Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, corona virüsle mücadele dönemine denk gelen bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için tavsiyelerde bulundu.
Yüksek beklenti, strese yol açabilir
Sınavın oluşturduğu stres ve kaygının, gerilimle birlikte gençlerde karamsarlığa ve ümitsizliğe yol açabileceğini ifade eden Serkan Elçi, “Özellikle ebeveynlerin kendisinden beklentisi fazlaysa ve başarısızlığı kabul edemeyeceklerse bu çocukta daha büyük bir strese yol açar. Çocuklar sınavları yarış ve kazanma olarak görmenin dışında kendini ispatlama, özgürlüğüne kavuşma, kimlik kazanma gibi anlamların yerine de koyarlar. Bu sebeple başarısız olma düşüncesi kendileriyle de çatışma yaşamalarına neden olmaktadır” dedi.
Kaygı ve korkular paylaşılmalı
Sınav sürecinin bir tehdit olarak görülmemesi gerektiğini ve bu dönemde gencin kaygı ve korkularının mutlaka paylaşılması gerektiğini belirten Serkan Elçi, şunları söyledi:
“Bu tür sınavların öğrencinin kendini denemesi için bir fırsat olduğunu ve hiçbir şeyin sonu olmadığını akıldan çıkarmamak gerekir. Sınav sonucunun hiçbir zaman bir kıstas olmayacağı çocuğa anlatılmalı. Çocuğun başarılı ya da başarısız olmasının kendilerinin sevgisinde hiçbir değişikliğe yol açmayacağı, aile içerisindeki yerini asla değiştirmeyeceği vurgulanmalı. Gencin, sınav başarısı ya da başarısızlığının aile içerisindeki yeri ve değeri açısından bir kıstas olmadığını unutmamak gerekir. Genç, ailesi ile kaygılarını ve korkularını paylaşmaktan çekinmemeliler. Bu dönemde gençler, ailesi, arkadaşları ve yakın gördüğü kişilerle yaşadığı duygularını paylaşmalıdırlar.”