Gençliğe müjde!

POSTA’nın sevgili okuyucuları ilk günkü yazılarımdan itibaren çok önemli bulduğum GENÇLİK ve SPOR konusunu sık sık gündeme getirdiğimi hatırlarlar. Yazılarımda adı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) olan kuruluşun GENÇLİK bölümünün sönük ve işlevsiz kaldığını yazmış ve gençlik konusunun ayrı bir genel müdürlükte değerlendirilmesini istemiş; gençliğin tüm sorunlarını bir bir (eğitim, boş zamanları değerlendirme, askerlik, askerlik öncesi ve sonrası işsizlik, alkol, uyuşturucu ve sigaradan korunma, aşırı akımlardan ve örgütlerden korunma sağlık, seks yaşamı, psikolojik destek) gibi sayıp dökmüş ve gençliği yalnız üniversiteliler olarak görmenin hata olduğunu; çırakların da köydeki çiftçilerin de, evdeki kızların da genç olduklarını yazmıştım.

Nihayet, Mehmet Atalay’ın fikir altyapısını kurduğu GSGM’nin genç Genel Müdürü Yunus Akgül, hafta başında tarihe geçecek bir çalışmayı açıkladı. Başbakanlığa sunulan kanun tasarısı ile gençlik ve spor artık ayrılacak.
Spor konularını GSGM üstlenecek, gençlik konularını Gençlik Ajansı veya Gençlik Genel Müdürlüğü takip edecek. İşte şimdi oldu. Amma, bu genel müdürlük kurulurken, daha öncede yazdığım gibi; bu sorunlarını çözmüş ülkeleri mutlaka incelemek gerek. Bugünkü daire başkanlığını genel müdürlük yapmakla iş bitmez.
Böyle bir kurumda çalışan veya çalışacakların özenle eğitilmesi ve titizlikle seçilmesi gereklidir. Bugün Türkiyemizde üniversitelerimizin beden eğitimi yüksek okullarını başarı ile tamamlamış, fakat sahasında iş imkanı bulamamış 10 bine yakın gencimiz var. Bu, Gençlik Bakanlığı için en iyi kaynaktır. Başta onlar ülkemizin geleceği olan gençlerimizin eğitiminden sorumlu olacaklardır.
Bu genel müdürlüğe devlet en büyük mali imkanı sağlamalı, harcamaları denetlemeli ve genel müdürlüğü en modern ekipmanlarla donatmalıdır. Gençlik Genel Müdürlüğü’nün yurt örgütü kurulmalı, kuruluşun köylere kadar ulaşan gezici ekipleri olmalı, erkekler için ayrı bir yol haritası, kızlar için ayrı bir yol haritası çizilmelidir.
Meslek kurslarından, sağlık taramalarına, spor dallarının antrenör kurslarına kadar, bu kuruluş yaygın bir ilgi ve eğitim ağı kurmalıdır. Türk genci kızıyla erkeği ile ailesinin dışında da yalnız olmadığını hissetmeli ve boş zamanını en verimli şekilde değerlendirmelidir. Gençlik Genel Müdürlüğü başta TRT olmak üzere tüm yayın organlarından yararlanmalı, yurdun en ücra köşelerine kadar ulaşmalıdır.
Artık yıllardır ağızlarda dolaşan, bizi küçümseyen şu sözü silelim. O söz: “Türk gibi başla, İngiliz gibi bitir” idi. Tarih boyunca Koca Sinan gibi örneklerimiz Türk gibi başlamış, Türk gibi bitirmişlerdir. Bu önemli gençlik davasında bizler de öyle yapalım ve ülkenin geleceği için başaralım.