Cumartesi Postası “Giyim stilim: Bohem, hippi”

“Giyim stilim: Bohem, hippi”

Paylaş
“Giyim stilim: Bohem, hippi”

Eski model ve oyuncu Tuba Ünsal, Elle Dergisi'nin haziran sayısına kapak oldu

Tuba Ünsal’ın fotoğrafları, İtalya’nın Capri Adası’nda çekildi. İşte, şu sıralar ‘Tövbeler Tövbesi’ adlı dizide oynayan Tuba Ünsal’ın stili, alışveriş alışkanlıkları ve tatil bavulu...

Genelde tatil bavulunuzda neler olur?

Benim bavul hazırlama olayım çok karmaşıktır. Her şeyi koyarım, hiçbir şeyi kullanmam. Kullanacağım şeyleri de evde bırakırım. Böyle garip bir durumum var.

Çok seyahat ediyorsunuz. Bavul hazırlama konusunda ustalaşmadınız mı?

Doğru, çok seyahat ediyorum ancak ustalaşacağıma zamanla daha kötüye gitmeye başladım. Gittiğim yerde nelere ihtiyacım olacağı da çok değişken bir durum olduğu için işimi iyice zorlaştırıyor. Son zamanlarda seyahate giderken bir tek Sare’nin eşyalarına odaklanıyorum. Önceliklerim değişti. Sare’den sonra kendim için bir jean ve tişörtle de gayet güzel seyahat edebiliyorum.

Bazen lazım olanı da almayı unuttuğunuzu söylediniz. O zaman ne yapıyorsunuz?

Hiç bir şey. Bütün tatil, aynı tişört ve jean’le geçiyor. Bunu sorun etmemeye alıştım.

Sabahları, o gün ne giyeceğinize karar verirken de zorlanıyor musunuz?

Eşimle dışarı çıkacaksak süre uzayabiliyor. İkimiz çıkıyoruz diye, onun yanında usturuplu, eli yüzü düzgün olmaya dikkat ediyorum. Yoksa kendim hazırlanırken beş dakika yeterli. En iyi sonucu beş dakikada hazırlandığım vakit alıyorum, o gün kendimi iyi hissedecek şekilde giyinmiş oluyorum. Bunun üzerinde çok düşündüğünüz zaman işin içinden çıkamıyorsunuz, kafanız karışıyor. Akla ilk gelen, her zaman en doğrudur.

“Podyum tekliflerini kibarca reddediyorum”

Gittiğiniz yere göre mi giyinirsiniz?

Yerine göre giyindiğim söylenemez. Bu, o andaki mod’umla alakalı bir şey.

Tarzınızı hangi kelimelerle tarif ediyorsunuz?

Bohem, hippi, şık... Bazen de tamamen bunların dışında, evden bir “sokak kızı İrma” şeklinde çıkabiliyorum.

Şık bir davete giderken “Ne giysem?” sorusu sizi strese sokuyor mu?

Gerçekten umurumda değil. Ne zaman ne giymek istiyorsam onu giyiyorum. Şık bir davete giderken bir tasarımcının kıyafetini giymeye özen gösteriyorum.

Podyuma çıkmanız için teklifler geliyor mu?

Geliyor ama ben modellik yaptığım dönemde de podyum modelliğini sevmezdim. Çok da çıkmadım, çünkü onun başka bir iş olduğunu düşünüyorum. Bu konuda pek rahat hissetmiyorum kendimi. O yüzden teklifleri kibarca reddediyorum.

“Ayakkabıma göre kıyafetimi seçerim”

Alışverişe çıktığınızda hem kendinize, hem Sare’ye alıyorsunuzdur.

Daha çok ona alıyorum. ‘Bebek modası’ denilen şey çok komik. Günümüzde sizin için ne varsa, aynılarını bebek ve küçük çocuklar için de üretiyorlar. O kadar şeker şeyler var ki...

En çok ne satın alırsınız?

Ayakkabı. Ayakkabıma göre kıyafet seçerim.

Tercihiniz topuklu mu, düz mü?

Çok özel davetler dışında topuklu ayakkabı giymiyorum. Günlük hayatımda düz modelleri tercih ediyorum.

Elbise mi, yoksa jean mi?

Geçenlerde bir arkadaşım “Galiba seni ilk kez jean’le görüyorum” dedi. Gerçi giyiyorum ama demek ki jean insanı değilim. “Giysilerim kızıma kalacak”

Sare için saklayacağınız giysileriniz var mı?

Var. Hamileyken saklamaya başladım. Aslında hamileyken hormonlar sizi başka bir insana dönüştürüyor. Ben de hamileliğimde bütün kıyafetlerimden kurtulmak istedim. Şimdi düşününce “Ah, ne yaptım ben!” diyorum; çünkü aslında çok sevdiğim birkaç güzel parçayı da vermiş oldum. “I am Selling My Life” adında bir proje geliştirdim. İlki Ankara’daydı, kıyafetlerime çok güzel styling yaptım. Hepsi gece kulübü gibi bir yerde, çok komik paralara satıldı. Oradan gelen parayla bir yerlere yardımda bulundum. Şimdi, birkaç parçayı ayırıp Sare’ye saklıyorum. Çok komik bir şey daha oldu: Artık alışveriş yaparken bir parça için “Bu çok güzel eskir, Sare’ye bırakırım” diyebiliyorum.

Bazı insanlar ikinci el, kullanılmış kıyafetlerden çekinir... Sizin öyle bir sorununuz yok galiba.

Her zaman yaşanmışlığı olan objeleri ve kıyafetleri tercih ediyorum. Çünkü moda, artık önceki dönemlerden ibaret. Yeni bir şey yok. Orijinalini giymek, bana çok daha heyecan verici geliyor.

(18.06.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)

2

Haberin Devamı