Filozof Bekir

Gergin olduğunuzda, reaksiyonlarınızı panik seviyesine taşımadığınız sürece gerginlik güzel bir şeydir. Stresli olmak heyecanı da beraberinde getiriyor. Önemli olan, o heyecanı bastırıp panik havasına girmeden maça çıkabilmektir. Bunu başarırsanız, gerginliğin olumlu katkıları olabilir. Yukarıdaki sözler Fenerbahçe’nin Kasımpaşa’yı 1-0 yenip şampiyonluk yolunda çok önemli bir engeli daha aşmasına neden olan futbolcuya; Bekir İrtegün’e ait. Konuşması çok daha uzun ve filozof gibi açıklamalarda bulunmuş maçtan 2 gün önce Fenerbahçe Televizyonu’na. Sahadaki diğer arkadaşlarına oranla ondaki gerginlik ve stres bir kat daha fazlaydı. Çünkü Bilica’nın kart cezası nedeniyle Lugano’nun yanında o oynacaktı. İyi de oynadı, hem de çok iyi...

Savunmadaki görevini mükemmele yakın yaparken, aslında Fener tarihinin en pahalı transferi olan Güiza’nın atması gereken golü de o atıp üzerine düşenden fazlasını yaptı. Gaziantepspor’dan büyük umutlarla transfer edilen ama bir türlü beklenen patlamayı yapamayan Bekir dünkü futboluyla bu sezonun en önemli maçlarından birine tam anlamıyla damga vurdu. Böyle devam ederse Bilica’dan sıtkı sıyrılmaya başlayan taraftarın baş tacı olur.

Fenerbahçe’nin kazanmasında bir başka önemli nokta yine gol yememesiydi. 2-0 kazanılan Kayseri hariç maçlarını 1-0’lık seriye bağlayan Fener belki çok iyi oynamıyor ama hedefe ulaşmak için biraz da bu gerekiyor. Fener kazanamasaydı herkes net pozisyonları harcayan Güiza’ya yüklenecekti yine. Kazandı ama biz yine yüklenelim. Tamam çok koşuyor, rakip savunmaya pres uyguluyor, stoperlerin dengesini bozuyor. Ama kardeşim net pozisyonları gol yapacaksın. Çünkü senin asli görevin gol atmak.