Gündem Akın Öztürk'ten 15 Temmuz savunması: Keşke şehit olsaydım

Akın Öztürk'ten 15 Temmuz savunması: Keşke şehit olsaydım

Paylaş
Akın Öztürk'ten 15 Temmuz savunması: Keşke şehit olsaydım

'Yurtta Sulh Konseyi' üyeleri ile birlikte 221 sanık 'FETÖ Genelkurmay çatı davası' ile bugün hakim karşısına çıktı. Darbeyi planladığı iddia edilen Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, savunması sırasında "Keşke şehit olsaydım da bu suçlamalara maruz kalmasaydım. Bu nedenle içim çok acımaktadır" ifadelerini kullandı

SALON KARIŞTI


Duruşma bitiminde ise salonda gergin anlar yaşandı. Duruşma salonunun boşaltılması esnasında şehit yakınları ile sanık yakınları arasında arbede yaşandı, polis ekipleri müdahale ederek arada barikat oluşturdu.

DURUŞMA BİTİMİ OLAY ÇIKTI

Özçetin’in savunmasının ardından mahkeme başkanı duruşmayı sonlandırdı. Bu sırada sanıklar salondan çıkartılmayı başlandı. Sanık yakınları, yakınlarına el sallarken bir kişi salonda bulunduğunu göstermek için yakını olan sanığa seslendi. Müştekilerin bulunduğu bölümden bir kişi, "Neye bağırıyorsun sen" diye tepki gösterdi. Sanık yakınının karşılık vermesi üzerine müştekilerin birçoğu bağırmaya başladı. Bazı kişiler bulundukları bölümden atlayarak, sanık yakınlarının üzerine yürüdü. Polis bu kişileri güçlükle engellerken, çevik kuvvet polisleri duruşma salonu dışında önlem alarak olayların büyümesini önledi.
Duruşma yarın sanık savunmalarıyla devam edecek.

Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’ndeki Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülmeye başlandı. FETÖ’nün askeri üyelerinden oluşan 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi 38 sanık da hakim karşısına çıktı.

Duruşma sırasında baygınlık geçiren bir şehit yakını, sağlık ekiplerince salondan çıkartıldı.


AKIN ÖZTÜRK: ADRESİ BİLMİYORUM, TUTUKLUYUM

Sanıklardan darbe girişiminin askeri kanadının bir numarası olduğu iddia edilen Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, kimlik tespiti sırasında 2 çocuğu olduğunu belirterek, "Adresi bilmiyorum. Tutukluyum" dedi.


"KEŞKE ŞEHİT OLSAYDIM DA BU SUÇLAMALARA MARUZ KALMASAYDIM"

Öztürk savunmasına şöyle devam etti: 1970 yılında üniforma giydiğim Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 46 yıl boyunca yeminime sadık kalarak bana verilen görevleri üniformama halel getirmeyecek şekilde yerine getirdim. Yeminime ölsem dahi sadığım. Böyle bir suçlama ile yapılacak yargılama bana bu dünyada verilecek en büyük cezadır. Bir asker için bundan daha kötü ne olabilir. Silah arkadaşlarım ve milletim iyi bilsin ki bu hain darbe girişimi ile ilgili herhangi bir katkım ve haberim yoktur. Ben silah arkadaşlarıma ve devletin kurumlarına silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimiyle hiçbir alakam yoktur. Şehit ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Pilot olarak birçok kez ölümden döndüm. Keşke şehit olsaydım da bu suçlamalara maruz kalmasaydım. Bu nedenle içim çok acımaktadır.


ANNENİN FERYADI


Kimlik tespiti sırasında, 15 Temmuz'da şehit olan Mucip Arıkan'ın annesi Saliha Arıkan, "Oğlumun katillerini öldürün. Yavrumu bana verin" diyerek, bağırdı. Arıkan'ın sanıklara yönelik bağırmayı sürdürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, duruşmaya engel olduğu gerekçesiyle şehit yakınının salondan çıkartılmasını istedi.


SALONDA GERGİNLİK

Duruşma sürerken, müşteki yakınlarından bazıları, sanıklara yönelik sinkaflı sözler sarf etti. Mahkeme Başkanı Dik, özellikle Saliha Arıkan'ın sürekli bağırması nedeniyle dışarı çıkartılmasını istedi. Bu sırada, sanık avukatlarından biri de "Salondan çıkartılsın" deyince müşteki yakınlarının tamamı buna tepki gösterdi.

Şehit yakınları, avukatlara "Teröristleri savunanlar teröristtir" ve "Hepiniz teröristsiniz" diye bağırdı. Duruşma, bu nedenle bir süre durdu. Yaşanan tartışmalar sırasında baygınlık geçiren Saliha Arıkan, sağlık görevlilerinin yardımıyla salondan çıkartıldı.

221 SANIK VAR

Dosyada 200’ü tutuklu, 9’u tutuksuz, 12’si firari olmak üzere 221 sanık yer alıyor. Asker sanıklardan 1'i orgeneral, 3’ü korgeneral, 4’ü tümgeneral, 16’sı tuğgeneral, 3’ü tuğamiral, 26’sı albay, 27’si yarbay, 37’si binbaşı, 21’i yüzbaşı diğerleri ise daha alt rütbeye sahip. Sanıklar arasında öğretmen, memur ve esnafın bulunduğu 12 sivilin de bulunduğu ifade edildi.

Olay gecesi öldürülen Semih Terzi dışındaki ’Yurtta Sulh Konseyi’ üyeleri için 2 bin 988’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor.



Sanıklar cezaevinden duruşma salonuna alınırken, basın mensuplarına görüntü alınması için izin verildi.



İDDİANAMEDEKİ SUÇLAMALAR


'FETÖ Genelkurmay çatı davası' sanıkları hakkında 'Anayasayı ihlal', 'Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırma girişiminde bulunma', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Silahlı terör örgütü yönetmek ve üyesi olmak' suçlamalarının yanı sıra darbe girişimi kapsamında ülke genelinde işlenen 'Cumhurbaşkanına suikast', '250 kişiyi şehit etme', '2 bin 735 kişiyi öldürmeye teşebbüs etme' ve 'Üst düzey komutan ve devlet yöneticilerinin hürriyetini sınırlama' suçlamalarından da şehit ve mağdur sayısınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanacak.



CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA MÜŞTEKİ KONUMUNDA


Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili hazırlanan Genelkurmay çatı iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Mağdur-müşteki', Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ise 'Mağdur' olarak yer alıyor.



GENİŞ ÖNLEMLER ALINDI


Sincan Cezaevi Kampüsü'nde bulunan duruşma salonunda görülecek duruşma öncesinde cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevine çıkan yollarda güvenlik noktaları oluşturuldu. Duruşma salonu çevresine jandarma ekipleri konuşlandırılarak, binanın çatısına keskin nişancılar yerleştirildi. Girişe polis ve jandarmaya ait TOMA'lar konuşlanarak önlem alındı.


10 ay sonra görüntülenen Akın Öztürk'ün oldukça kilo verdiği gözlendi.


İDAM TEPKİLERİ

Sanıkların yürütülmesi esnasında kampüs içine alınan bir grup vatandaş, sloganlar atarak, tepkilerini dile getirdi. Ellerinde yanlarında getirdikleri urganları sanıkların üzerine fırlatmalarına izin verildi. Vatandaşlar, "İdam isteriz vatan hainlerine, hainler" diye bağırdılar.





DHA