Fransızlar Burkini’ye niye karşı?

Önce Cannes'da sonra Korsika’da plajlarda “burkini” bizim kullandığımız adıyla Haşema’nın yasaklanmasının sebebi ne?

Bu kadınların giyim kuşam özgürlüğüne getirilen bir kısıtlama mı, yoksa amaç teröre karşı bir önlem mi? Liberation Gazetesi’nde Aalam Wassef imzalı bir makaledeki görüşlere göre “Burkini” 70'li yıllardan başlayarak kendini gerçek islam gibi tanıtan Vahabiliğin başka bir gösterisi.

En zengin ve en yeni akım olan Vahabilik, Suudi Arabistan kökenli ve büyük para gücüyle ideolojisini yaymak için burslar, kasetler, kitaplar, üniversitelerle her türlü propagandayı yapıyor.

Burkini ya da çarşaf gibi kıyafetlere karşı çıkıldığında, kadın hakları ve vicdan hürriyetini öne çıkararak islamofobi ile suçlanmak da cabası; zaten Fransa’daki Müslüman topluluğun da böyle giyinmek gibi bir talebi yok, bu konuda saf olmaya gerek yok deniliyor.

Ticaretin tek derdi ise satmak: Marks & Spencer gibi büyük zincirlerde bile burkiniler satışa sunuluyor! Avrupa’da Almanya, İtalya sınır getirip getirmemek konusunda kararsız. Ama düşünüyorlar.

Türkiye’de örtünme özgürlüğü Bizde artık kadınların örtünmesiyle ilgili herhangi bir sınırlama yok, örtülü kadınlar artık orduevleri dahil, her alanda ve her kurumda.

Gerçi bundan kadınlar da sıkıldı galiba, modern örtülü genç kızlar giderek sadece başlarını örtmeye başladı ama, poturlu kocanın arkasında siyah çarşafına bürünmüş kadınlar giderek daha mı çok ortalarda?

Açık kadınlar için, bulundukları yere bağlı olarak, rahatsız edilme riski yüksek, yerine göre giyinmek gerekiyor.

Örneğin ben İstanbul’un Avrupa tarafında kollarım kapalı dolaşırken Asya tarafına geçerken daha rahat giyinebiliyorum!

Gözdağı tutuklamaları kime yarıyor?

Aslı Erdoğan’ın tutuklanması, tıpkı Nuriye Akman’ın tutuklanması gibi sadece gözdağı, sadece diğerlerine parmak sallama. Devlet, birden bire kavga ettiği bütün terör örgütlerinin aslında kardeş kardeş teröristlik yaptıklarını görünce iyice sinirlendi.

Toplu göz altıları, toplu tutuklamalar, toplu kıyımlarla yaralı bir dev gibi acıdan haykırıyor! Aslı Erdoğan, Nuriye Akman kadar gazeteci bile değil. O bir yazar.

Ve Türkiye’deki bir bölüm “aydın”ın kendilerine “aydınlatmak” için Kürtlerin çektiği sıkıntıları dert etmesi, bunu yaparken de PKK’yla Kürtleri ayırmadan PKK’nın da yanında yer almalarıyla “aydın olmak” iyice karmaşık bir hal aldı.

Kurul üyesi mi?

Aslı Erdoğan silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı için tutuklanmış. Çünkü Özgür Gündem Gazetesi Danışma Kurulu üyesi.

Kendisinin de söylediği gibi bu tamamen kalkan olarak verilmiş bir sıfat. Ne kimsenin bir şey danıştığı var, ne kurulun toplandığı. Danışma Kurulu gibi cafcaflı bir isim altında yazarlar çizerler olursa meşruiyet kazanılacak.

Ya patlayan bombalar

Ama o arada PKK’nın yaptığı katliamlar, mayın döşemeler, bomba patlatmalar, karakol basmalar, infazlar gözardı edilecek, ağdalı bir Kürt özgürlüğü özerkliği edebiyatıyla sapla saman karışarak savunulacak şeyler de savunulamadan ayrılıkçılık yapılacak.

Ama savaş harlanıp bir günde 4 ayrı kentte bombalar patlayıp onlarca şehit verilince gazete kapatılıp Aslı Erdoğan da gözaltına alınıp sonra da tutuklanacak.

Oysa Aslı Erdoğan, acıklı acıklı roman yazıyor, işkenceler, acılar, dertleri anlatıyor. Batı bunları çok sevdiği için çok dile çevrilip çok okunuyor. Bir yanlış bir yanlışı götürmüyor.

Tutuklama yanlış

O Danışma Kurulu’na, o gazeteye girerken silahlı bir terör örgütünü eleştirmeyi de hiç düşündü mü? İnsan parçaları havaya uçarken, o 7 köylünün toplanabilen parçaları hepi topu bir tabutu bile doldurmazken de içi acıdı mı?

Ben aydınım, roman yazarım, terör örgütü üyesi değilim demek kolay. Ama aydın olmak için gerçekleri iki taraftan da görebilmek, durduğun yerin yanlış olup olmadığını ayırt etmek gerek. Aslı Erdoğan tutuklanmamalı. Nuriye Akman da.

Ama her ikisi de nerede durmuşsa bulunduğu yerin yanlış olup olmadığını, neye alet olduklarını düşünmeli. Aydın önce kendi kafasını aydınlatabilmeli.

Türkiye, birbirine destek olan üç azılı düşmanla, üç terör örgütüyle mücadele ediyorsa, herkes romantizmi bırakıp aklını başına toplamalı!