Yaşam Görmüyorlar ama en iyi burunlar onların!

Görmüyorlar ama en iyi burunlar onların!

Paylaş
Görmüyorlar ama en iyi burunlar onların!

Parfümörler, doğadaki milyonlarca kokuyu gözü kapalı ayırt edebilme yeteneğine sahip çok özel insanlar. Andor Hun da dünyanın en özel ve en ünlü parfümörlerinden biri

MERVE ÖZAYTEKİN

Haberin Devamı

mozaytekin@posta.com.tr

Hatta 81 yaşındaki Andor Hun’un burnu 1.5 milyon dolara sigortalı. New York’ta yaşayan Andor Hun, MG Gülçiçek Koku Fabrikası’nın ise en kıdemli parfümörü. Fabrikaya sık sık özel çalışmalar için geliyor. Ünlü burun geçtiğimiz perşembe günü yine İstanbul’daydı. Bu sefer bambaşka bir çalışma için gelmişti. Dünyada ilk kez görme engelliler için MG Gülçiçek Koku Fabrikası workshop (çalışma) düzenledi.

‘Doğadan Sanata Koku’ adlı çalışmada görme engelliler Andor Hun’un engin bilgisinden yararlandılar. Ressam İsmail Acar’ın sergisi ‘5 duyu: Kırmızı Oda Beyaz Oda’ya katılan birkaç koku meraklısı görme engelli genç, Andor Hun’la kokuları tanıdılar. Esansların farkını bulmayı öğrendiler. Ben de gençlerin mutluluğuna şahit oldum.

Haberin Devamı

Öyle yeteneklilerdi ki, doğal parfümle doğala çok yakın kimyasal kokuyu bile hiç tereddütsüz ayırt ettiler. Andor Hun, görme engellilerin koku yeteneğine ‘Allah vergisi’ diyor. Yazıyı okuyunca siz de onların kokuyla ilişkisini anlayacaksınız. Tek istedikleri koku eğitiminin hiç bitmemesi...

Görme engellilerin kokuyla nasıl bir ilişkisi var?

Görenlere kıyasla daha kuvvetli duyuları olduğu kesin. Bence onlar için görmemek asla engel değil. Biz ne yapabiliyorsak onlar da yapabiliyorlar. Hatta duyuları çok gelişmiş olduğu için bazen görenlerden çok çok daha yetenekli olabiliyorlar. Yeteneklerini çok iyi gösterdikleri bir alan da koku. Havayı kokladıklarında bile tüm kokuları rahatlıkla ayırt edebiliyor, kokuya doğru yönelebiliyorlar. Gidecekleri yönü kokuya göre tayin edebiliyorlar. Biz ise algımızı gürültü, görüntü gibi birçok etkene yöneltiyor, bazen kokuyu algılamıyoruz bile. Onların koku alma yeteneği çok saf. ,

Onların bu yeteneklerinden parfüm dünyası nasıl yararlanıyor?

New York’taki bazı koku fabrikaları çalışmalarını görme engellilerle yapıyor. Onlara güveniyorlar. Bir önemli nokta daha: Görme engellilere koku eğitimi verildiğinde çok daha iyi sonuç alınıyor. Beyinlerindeki koku alma bölümü bizimkinden daha gelişmiş. Biz de onları eğitmek için buradayız.

Haberin Devamı

Siz gençleri eğitmek için nasıl bir yol çizdiniz?

Parfüm sektöründe iki çeşit koku vardır. Biri doğal diğeri ise kimyasallarla yapılmış doğala yakın kokulardır. Fiyat olarak aralarında bayağı fark vardır. Örneğin 1 kilo gül yağı yapmak için milyonlarca gül harcanır ve yağın kilosu 10 bin eurodur. Gerçek kokunun kimyasallarla doğalına benzeri yapılabilir. Fiyatı doğala göre çok ucuzdur. Öğrencilere doğal ile kimyasallarla yapılan mandalina, limon, lavanta gibi birçok kokuyu koklattım. Hangisinin doğal hangisinin kimyasal olduğunu söylediler. Gerçekten hepsi çok yetenekli. Bazen iyi burunların bile ayırt etmekte zorlandıklarını bir çırpıda söylediler.

Gözlemleriniz ne?

Öğrenmeye çok istekliler. Ve koku alma yetenekleri çok gelişmiş, ne anlatıyorsam hızla öğreniyorlar. Aralarından iyi burunlar çıkacağını tahmin ediyorum. İleride kısa bir kurs daha yapacağız. Onda da koku nasıl yapılır onu öğreteceğim.

Daha iyi eğitim almak için ne yapmalılar?

İsviçre’de eğitim veren bir okul var. Teorik bilgi veriyor. Bu iş pratik işi. Fabrikalar eğitim görmek çok daha iyi olacaktır. Koku fabrikalarından denemelik olan kokulardan alıp ayırt etme egzersizleri yapmalılar. İyi bir parfümör olmak içinse büyük bir aşkla senelerini bu işe vermeliler.

Haberin Devamı

Eylem Yurtsever (21)

İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı’nda okuyorum. İlkokuldan beri parfüme ve kokulara merakım var. Küçükken çiçeklerin özünü çıkarıyordum. Şimdi ise aktardan çeşitli esanslar alıp kendi parfümümü yapıyorum. Misk kokusu biraz pahalı ama olsun. Tasarladığım kokuları arkadaşlarım çok beğeniyor. Sevdiklerime hediye ediyorum. Hatta hocalarımdan biri çok beğenmişti. Ben de çok mutlu olmuştum. Kulağımın birinde duyma sorunu var. Bu nedenle burnumu çok daha rahat kullanıyorum. Örneğin nalbur aradığımda çok daha kolay buluyorum. İstanbul’un kendine has bir kokusu var. Eğer bir gün parfümü yapılacaksa içinde mutlaka yosun, sandal notları, tütsü ve amber kokusu olsun isterim. Egzos kokusu da var aslında ama kokuya nasıl yansır bilemiyorum.

Haberin Devamı

Gizem Alakaya (21)

Herkesin bir kokusu var. Ailemi, arkadaşlarımı kokularıyla ayırırım. Parfüm kullanmasalar da insanların kendine has kokusu var. Karşılaştığım kişi yaşlı mı yoksa genç mi onu da anlarım. Evlerine gittiğimde o evde yaşayanın genç mi yaşlı mı olduğunu iyi bilirim. Dükkanlara da kokusuna göre yönelirim. İngilizce iktisat okuyorum. İleride kokuyla ilgili bir işte çalışmasam bile mutlaka hobim olacak. Daha fazla eğitim almak isterim.

Turgay Gümüş (21)Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı’nda okuyorum. Kokular her zaman ilgimi çekti. Bu çalışmada farklı kokuları deneyimle fırsatı yakaladım. İlk kez biberiye kokladım. Yapay kokularla doğal kokular arasındaki farkı kolaylıkla anladım. Her yer, manav, bakkal, market kokusuyla kendini belli eder. Örneğin market deterjan ağırlıklı, karmaşık bir kokuya sahiptir. Şehirlerin bile bana göre kokusu var. İstanbul’un kokusu biraz bana portakalı anımsatıyor.

Şeyma Başyiğit (22)

Ben de Türkçe öğretmenliği okuyorum. Parfüme arkadaşım Eylem kadar olmasa da ilgiliyim. Workshop’ta biberiye kokusunun doğalını ve kimyasalını ayırt etmemizi istediler. Burnumu yakma hissi sayesinde doğal olanı hemen anladım. Zaten kokuları görenlere nazaran çok daha kolay ayırt ederim. Kokuya doğru yönelip gideceğim yeri bulduğum çok olur. Taksim’de özellikle güzel kokunun ve müziğin olduğu dükkanları seçerim. Eskiden İzmir’de yaşıyordum. İzmir’in kokusunu ayırt edebilirim. İzmir’deki yosun kokusu keskin. İstanbul’da ise daha belirsiz bir yosun kokusu var.

(27.11.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)