Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Turizm iki ülke arasındaki ilişkiler için ayrı bir alandır. Bu konuda size fazla bir şey söylemek istemiyorum. Siz Türkiye’nin turizm potansiyelini bizzat, şahsen bilen bir kişisiniz. Her zaman sizi resmi veya gayriresmi turizm amaçlı Türkiye’de ağırlamaktan hep memnun olacağımızı da ifade etmek isterim" dedi.

Monako Prensi 2. Albert’in onuruna Çankaya Köşkü’nde akşam yemeği verdi. Yemeğe Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Gülay Barbarosoğlu, Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener ile işadamları katıldı. Yemekte konuşan Gül, Albert ve beraberindeki heyeti Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, Monaco’dan Türkiye’ye devlet başkanı seviyesinde gerçekleşen ilk ziyaret olduğunu ve tarihi bir değeri bulunduğuna dikkati çekti. Gül, 2. Albert’i 2009’da İstanbul’da yapılan Su Forumu’nda davet ettiğini anımsatarak, hazırlıkların o gün başladığını, ziyaretin ise bugün gerçekleştiğini söyledi.

Gül, 2. Albert’in olimpik düzeyde bir sporcu olduğunu, dünyanın çok zorlu noktalarına seyahat eden bir kişi ve devlet başkanı olarak ülkesinin dünyadaki muteber konumunu pekiştirme yönündeki gayretlerini çok takdir ettiğini dile getirerek, "Monaco tahtına çıktığınız 2005 yılından beri yaptığınız bütün gayretler ülkenizi her tarafta çok daha görünür hale getirmiştir" dedi. Monaco Prensliği’nin turizm, finans, sürdürülebilir kalkınma ve spor gibi alanlarda öncü kurumlardan olduğuna işaret eden Gül, kadim tarihinden aldığı güç ve Prens 2. Albert’in dirayetli liderliğinde Monaco’nun geleceğe çok daha güvenle baktığını vurguladı.

"Akdeniz, Türkiye ile Monaco’yu buluşturan ortak bir medeniyet beşiğidir" diyen Gül, ilişkilerin 2008 yılında büyükelçilik seviyesine çıkartıldığını ve bunda Prens 2. Albert’in çok büyük desteği olduğunu kaydetti. Gül, iki ülke arasındaki dostane işbirliği bugünkü seviyesine ulaşmasında Prens 2. Albert’in, vizyoner dış politika anlayışının çok büyük katkısı olduğunu ifade ederek, şunları belirtti:

"Türkiye Monaco ilişkilerinde bir dönüm noktası oluşturan ziyaretiniz, ülkelerimiz arasında çevre, sürdürülebilir kalkınma ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda yeni bir işbirliği alanları da oluşturmaktadır. Alteslerinin çevre konusuna verdiği önemi hepimiz ve bütün dünya çok büyük bir takdirle izlemektedir. Prens 2. Albert Vakfı’nın faaliyetleri çok büyük bir dikkatleherkes tarafından takip edildiği gibi ben de çok yakından bilgilendirildim. Özellikle iklim değişikliği, biyoçeşitlilik ve çöllenme ile mücadele gibi konular bu alandaki kritik konulardır. Dolayısıyla bu faaliyetlerinizden dolayı hep sizi tebrik ediyoruz. Bu çerçevede yarın Boğaziçi Üniversitesi’nde yapacağınız konuşmanın da çok büyük bir ilgi ile karşılanacağına inanıyorum." Gül, Prens 2. Albert’in müteveffa babasının başlattığı ACCOBAMS Anlaşması’na Türkiye’nin de katılmak üzere olduğunu belirterek, "Bununla ilgili hükümetimiz, bu anlaşmayı Meclis’e sunmuştur. Yarın birinci gündem maddesi olarak ele alacaktır" diye konuştu. Denizlerdeki biyoçeşitliliğin muhafazası konusunda en önemli belgelerden birisinin ACCOBAMS Anlaşması olduğunu söyleyen Gül, "Buna taraf olmak bizim için mutluluktur" dedi.

Prens 2. Albert’in ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkileri her alanda çok daha güçlendireceğine inandığını dile getiren Gül, "Özellikle iş adamları ile beraber geldiniz. Onların Türkiye’nin iş potansiyelini çok yakından göreceğini ve çok iyi hislerle Türkiye’den ayrılacaklarına inanıyorum. İstanbul’da yarın yapacağınız toplantı bu bakımdan muhakkak ki, sizin için ve bizim için çok faydalı olacaktır" ifadesini kullandı. Monte Carlo’da Türk Günleri düzenlendiğini anımsatan Gül, Monaco’nun Türkiye’de en iyi şekilde tanıtılacağı etkinlikler düzenlemelerini ve gereken kolaylılığın gösterileceğini söyledi. Gül, "Turizm iki ülke arasındaki ilişkiler için ayrı bir alandır. Bu konuda size fazla bir şey söylemek istemiyorum. Siz Türkiye’nin turizm potansiyelini bizzat, şahsen bilen bir kişisiniz. Her zaman sizi resmi veya gayriresmi turizm amaçlı Türkiye’de ağırlamaktan hep memnun olacağımızı da ifade etmek isterim" dedi.

-Monaco Prensi 2. Albert’in konuşması-

Prens 2. Albert de yaptığı konuşmada, Türkiye’ye resmi ziyaret yapma kararını Mart 2009’da verdiklerini ancak karşılıklı programların yoğun olmasından dolayı ziyareti gerçekleştirmenin 3 yılı bulduğunu dile getirerek, sıcak ve dostane sözler ile kendilerine ayrılan zaman ve dostça yaklaşımlardan dolayı teşekkürlerini iletti. Anıtkabir’e yaptığı ziyarette, Türkiye’nin modern dünya tarihinde oynadığı merkezi rolün öne çıkarılmış olduğunu gördüğünü ve bunu çok takdir ettiğini ifade eden 2. Albert, "Türkiye geçmiş nesillerin on devrettiği tarihi mirasın izini sürmeyi nasıl bildiyse her şeyden önce bu mirası, yüzünü kararlılıkla modernliğe çevirmesini sağlayacak bir güce ve kapasiteye dönüştürmesini de bilmiştir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül ile çok sayıda ortak kaygıları bulunduğunu ve aynı davayı paylaşıp, aynı kararlı tutumlarda buluştuklarına dikkati çeken 2. Albert, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilere "İklim Değişikliği Meselesi ve Enerji" konulu konuşma yapacağını belirtti. Bu konudaki davet kendisine iletildiğinde çevre kaygılarının Türk halkı için ne kadar büyük bir önem taşıdığını idrak ettiğini kaydeden Prens 2. Albert, şunları söyledi:

"Devletin en üst makamlarının bu konudaki kararlılıklarından söz ederken, Türkiye’nin artık son aşamasına gelmiş olan, deniz memelilerinin korunmasına ilişkin ACCOBAMS Anlaşması’na katılım sürecini örnek gösterebilirim. Babam Prens 3. Rainer’nin girişiminin ürünü olan bu anlaşmaya Türkiye’nin de yakın zamanda katılacak olmasından büyük memnuniyet duyuyorum."

Prens 2. Albert, Türkiye ile Monaco arasındaki işbirliğinin ekonomik alanda da gelişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yarından itibaren, ülkemin Ekonomik Kalkınma Odası’nın üyelerinden oluşan önemli bir heyetin, İstanbul Ticaret Odası sorumlularıyla görüşecek olması dolayısıyla çok mutluyum. Bu görüşmelerin Türkiye ile Monaco arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere güç katmasını bekliyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin 2011 yılında Türkiye’nin Monaco Prensliği’nin ithalatında 5. sırada yer aldığını, kimi Türk vatandaşlarının çok çeşitli alanda ve sıklıkla da geleceğin teknolojilerine yönelik mükemmel faaliyetler yürüttüğüne işaret eden 2. Albert, Monaco’nun Türkiye ile çok çeşitli alanlarda işbirliği yapmaya hazır olduğunu belirtti.

Bu ziyaretin arkasının geleceğini söyleyen 2. Albert, Türkiye ile Monaco arasında yepyeni ilişkilerin gelişiminin kapısının açılacağını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Gül’ü ülkesine davet etti. Prens 2. Albert, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin köklü olduğunu, açık sözlülüğün, dostluğun ve karşılıklı saygının damgasını taşıdığını belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye’nin, dünyanın bu bölgesinde ortak bir açılım ve uyum vizyonunu

destekleyici nitelikte girişimleri buluşturmaya büyük önem atfettiğini biliyorum. Ülkem Monaco’nun, Türkiye’nin Doğu ve Batı arasında oynadığı temel rolü teyit ediyor ve dünyada barış ve uyumu tesis etme yönünde Türkiye’nin öne çıkaracağı tüm girişimleri daimi olarak destekleyeceğimi yineliyorum."

AA