Gün 11: Rutinlerini belirle

Baştan sona ezbere bir hayat ve birbirinin aynısı günleri kopyala-yapıştır tarzında yaşamak muhtemel bir süre sonra içsel motivasyonumuzu düşürüp hayata bağlılığımızı azaltacak. Ancak her güne “yeni bir başlangıç” muamelesi yaparken, mutlak bir bağlılıkla sahip çıkacağımız rutinlerimiz varsa, bu da bize bir hayat disiplini katacak.

Ne mi demek istiyorum? Gelin, hayat rutinlerimizi birlikte belirleyelim. Emin olun, yaşam kaliteniz daha farklı olacak.

1- Günde kaç saat uyuyorsun?
Yeterli uyku kilo kontrolünüz, enerjiniz ve konsantrasyonunuz için önemli bir detay. Birçok kişi günde 8 saat uykunun gerekli olduğunu düşünse de ben 6 saatlik uyku ile çok dinlenmiş bir şekilde uyanıyorum. Uyku rutininizi belirleyin, iyi yaş almak için düzenli uykuya özen gösterin.

2- Ne kadar su içiyorsun?
Su özellikle de kışın maalesef unutup es geçtiğimiz bir detay. Çoğu zaman acıktığınızı sandığınızda aslında vücut susuz kaldığı için alarm veriyor olabilir. Yoğun çalışan kişiler su içmeyi unutuyor, biliyorum. Bu yüzden bunu “2 bardak uyanınca – 2 bardak çalışmaya başlarken – 2 bardak öğleden sonra – 2 bardak eve gelince” şeklinde gün içine oturtursanız, bir süre sonra alışkanlık halini alacak.

3- 6 Gün Düzenli Beslenme – 1 Gün Kaçamak
Bu benim ev sevdiğim rutinlerimden biri. Haftanın 6 günü düşük karbonhidratlı beslenerek günü erken ve hafif bir akşam yemeği ile kapatın, Pazar günü de serbest gününüz olsun. Böylece hem kilonuz, hem de sosyal yaşamız muhteşem bir uyum içinde seyreder.

4- Cilt temizliği bir rutin olmalı!
İster erkek, ister kadın olsun inanın siyah noktalar, akneler ve bakımsız bir cilt hiç kimseye yakışmıyor. Bunun için yaşın ve cinsiyetin ayrımı yok, herkes cilt temizliğini yapmalı. Bir yıkama jeli ve nemlendirici edinerek mutlaka gece uyumadan önce cildinizi yıkamalı ve nemlendirmelisiniz. Siz uyurken vücudunuz dinlenecek, eğer bu rutini her gün yaparsanız uyku sırasında cildiniz de nefes alıp gün içinde kaybettiği nemi geri kazanabilir.

5- Kendinize zaman ayırın! Çünkü en önemli şey “sizsiziniz”
Dinlenmek, yeniden enerji toplamak, yaratıcı fikirler üretmek, yeni projeler düşünmek, “nasıl daha iyi oluruz”a kafa yormak için mutlaka iç sesinizi dinleyeceğiniz ve rahatlayacağınız zamanlarınız olmalı. Benim naçizane önerim bunu mutlaka yalnız kalacağınız şekilde organize edin. İster bir Pazar yürüyüşü, ister meditasyon, isterseniz egzersiz ya da rahatlama şekliniz neyse kendinize ait sakinleşme zamanlarınız olsun. Bazı tanıdığım kadınlar hafif müzik eşliğinde resim çizerken, ya da kek pişirirken bile bu içsel rahatlamayı yapabildiklerini söylüyor. Benim yöntemim ise uzu yolda araba kullanırken sevdiğim müzikleri dinlemek ya da uyku öncesi meditasyonu.

6- Sorumlu olduğun kişileri unutma!
Çocuklar, aile, dostların, iş arkadaşların ya da komşular. Hepsi sosyal yaşamı oluşturan zincirin birer halkası. Ancak günlük tempoda koştururken sorumlu olduğumuz kişileri de unutmamak gerek. Çok zaman geçirmeye gerek yok, önemli olan kaliteli zaman ve doğru iletişim. Bu yüzden özellikle ebeveynler için çocuklarına ayırdıkları zaman ve o zamanın içine koyacakları eylem çok önemli. Ne kadar yoğun olursanız olun “Pazar günleri her sabah oğlumla yürüyüş yaparız, Çarşamba akşamları evde puzzle günüdür” gibi rutin etkinlikler onların gözünde pozitif etki oluşturur.