdeki ağır prangadan kurtulmamız lazım.

‘İSTİKRAR HER ŞEYİN BAŞI’

■ Bunun yolunun da başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olduğunu mu söylüyorsunuz?

Bunun yolu aslında istikrarın sağlandığı bir yöntem. Siz eğer parlamenter sistemde bunu başarmış olsaydınız, buna ihtiyaç olmazdı.

■ Ama 14 yıldır AK Parti iktidardaydı. Bu neden başarılamadı?

Başaramadık değil, daha iyisini başarmak istiyoruz. 14 yılda Türkiye adeta çağ atladı. Ama daha iyisini görmek istiyoruz. 14 yıldan beri 27 çeyrek büyüyoruz. 14 yıllık sürece baktığınız zaman istikrar olmasına rağmen e-muhtırayı yaşadık. Vesayetle oluşmuş geleneksel yapımız var. 367’yi yaşadık.



Bugün 16 Nisan neden var diyenlerin müsebbibidir 367. 367 garabetine neden olanların aslında dönüp o güne bakmaları gerekiyor. Parti kapatmayı yaşadık. Ülkeyi yöneten en büyük iktidar partisine Yargıtay başsavcısı parti kapatma kararı verdi. Aslında Ak Parti iktidarıyla daha şeffaf bir sistem oluşmaya ve millet hakim olmaya başladı.

Vesayet rejimleri de alanlarını kaybetmeye ve bundan dolayı hırçınlaşmaya başladı. İşte böyle bir anda 15 Temmuz’u yaşadık. Eğer bu kadar güçlü bir yapı ve bu kadar güçlü bir lider varsa 15 Temmuz’u neden yaşadık? Cumhurbaşkanı bu kadar güçlü olmasına rağmen o da fani. Bu yapı bizi çok daha büyük sıkıntılara götürür.

■ Bir kesim de şunu söylüyor: “Bu sistem gelirse Türkiye’de işsizlik ve terörün biteceğini söylüyorlar. Bizi 14 yıldır yönetiyorlar. Bu sistem gelse de yine aynı ekip yönetecek, ne değişecek?” Buna ne dersiniz?

Herkese saygı duyuyorum. Ama şöyle de düşünmek lazım. Eğer siyasi istikrar olmasaydı, 15 Temmuz rahmetli Adnan Menderes dönemine dönüşecekti. İşsizlikte 27 çeyrek büyüyoruz. Genç işsizlikte Avrupa’nın en iyisiyiz. Ama daha da hızlı büyümek için arge ve yüksek teknolojiye geçmek gerekiyor. İleri teknolojiye geçmek için de yapısal reformların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunları yapabilmemiz için de yürütmenin çok daha güçlü olması şart.

‘YENİ SİSTEM REJİMİN SİGORTASI OLACAK’

■ Rejimin değişeceğini söyleyenler de var… Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu tanım hangi pakette değişiyor?

Laiklik mi değişiyor, hukuk devleti mi? Tek meclisin olduğu, dilinin Türkçe olduğu, bayrağının tek olduğu çok net olan bir noktada rejim nasıl değişebilir? Tam tersi yeni sistem rejimin sigortası olacak. Rejim çok daha kuvvetli hale dönüşecek.

■ Gaziantep’e gelelim, burada durum nedir?

Gazianteplilerin bu konuda kafası net mi? Halkımız iki konuda bizden açıklama istiyor. 600 vekil ve 18 yaş meselesi. Bir milletvekilinin kaç kişiyi teün daha üzerinde.

Dolayısıyla bizim yönetimde istikrarı sağlamamız gerekiyor. Koalisyonlardan çıkmış ve temsilde adaleti sağlamış bir yapı için milletvekilinin de kaç kişiyi temsil ettiğini görmek gerekiyor. 18 yaş meselesine gelince.

18-25 yaş arasında 6.5 milyon gencimiz var. Şimdi bu gençlere seçebileceğini ancak seçilemeyeceğini söylüyorsunuz. O zaman temsilde adalet nerede kalıyor? Biz yıllarca karar mekanizmasına katı erkek bakış açısıyla baktık. Karar mekanizması



‘YÜZDE 65’İ ZORLAYACAĞIZ’

■ Gaziantep’te sandıktan ne çıkar?

Türkiye ortalamasının yüzde 10’u üzerinde ‘Evet’ ile Ankara’ya gideceğimizi düşünüyorum. Türkiye geneli için tahminim yüzde 55. Biz yüzde 65’i zorlayacağız.

■ Biraz da Suriye meselesinden konuşmak istiyorum. Çünkü en kritik bölgedesiniz. Suriyeli sığınmacıları sahiplendiniz. Bir barış sürecine girildi. Ne bekliyorsunuz?

Bölgeden kaynaklı 4-5 yıldır canımız çok yandı. Ama Fırat Kalkanı Operasyonu’yla ciddi manada rahatladık. Hem psikolojimiz rahatladı, hem de güvenli bölge oluştu. İçeride de emniyet güçlerimiz ve istihbaratımız çok ciddi çalışmalar yaptı. Toplum şu an çok iyi noktada. Artık güvenliği değil, 2023 vizyonunu daha hızlı nasıl yakalayabiliriz diye konuşuyoruz. En önemli şey umut.

Umudunuzu kaybederseniz, her şeyinizi kaybedersiniz. Umutla sanayici büyümeye çalışıyor. Bir paket hazırladık. Önümüzdeki hafta lansmanını ve ulusal boyuttaki kampanyasına başlayacağız. İki hedefimiz var. Ulusal boyutta GAP turunun merkezi olmak. Uluslararası boyutta da Çin, Japonya, Güney Kore hedefimiz.

Çünkü Kapadokya’ya gelen turisti Gaziantep’e getirmemiz lazım. Kapadokya’ya gelen turist arkeolojiye geliyor. 5 antik kentimiz var ve bunu satmamız lazım. Satacak büyük potansiyelimiz var. Şu an taraflarımızla, paydalarımızla bu konu üzerinde işbirliği yapıyoruz.



‘ARTIK BU SİSTEMLE YÜRÜMEK ZOR’

■ Parlamenter sistemde görülen eksiklikler giderilse durum düzelmez mi?

Bu sistemle artık yürümek zor. Eğer yükselişe geçmek ve daha hızlı ilerlemek istiyorsak değişim şart. 245 yıllık Amerika’ya bakın. 45. Başkanı Donald Trump’ı seçti. Biz 90 yıllık tarihimizde 65. hükümetteyiz.

İstikrarın sağlanmadığı, işe odaklanmayan, güven ortamının sağlanmadığı bir ortamda sağlıklı büyümeyi başarabilir misiniz? Hayır, başaramazsınız. Meseleyi bir tek kişiye indirgiyorlar. Bu çok yanlış. Mesele ülke meselesidir.

■ Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil demek istiyorsunuz sanırım?

Evet, aynen öyle diyorum. Zaten herkes fani. Tartışmalarımızı kişiler üzerinden değil, bilimsel manada sistemler ve kurumlar üzerinden yapmalıyız. Hangi model bizi hızlandıracaksa ona yönelmeliyiz.

Çünkü 80 milyonluk nüfusumuz var. En güçlü tarafımız da en zayıf tarafımız da gençler. Her yıl 500 bin gencimiz üniversiteyi bitiriyor ve iş hayatına başlıyor. Ortalama yüzde 7 büyüyemezsek, bu gençlerin hepsi ileride üniversiteli işsiz olacaklar.