Galatasaray bu mu?

Galatasaraylılar için tarihi bir gündü. Başkanları Adnan Polat ikinci defa Galatasaray’ı yönetmek için seçildi. Alınacak bir galibiyet belki de Cim Bom’u Süper Lig’de şampiyon yapacaktı. Taraftar takımına inanmış. Ali Sami Yen Stadı tıklım tıklım dolu. Stadın dışında en az 5 bin kişi var. Maç çok güzel bir atmosferde başladı. Önce Galatasaray, daha sonra da Fenerbahçe rahmetli Başkan Özhan Canaydın için duygusal pankartlarla çıktılar. Bütün stat Fenerbahçe’yi de Galatasaray’ı da alkışladı. Son dakikalar hariç küfür yok, stres yok, tam light derbi. Beraberlik maçı derken büyük kaleci Leo Franco (!), Selçuk’un 35 metreden vurduğu antrenman topunu öyle bir yumurtladı ki bütün Galatasaraylılar’ın gecesini zehir etti. Soruyorum büyük hoca (!) Rijkaard’a... Ufuk ile Aykut’u neden oynatmıyorsun? Çocukların günahı ne? Suçlu tabii ki sadece Leo Franco değil. Galatasaray’da hırs bitmiş, tempo bitmiş, helva gibi bir takım olmuş! Ayıp yaa! Bu Jo, Elano ne iş yaparlar? Böyle ismi büyük fubolcuların takımına en ufak bir katkısı olmaz mı? Keita, büyük Keita diyeyim, bir iki hareket yaptı, bir şutunu da kaleci Volkan Demirel tokatlayarak gole müsaade etmedi. Ama yine de Keita büyük maçlarda oyuna ağırlığını koymalı. Galatasaray’ın orta sahası yok. Futbolcular hiç kızmasın. Mehmet Topal, Everton’a mı gidecek yoksa Chelsea’ye mi nereye gidecekse gitsin Galatasaray kurtulsun. Caner’in ise bonservisini alıyorlarmış. Sakın ha! Önce Galatasaray fırınında biraz ekmek yesin, ondan sonra bu transfer gerçekleşsin. Son sözüm de Rijkaard’a... Büyük hoca olabilirsin, ama kumaşın Türkiye’ye uymadı. Senin de yolun açık olsun.