Gıda takviyelerinin bilinmeyen tehlikeleri

Beslenme takviyeleri geniş yelpazede, vitamin ve mineraller, bitkisel ürünler, amino asitler, doku ekstraktları ve diğer bileşimler içeren ürünleri kapsar. Çoğu besin takviyesi (takviye olarak söz edeceğim) hastalıkları önlemede inanılmaz derecede işe yarıyor. Örneğin; folik asit doğuştan oluşan özürleri, kalsiyum ve D vitamini ise kırıkları önleyebiliyor. Ancak, bütün takviyeler etkili değildir. On binlerce takviye satılmakta ve sadece bazıları çok etkili olmaktadır. Daha da kötüsü, bazıları yarar sağlamaktan çok zarar vermektedir...
Size besin takviyeleriyle ilgili en önemli güvenlik koşullarından bazılarını özetleyip bu takviyeleri güvenle seçebilmeniz için öneriler sunacağım:
Besin takviyesi üreticileri, ürünlerinin etkili olduğunu satmadan önce kanıtlamak zorunda değillerdir.
Takviye üreticileri, ürünün içeriğinin yan etkisi olduğu biliniyorsa, tüketiciye yan etkilerden bahsetmek zorunda değildir. Bileşmiş bitkisel takviyelerin sağlığa etkileri hakkında çok az şey bilinir.

Etiketlerde yazan içeriklerin miktarı genellikle hatalıdır: Çoğu takviye etikette yazdığından daha farklı miktarlarda içeriklere sahiptir. Araştırmalar düşük kaliteli takviyelerin hem perakende satış mağazalarında hem de internette satıldığını ortaya çıkardı. Bazı uzmanlar satılan her dört besin takviyesinden birinin, miktarları yanlış etiketlediğini tahmin ediyor.

Özellikle internet üzerinden satışa sunulan birçok takviyede, enfekte edici etkenlere rastlandı.

Gıda takviyelerin güvenli kullanımı için işte 8 ipucu:

1. Bu takviyeleri güvenle kullanmanızın en iyi yolu ihtiyacınız olmayan takviyelerden kaçınmaktır. Takviyeleri ancak sizin için gerçekten faydalı olacak içerik(ler) hakkında sağlam bilginiz varsa kullanın.

2. Sadece ihtiyacınız olan içeriğe sahip takviyeleri tercih edin. Eğer D vitaminine ihtiyacınız varsa yalnızca D vitamini içeren bir takviye alın.

3. Birden fazla bitkisel içeriği olan takviyelerden kaçının. Birden fazla bitkinin sağlığınız üzerindeki etkisini belirlemek çok zordur.

4. Eğer reçeteli ilaç kullanıyorsanız veya bir sağlık durumunuz varsa doktorunuza, almayı düşündüğünüz takviyenin sizin için uygun olup olmadığını sorun.

5. Hastalık iyileştirici olarak satılan takviyelerden uzak durun, örneğin; diyabeti, yüksek tansiyonu veya yüksek kolesterolü tedavi etme amaçlı satılan takviyeler gibi... Bu takviyeler reçeteli ilaçlarla birlikte daha çok enfekte etme özelliğine sahip olurlar.

6. Kilo vermenize, cinsel ya da atletik performansınızı artırmaya yardımcı olduğu öne sürülen takviyelerden kaçının. Bu takviyeler yalnızca reçeteli ilaçlarla değil aynı zamanda tehlikeli türevlerle de enfekte edici hale gelir.

7. Eğer takviye ürününün herhangi bir yan etkisi olursa derhal ürünü kullanmayı bırakın ve doktorunuza haber verin.

8.Takviye ürünlerini dikkatle seçerek ve özenle kullanarak, ciddi yan etki yaşama riskinizi en aza indirgerken, takviye ürününden maksimum faydayı elde edebilirsiniz.

GÜNLÜK DOZ: D VİTAMİNİ
D vitamini, günlük sağlıklı beslenmenizin önemli bir parçasıdır. C vitamininin bağışıklık sistemine olan bütün faydalarını duymuşsunuzdur ama şimdi alfabede bir harf ilerlemenin tam sırası. Aslında D vitamininin soğuk algınlıklarıyla savaşmada daha önemli bir vitamin olduğu ortaya çıkmıştır. Benim yaşlanma karşıtı listemin önemli bir üyesi olan D vitamini, vücudumuzda pek çok role sahiptir:

Kalsiyum emilimi ve kemik sağlığını güçlendirme
Bağışıklık fonksiyonlarını artırmak
Sinir ve kasların sağlıklı çalışması
Bazı kanser türlerine karşı koruma

Bu kadar mükemmel bir besleyici olan D vitamini, her zaman, hak ettiği ilgiyi göremiyor. Bunun nedeni doğadaki çok az yiyeceğin D vitamini içermesi olabilir. En iyi kaynaklar somon, ton balığı, uskumru ve balık ciğeri yağıdır.
Dana ciğeri, peynir ve yumurta sarısı da az miktarda D vitamini içerir. Eğer bu yiyecekler size çekici gelmediyse iyi haber: Günlük dozunuzu alabilmek için ağızdan D vitamini almanıza gerek yok! D vitamini, güneş ışığından gelen UV ışınlarıyla da vücudunuzda üretilir.
UV ışınları, daha sonra karaciğerinizde kullanılır hale getirilen D vitamini sentezini tetikler. Bu da güneşli bir günde dışarıda geçireceğiniz 10-15 dakikanın D vitamini almak için en iyi yollardan biri olduğu anlamına geliyor. Güneş koruyucu sürmenin yeterli D vitamini almanızı engelleyeceğini unutmayın

Sebzeli tam kepekli vejetaryen pizza
4 porsiyon (porsiyon başına 2 dilim)-porsiyon başına 322 kalori

Pizza hamuru: Küçük bir kasede 1 çorba kaşığı kuru maya ve 1/8 çay kaşığı şekeri 1.5 fincan ılık suyla karıştırın. 10 dakika kadar bekletin. İrice bir başka kasede 1.5 fincan kepekli unu 1.5 fincan işlenmiş unla karıştırın, 1 çay kaşığı tuz ekleyin, iyice karıştırın. Mayayı karışıma katın ve elinizle karıştırın.

1 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyin. Hamur pürüzsüz hale gelene kadar 2 dakika yoğurun. Kasenin ağzını kapatıp hamurun miktarı 2 katına çıkana kadar20 ile 60 dakika ılık bir yerde bekletin.
Hamuru yumruğunuzla dövün ve 1-2 dakika daha yoğurun. 4 eşit parçaya bölün, top halinde yuvarlayın ve 200 derecede ısıtın. Bir fırın tepsisini zeytinyağı ile kaplayın. 1 oklava ile hamurlardan birini açarak tepsiye yerleştirin ve 20-25 cm çapında pizza hamuru olacak şekilde düzleştirin. 1 çatalla 4 ila 6 kez delin. Fırından çıkardıktan sonra malzemeleri ekleyin.

Malzemeler:

Yemek yağı spreyi
1/2 kg taze sebze; karnabahar, mantar, çeşitli renklerde taze biber, kuru ve taze soğan, kuşkonmaz, brokoli gibi
2 diş sarımsak, dövülmüş
Tuz ve taze dövülmüş karabiber (tercihe bağlı)
1 fincan pizza veya domates sosu
2 çorba kaşığı zeytinyağı
2 çorba kaşığı güneşte kurutulmuş domates parçaları
Hazırladığınız pizza hamuru
50 gr güzelce şerit haline getirilmiş az yağlı mozzeralla peyniri

Yapılışı: Fırını 215 dereceye kadar ısıtın. Isınana kadar büyük yapışmaz bir tavada (üzerini yemek yağıyla kaplayın) sebzeleri ve sarımsağı 2 ila 5 dakika karıştırarak pişirin. İstiyorsanız tuz veya biberle tatlandırın.
Pizza sosu, zeytinyağı ve domates parçalarını birleştirin. Pizza hamurunun üzerine pişmiş sebzeleri ve peyniri yerleştirin. Pizzayı fırında 10 ila 15 dakika pişirin; peynir erimeli, hamur altın kahverengisi olmalıdır. Pizzayı 8 dilime bölün.

İçinde sizin için ne var?
Toplam yağ --------------11.5 gr
Doymuş yağ ---------------3.5 gr
Sağlıklı yağlar-------------7.9 gr
Lif ----------------------------5.7 gr
Karbonhidrat ------------44.2 gr
Şeker ------------------------3.5 gr
Protein --------------------12.2 gr
Sodyum-------------------682 mg
Kalsiyum -----------------151 mg
Magnezyum --------------44 mg
Selenyum ------2.9 mikrogram
Potasyum ----------------481 mg

Mit mi, Gerçek mi?
Evet, erkek sperm daha hızlıdır, çünkü daha az genetik malzeme taşıdığı için daha hafiftir. Dolayısıyla erkek ve dişi spermlerin kuyruklarındaki kas gücü eşit olmakla birlikte, hafif olan daha hızlı gidecektir.
Ama bir çift erkek çocuk sahibi olmakta zorlanıyorsa, bu, erkeğin hatası olduğu anlamına gelmez. Döllenen yumurtanın cinsiyetine sperm karar verir ama bu konuda çok çeşitli etkenler de vardır. Örneğin yumurtanın erkek kromozomlarını kabullenme eğilimi gibi.
Bazı çiftler, çocuğun cinsiyetini etkilediği yönündeki inanışlara aldanarak tuhaf pozisyonlarda cinsel ilişkiye girmektedir ama gerçek bundan çok daha karmaşıktır.

Örneğin erkek spermi, dişi spermini geçmiş olsa bile, erkek sperm uygun döllenme pozisyonunu bulamadığı takdirde yumurtanın içinde ölür ve dişi spermin girebilmesi için alan açar. Erkek spermi daha hızlı olmakla birlikte dişi sperm de kara kaplumbağası gibidir; ortalıkta oyalanarak ve birkaç gün bekleyerek ilerleyişine yavaşça devam eder.
Erkek spermler için yumurta çevresinde döllenme önemlidir, çünkü aksi takdirde dişiler kazanır. Bu arada, sperm erkek tarafından oluşturulmakla birlikte, yumurtanın spermi kabullenme şekli önemlidir ve iki eşin de bebeğin cinsiyetinin belirlenmesinde eşit role sahip olmasının nedeni budur.

1 dakikada sağlık!
Misafirlerinizi Zehirlemeyin

Tatiller sevdiklerinizle beraber yemek yemek içindir ancak misafirlerinizi zehirlemediğinize emin olun. Şaka yapmıyorum. Gıda zehirlenmeleri Amerika’da yılda 2.500 ölümün yaşanmasından sorumlu.
Çiğ et, kümes hayvanları eti ve deniz ürünlerini alışveriş sepetinizde ve buzdolabınızda hazırda bulundurduğunuz yiyeceklerden ayrı yere koyun ve sızdırmaz kaplarda saklayın.

Dilimlemeye başlamadan önce ellerinizi ılık suda en az 20 saniye boyunca ovuşturun ve sonra temiz bir havluyla kurulayın. Ayrıca kesme tahtaları ve aletlerinizi sıcak suyla her kullanımdan önce ve sonra yıkayın.
Yiyecek termometresi kullanarak et ve balık dahil, yiyeceklerinizin iç s ıcaklığının en az 15 saniye boyunca 165 dereceye ulaştığına emin olun. Bu tatil sezonu, mutfak güvenliğini geliştirin böylece kimsenin karnı ağrımayacak veya daha kötüsü olmayacaktır.

Aşık olmak beyin kimyanızı değiştirir mi?
Aşık olduğunuzda yalnızca midenizde kelebekler uçuşmakla veya bazı bölgeleriniz karıncalanmakla kalmaz aynı zamanda beyninizde önemli kimyasal değişikliklere maruz kalırsınız.

Araştırmalar, aşık olunduğundaki serotonin (mutluluk hormonu) seviyesinin OKB’si (Obsesif Kompulsif Bozukluk) olan hastalardaki serotonin seviyesi kadar düşük olduğunu gösteriyor. Yani eğer delicesine aşıksanız ve biraz da çatlaksanız, abayı yakıp aklınızı kaçırmanız çok olası! Bu arada, birine sarılmak da vücuttaki oksitosin (bir diğer mutluluk hormonu) salınımınızı artırır.