Giriş
Trafik kazalarına kurban gitmemek için evden çıkmamak mı lazım? ‘Kamu taşımacılığını kullanın’ diyorlar, otobüsler meşaleye döndü, birbiri arkasından yanıyor! İETT otobüsü, manevra alanına girerken vapura binmek için bekleyen insanların arasına dalıyor! ‘Kara ulaşımı tehlikeli, vapura bineyim’ derken otobüs çarpmasına maruz kalmak iyice acıklı! Şehirlerarası taşımacılık yapan otobüslerin mazot yerine yağ koyduğu anlaşıldı, iyi mi! En iyisi bir hayat sigortası yaptırmak. Nasıl olsa er veya geç bir kaza geçireceğiz, arabamız kadar değerimiz olmasın mı?
[[HAFTAYA]]
Koyverme oy ver!
Jet Fadıl bir kez daha kandırdı milleti. Maldivler’de “helal tatil” yapacağını düşünen bir sürü saf vatandaştan milyarlarca dolar topladı. Hiç şaşmam. Üç seçimdir aynı adama ‘sırf bize benziyor’ diye oy verenler aynı insanlar. ‘Recep İvedik’seyredip Jet Fadıl’a para, ampule oy kaptıranlar. Sonra da HES yapıldı, köyleri, dereleri, gölleri elden gitti diye ağlıyor, jandarma dipçiği yiyorlar. Sanki o biniyormuş gibi üçüncü beşinci havaalanı diye ormanları talan ediliyor. İşçiydi taşeron oldu, ölüyor, kanı yerde kalıyor. Millete ağız dolusu küfür eden iş adamına, yaksın diye tarihi konaklar veriliyor. Soma faciasına, 301 işçinin ölümüne neden olan şirkete nükleer santral kıyağı... Ama Gazze Gazze diye inlediği için ampule oy veriyorsan, sonra bana ağlama! İyi düşün taşın, oy ver. Koyverme.
Didim’de Yazarlar Festivali
Bir turistik ilçe düşünün ki, diğerleri gibi müzikli, eğlenceli bir domates, kiraz festivali değil, tam on yıldır Yazarlar Festivali düzenliyor! Didim Altınkum Yazarlar Festivali her yıl Ağustos ayında, ilçe yerli turist açısından yükünü aldığı zaman yapılıyor. Güneşin kızgınlığının geçtiği saatlerde, ilçenin piyasa yapılan kordonuna dizilen masalarda oturan yazarlar kitaplarını imzalıyor, okurlarıyla tanışıyor. Kimi zaten tanıdığı, sevdiği yazarların önünde kuyruk olurken kimi de geçerken görüp bakıyor, fotoğraflarını çekiyor, sonra dönüp gidiyor! Bazen içinizden ‘şimdi fıstık atacaklar herhalde’ gibi tuhaf duygular geçmiyor değil. Ama genelde sıcak ve samimi ilgi yaşanıyor, ki festivalin düzenleyicisi Hayri Kandemir’in söylediği gibi her yıl yazarlar bu festivali talep ediyor. Bu yıl festivale katılan yazarların sayısı hayli kabarık. İçlerinde Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, İlker Başbuğ, Nedim Şener gibi siyasi operasyonlar sonrası yaşadıklarını yazanlar da var, Ayşe Kulin, Canan Tan gibi çok satan romancılar da var, Canan Karatay gibi sağlık kitapları yazarları da. 8 Ağustos’ta da Nedim Şener ve ben Altınkum’da okurlarımızı bekliyor olacağız.
Hak arayışı mahkeme kapılarında!
Ramazan uyuşukluğu, bayram rehaveti, tatil psikolojisi derken ciddi işlere dönme zamanı geldi mi? Hoş bayram da trafik kazaları, ölümler, savaş, operasyon patırtısı derken bayramdan başka herşeye benzedi ya! Bayramı mutsuz geçirenlerin arasında Anayasa Mahkemesi’nin kendileri hakkında da yeniden yargılanma kararı vermesini bekleyen İstanbul Askeri Casusluk Davası sanıkları vardı. Kumpasa kurban gittikleri gerekçesiyle ilk başvuran onlardı, aylardır bekleyen onlar. Ama rütbeleri düşük, destekçileri az olunca, unutulup gittiklerinden yakınıyorlar.
İşte şimdi seslerini duyurabilmek için pazartesi gününden başlayarak Anayasa Mahkemesi önünde nöbet tutacaklar. Onlar hakkında yalan delil, tanık hazırlayanlar cemaat operasyonunda tutuklanırken hâlâ içeride yatıyorlar. Bu haksızlığa bir tek AYM dur diyebilir, onları içeride bırakıp bayram tatiline gittiler, Eylüle kadar mı bekletecekler? Pazartesi günü Çağlayan Adliyesi’nde bir direniş daha var. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” platformu Bülent Arınç hakkında kadınlara karşı cinsiyet ayırımcılığı yaptığı için suç duyurusunda bulunacak. Adalet nerede, mahkeme kapısında mı, içeride mi?
