Futbola doyduk

Türk Telekom Arena’da dün gece Galatasaray-Mersin İdmanyurdu arasındaki maç, İngiltere Premier Ligi karşılaşmaları kadar zevk verdi. İki takımı da kutlamak lazım. Önce Mersin İdmanyurdu’ndan başlayayım. Teknik direktör Nurullah Sağlam’ı tebrik ederim. Kesinlikle Galatasaray’dan korkmadı, oyunu çirkinleştirmedi, 90 dakika galibiyeti düşündü.

[[HAFTAYA]]


Bu fırsatı da yakaladılar. Ne olursa olsun maçın en önemli anı, Moritz’in kaçırdığı, Muslera’nın kurtardığı penaltıydı. Bunun dışında N’Duka ile de çok net ikinci gol pozisyonunu harcadılar. Galatasaray’a gelince; ilk 45 dakikayı oynanmamış düşünüyorum. Sağ çizgide Sabri, sol çizgide Riera, arkalarında Hakan Balta. Bir futbolcu bu kadar kötü mü oynar?

Üstelik Sabri sağda oynayınca, Kazım Kazım ortaya geçti. O da kayboldu. Koca Galatasaray takımı gol bulmakta zorlandı. İkinci yarı ise Fatih Terim doğru değişiklikler yaptı. Sabri ile Riera’yı kenara alarak yerlerine Ayhan ve Sercan’ı sahaya sürdü. Özlenen, herkesin görmek istediği Galatasaray bu dakikadan sonra sahadaydı. Bölüm bölüm de olsa iyi futbol oynadılar.

Elmander’le çok net gol pozisyonları yakaladılar. Şanssız gününde olan İsveçli golcü, topu filelere gönderemedi, ama yaptığı mücadeleye saygı duyuyorum. 90 dakika koştu, kendini öldürdü. Eboue ile beraber Galatasaray’ın en iyisiydi. Sonuçta Mersin kazandığı 1 puana sevindi. Galatasaraylı taraftarlar galip gelemedik diye üzülseler de futbolcuların sahaya koyduğu mücadeleye saygı duymaları gerekir.