Pazar Postası Göstermelik önlem cinayetleri çoğaltır ve zaman kaybettirir
Paylaş
Göstermelik önlem cinayetleri çoğaltır ve zaman kaybettirir

Şiddet mağduru olan kadınlar ve şiddet uygulayan erkeklerle sürekli temas halinde bulunan klinik psikolog Ayşe Kayhan ile konuştuk

ESRA SAVAŞ

Haberin Devamı

esra.savas@posta.com.tr

Şiddet uygulayan erkeğin psikolojisi nasıldır?

Şiddet uygulaması yetersizlik duygusunun dışa vurumu ve fiziksel gücü iktidar olarak kullanmaktır. Erkek, toplumsal kurallar, gelenekler ve eğitimden aldığı güçle kadını ve çocuğu üzerinde psikolojik ve fiziksel şiddet uygular. Dayak atan erkeklerin çok azı psikolojik olarak rahatsızdır. Erkeklerin büyük bir çoğunluğu bunu bir hak olarak, hatta gereklilik olarak görür. Toplumsal, dinsel kılıfları da hazırdır, “Aile reisi olmak, namus için, sözümü dinlemedi vs.”

Şiddet uygulanan kadının psikolojisi nasıl olur? Neler hisseder?

Dayak yiyen kadın için ister psikolojik dayak, ister fiziksel dayak olsun, ister tek tokat, ister tehdit cümlesi, şiddete maruz kaldıkları andan itibaren ruhsal çöküntü başlar. Suçluluk duygusu, acizlik, çaresizlik duygusu ve devamında ise depresyon önü alınamaz kaygı ve korku duygusu baskın oluyor. Kader gibi hayli çaresiz bir tanıma sığınma “Bu benim kaderim”, “Kocasız ne yaparım”, ”Duyulursa rezil olurum”, “Nereye gideceğim, ya çocuklar” vb. cümlelerle psikolojik çaresizlikle özgüven eksikliği çoğalır, farklı bir ruh hali yaşar.

Haberin Devamı

Şiddet uygulayanın psikolojik tedavi görmesi çözüm mü?

Şiddet uygulayan erkeğin psikolojik tedavi görmesi yeterli bir önlem değildir. Hatta önlem değildir. Yasa gücü kullanılmalı daha da önemlisi toplumsal olarak kadına ve kadının ilişkideki yerine ait yargılar, görüşler değişmelidir. Göstermelik önlemler cinayetleri çoğaltır ve zaman kaybettirir.

Aile içi şiddette en çok rastlanan hangileri ve bunlar kadın üzerinde nasıl etkiler bırakır?

Fiziksel şiddet en sık rastlanandır. Bedensel acı içerir, saçından sürükleme, bir obje ile dövme, tokat atma, zorla cinsel ilişkiye girme, yaralama ve ölüme kadar uzanır. Psikolojik şiddet ise duygusal acı içerir. Kişinin benliği üzerinde izler bırakır. Öfkeli ses tonu, bağırma, aşağılama, özgürlüğünü kısıtlama, başkaları ile görüşmesini engelleme, aile bağlarını zayıflatma, küçük düşürme, giyiminden konuşma şekline, hatta söylemek istediklerine müdahale etmeyi içerir. Ruh sağlığının bozulmasına, özgüven eksikliğine duygu durum bozukluklarına kadar uzanır. Ekonomik şiddet ise kişinin özgüvenini sarsmayı, başarı tarihini engellemeyi ‘muhtaç’, ‘karar veremez’, ‘karşı koyamaz’ hale getirmeyi içerir. İki türlü işler; istemediği hatta suçluluk duyacağı işlerde zorla çalıştırma ya da çalışma gelir sağlama özgürlüğünü elinden alma.

Haberin Devamı

Erkekler neden kadınları döver?

Çünkü bunu yapabilirler. Kadınlar fiziksel, psikolojik ve ekonomik açıdan güçsüzdürler. Bu şiddete karşı koyamazlar.

Döven erkek ne hisseder?

Başarısızlıklarının ve hayal kırıklıklarının yolunu açarlar, duygusal baskının ortadan kalkmasını sağlarlar, istediklerinin karşılıksız ve itirazsız yerine getirilmesini garanti ederler.

Eşinden şiddet gören 47 yaşındaki F. A. anlatıyor:

12 yaşında evlendim. Evlendiğimizde eşim 18 yaşındaydı. Onun üvey annesi vardı, benim de üvey babam. Öz annem beni istemediği için çok erken yaşta evlenmek zorunda kaldım. 13 yaşında çocuk sahibi oldum. Kızım dokuz aylıkken ikinci kez hamile kaldım. İmam nikahlıydık. Eşim alkol kullanıyordu. Oğluma iki aylık hamileyken başka bir kadınla yaşamaya başladı. Sonra beni bırakıp gitti.

Haberin Devamı

‘Her yaptığım kusurdu’

7 sene ayrı kaldım. Köyde buğday taşıdım, parasıyla ekmek yaptım sattım. O şekilde geçindim. Yedi sene sonra eşim geri geldi. Pişman olduğunu söyledi. Çocuklarım için ve çaresizlikten kabul etmek zorunda kaldım. Beni aldı İstanbul’a götürdü. Resmi nikah yaptı. İstanbul’da şiddete başladı. Alkol alıyordu. Her yaptığım kusurdu. Eve para vermiyordu. Evlere temizliğe gittim.

Paramı elimden alıyordu beni başka şeylerle suçluyordu. Kızım 18 yaşına gelene kadar beni sürekli dövdü. “Neredeydin?” diye sorduğum gün çok dövdü, gözümü açtığımda hastanedeydim. Başımda 5 polis vardı; nasıl bu hale geldiğimi sordular. “Merdivenlerden düştüm” dedim. Üç tane çocuğum olduğu için doğruyu söylemedim. O dayaktan sonra eşimin sol tarafına felç geldi. Çok yalvardı affet diye. Beş ay sonra iyileşti. O günden sonra bir daha dövmedi. Ama çocuklarımın yüzüne bakamaz oldum.

Haberin Devamı

Kadına şiddetin sembol kurbanları

- 18 Mayıs 2009’da Sapanca ilçesi Gazipaşa Mahallesinde Huriye Bekçi çocuklarını görmek ve eşinin tehditleri hakkında suç duyurusunda bulunmak için Sakarya Cumhuriyet Savcılığına başvurdu. Huriye Bekçi başvurunun üzerinde bir gün geçmeden şikayet ettiği eşi tarafından 8 kurşunla öldürüldü.

- 21 Temmuz 2009’da şiddetli geçimsizlik nedeniyle üç aydan beri ayrı yaşadığı eşinin cep telefonlarına gelen mesajları bahane eden 32 yaşındaki Tahir Daşdanoğlu, hemşire eşi Dilek Daştanoğlu’nu kafasına tek kurşun sıkarak öldürdü. Dilek Daştanoğlu’nun boşanma davası açtığı ve defalarca polise tehdit edildiğini belirterek başvurduğu ortaya çıktı.

- Şubat 2008’de Van’ın Bostaniçi Beldesi’nde Beyaz Alkan, eşi Ömer Alkan tarafından öldürüldü. 5 çocuğu bulunan Alkan’ın defalarca şiddet gördüğü için jandarmaya başvurduğu, her defasında eşiyle barıştırılarak eve gönderildiği ortaya çıktı.

- 9 Ağustos 2010’da 4 çocuk annesi Zübeyde Kılıç, boşandığı eski eşi tarafından Beyoğlu’nda çalıştığı tekstil atölyesinde bıçaklanarak öldürüldü.

- 13 Şubat 2009 Nural Özkan eşi tarafından evinde kafasına sıkılan tek kurşunla öldürüldü. Nural Özkan’ın babasının öldürmesine karşı koyan kızı Gamze Özkan da kurşunların hedefi oldu ve yaşamını yitirdi. Nural Özkan’ın savcılık ve polise pek çok kez başvuru yaptığı ve boşanma davası açtığı sonradan öğrenildi.

- 17 Aralık 2010’da Ayşe Paşalı, boşandığı eşinden pek çok kez şikayetçi oldu ve koruma talebinde bulundu. “Öldürüleceğim” diyen Ayşe Paşalı, sokak ortasında eski kocası tarafından öldürüldü.

- 8 Şubat 2011’de Arzu Yıldırım iki gün önce savcılığa “Beni öldürecek” diye başvuru yaptığı dini nikahlı eşi tarafından sokak ortasında 8 kurşunla öldürüldü.

- 5 Şubat 2009’da Sakine Akkuş 25 yaşındaydı ve iki çocuğu vardı. Tabancayla vurularak öldürüldü. Zanlı, kocası Erdal Akkuş’tu. Öldürme nedeni Sakine Akkuş’un gördüğü şiddete dayanamadığı için anne babasının evine sığınmasıydı.

18 Ocak 2009’da İpek Tekin 23 yaşındaydı, iki çocuğu vardı ve tabancayla öldürüldü. Zanlı, kocası Kadri Tekin’di. Cinayetin ‘aile meclisi kararıyla’ işlendiği öne sürüldü. Neden yine aynıydı; kadın şiddete dayanamayıp evden kaçmıştı.

- 7 Ekim 2011’de Manisalı iki çocuk annesi (38) Şefika E. dayakçı kocasından kaçıp sığınma evine saklanmıştı. Eşi İbrahim E. sığınma evine giderek onu ‘ikna’ etti, evine döndürdü. Bir gün sonra şiddet yeniden başladı. Şefika E. defalarca bıçaklandı, son bıçak darbesini sırtına aldı. Ağır yaralandı. Sırtına saplanan bıçakla hastaneye kaldırıldı, ancak kurtarılamadı.

(16.10.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)