İLK BASKINDA ARŞİVDE ARAMA İZNİ VERİLMEDİ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast hazırlığı içinde oldukları iddiasıyla Ankara Çukurambar’daki evinin yakınında yakalanan Albay Erhan Y.B. ile Binbaşı İbrahim G.’nin görevli olduğu Özel Kuvvetler Komutanlığı Seferberlik ve Tetkik Bölge Başkanlığı’na cuma akşamı sivil savcılar baskın yapmıştı. Savcı Mustafa Bilgili ve Savcı Şemsettin Özcan’ın Genelkurmay’ın gizli belgelerinin bulunduğu arşiv odalarına girmesine askeri yetkililer izin vermemişti.

SADECE SON 1 YILIN DOSYALARI İNCELENİYOR

Savcı Şemsettin Özcan, önceki akşam 21.30 sıralarında ‘son 1 yıl içindeki dosyaların incelenmesine imkan tanıyan’ yeni mahkeme kararıyla yeniden karargaha gelmişti. Hakim Kadir Kayan ve Savcı Mustafa Bilgili de saat 00.30’da 30 sivil polis ve 6 araçla karargaha geldi. Polisler önceki arama işleminde olduğu gibi yine dışarıda bekledi. Hakim Kayan ve 2 savcı ilk aramada inceleyemedikleri dosyaları incelemeye başladı. Ancak Kayan ve savcılar tüm dosyaları değil, arama kararına konulan “son 1 yıl” kriteri doğrultusundaki evrakı inceledi.

BAŞSAVCIVEKİLİ DE KARARGAHA GELDİ

Önceki gün gözaltına alınan Seferberlik Bölge Başkanı Albay Yusuf Akal, Arınç’ın sokağında yakalanan 2 subay ve 5 astsubayın odalarında da arama yapıldı. 00.30’da başlayan arama, bütün gece ve ardından gün boyu devam etti. Sabah saatlerinde özel yetkili Başsavcıvekili Hamza Keleş de başkanlığa geldi. Keleş iki saat sonra ayrılırken, Savcı Mustafa Bilgili de 15.00 sıralarında ayrıldığı bölge başkanlığına 15.40’ta geri döndü.

ASKERLERİN SAVCILARATUTUMU YUMUŞADI

Askeri yetkililerin savcılar ve hakime yönelik tutumunun önceki güne oranla daha olumlu olduğu, ancak bazı belgelere el konulup konulamayacağı yönünde tartışmalar da yaşandığı bildirildi. Hakim ve savcılar dışarı çıkarılmasına izin verilmediği için belgeleri tek tek tutanağa geçirdi. Çukurambar soruşturmasının, aramalarla birlikte farklı bir boyut kazanması, ‘İstanbul’daki Ergenekon soruşturmasına benzer bir soruşturmanın Ankara’da da yürütüleceği’ iddialarına yol açtı. Soruşturmanın hükümetin düşürülmesine yönelik tüm faaliyetleri içerecek biçimde genişletilebileceği, ayrıca Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın bazı toplumsal olaylardaki rolüne odaklanabileceği belirtildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI MI?

Seferberlik Tetkik Kurumu Başkanlığı’nda aramalar sürerken Merkez Komutanlığı’nda gözaltında tutulan 8 askeri personel için ek gözaltı süreleri alındı. Askerlerin dün akşam saatlerine kadar sorgulanmadığı, savcıların sorgu sürecini Kurum’da yapılan aramada elde edilecek bilgi ve deliller ışığında yapmayı planladığı öğrenildi. Savcıların, askeri bir karargahta yaptığı incelemelerin ‘terör faaliyeti soruşturması’ kapsamında olduğu bildirilirken, ‘devlet sırrı’ niteliğindeki belgelerin de terörle mücadele ile ilgili Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümleri çerçevesinde incelenebildiği öğrenildi. Savcıların gözaltındaki askerleri hangi gerekçeyle gözaltına aldığı ve neyle suçlayacağı hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.

MÜHÜRLÜ ARŞİVLER KOŞULLU AÇILABİLİYOR

Seferberlik Bölge Başkanlığı, 3’er katlı ve yan yana bulunan üç ayrı binadan oluşuyor. Binaların üst katlarında personelin odaları, alt katlarında da arşiv yer alıyor. Arşivdeki bazı kısımlar ‘mühürlü’ sayılıyor ve ancak belli koşullarla açılabiliyor.

SEFERBERLİK PLANLARI

Gizlilik içeren bazı dosyalar için de bu tanım yapılıyor. Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda istihbarat raporlarından devletin güvenliğine yönelik olası tehditlere karşı nasıl hareket edileceğine, hangi sivillerin ne tür durumlarda görevlendirilebileceğinden irtica-terör gibi durumlarda nasıl hareket edileceğine yönelik çok sayıda belge ve bilgi bulunuyor.

SİLAHLARIN YERLERİ

Bu dökümanlar, olası bir düşman işgalinde nerelerde silah bulunabileceğinden, sivillerle hangi parolalarla iletişim kurulabileceğine ve hangi askeri personelin neden takibe alındığına kadar birçok bilgiyi içeriyor.