Gazi olduğunu söylememiş

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Daire Başkanı Nurettin Doğan ve İzmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi, bu sabah helikopterle, Kemalpaşa Ankara Asfaltı üzerinde bulunan Karaorman Deposu'na gelerek, sınır ötesi orman yangınlarına müdahale etmek için oluşturulan ‘Sınır Tanımayan Ormancı Timi’ni denetledi.

Orman Genel Müdürlüğü bünyesine işe alınacak beden işçileri için açılan sınava giren gazi Engin Yaşar'la ilgili medyada çıkan haberlere değinen Kahveci haksızlık veya saygısızlık yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü.

"GAZİ OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ"

Hakkari Dağlıca’da 1998 yılında, teröristlerce bir askeri helikopterin düşürülmesi ve sonrasında çıkan çatışmada 17 şehit verilmesi olayından tek sağ kurtularak gazi olan Engin Yaşar'ın, sınav komisyonuna sağlam raporu sunduğunu belirten Kahveci şöyle dedi:

DAĞLICA GAZİSİNE BÜYÜK AYIP

“Müdürlüğümüze 3 bin 840 kişi müracaat etmiş. Bu rakam noter huzurunda yapılan kurayla 550 kişiye indirilmiş. 190 kişi orman genel müdürlüğüne mevsimlik işçi olarak alınacaktı.

Bu sınava giren Engin Yaşar adlı vatandaşımız koşuda başarılı olamamamış. Ancak ne bizler ne sınav komisyonu bu vatandaşımızın gazi olduğunu ve koşamayacak durumda olduğunu bilmemektedir.

Terör mağduru olanlar kuralara girmeden direkt mülakata katılır. İzmir’de 3, Manisa’da 12 kişi terör mağduru niteliğiyle bu sınavlara başvurmuş.

Kimse ‘özrümüz var, koşamayız’ beyanında bulunmamış, Bu şekilde İzmir’de sınava başvuran 3 kişiden biri koşuya katılmamış, biri başarısız, biri de başarılı olmuş. Manisa’daki 12 kişiden de 5 kişi bedensel mülakatı geçmiş. Terör mağduru 19 kişi Türkiye çapında işe alındı.”

"KULE GÖREVLİSİ OLARAK ALABİLİRDİK"

Orman yangınıyla mücadelenin, ekmek kapısından çok ötede, terörle mücadele kadar tehlikeli olduğunu belirten Orman Genel Müdürü Osman Kahveci sözlerini şöyle tamamladı:

“Bedensel olarak veya bizim aradığımız diğer özellikleri taşımayan kişilerin işe alınması hem kendisi, hem ekip için çok tehlikeli. Bir kişinin kondisyon eksikliği tüm ekibin hayatını tehlikeye sokabilir.

Biz toleranslı davrandığımızda hem o arkadaşımızın, hem de ekibin hayatını tehlikeye atmış oluruz. Arkadaşımız ‘Ben gaziyim, platin var’ demiyor, kaybettikten sonra ‘Koşturdular’ diyor.

Gelip bize durumu anlatsalar, biz gerekli yönlendirmeyi yaparız. Buraya girmesinin tehlikeli olduğunu söyleriz, mesela kule görevlisi olarak alabilirdik.”