Tuğçe Özcan Gün 2: Dış dünyanı hızlandırmak için, iç dünyanda yavaşla
HABERİ PAYLAŞ

Gün 2: Dış dünyanı hızlandırmak için, iç dünyanda yavaşla

Haberin Devamı

Yavaşla kelimesini duyar duymaz “Yok canım tempomuzu düşürmeye gerek yok” diyen iç sesleriniz kulağıma geliyor. Aslında vermek istediğim mesaj da tam bununla ilgili.

Biz günlük hayatımızda o kadar kör, sağır ve dilsiz olarak yaşıyoruz ki; neredeyse tüm algılarımız kapalı olarak makineleşmiş bir rutin içinde yapıyoruz günlük sorumlulukları. Zaman kazanmak için gittikçe daha da hızlanmak istiyoruz, hızlandıkça yaratıcılıktan, hassasiyetten uzaklaşıyoruz. Duyarlılığımızı yitiriyoruz, hassasiyetimizi kaybedip uyuşuyoruz. Ortaya koyduklarımızda özgünlük, iletişimlerimizde sıcaklık eksiliyor. Kalp kırınca farkına varmıyoruz, eksik iş yaptığımızı görmüyoruz, hassas davranmamız gereken konularda dikkatimizi esirgiyoruz. Çoğu zaman sabrımızı tüketmemek adına, etraftan gelen seslere kulağımızı tıkıyoruz. Şehir hayatının yorucu temposunda günlük hayatımızı hızlandırırken, neredeyse beş duyumuzu da hunharca köreltiyoruz.

“21 Günde Değişim” yazı dizimizin 2. gününde gerek iş, gerekse sosyal hayatınızda daha uyanık, daha farkında ve duyarlı olabilmek adına sizlere içsel bir yavaşlama öneriyorum.

KENDİNİN FARKINDA MISIN?

Şuanda nerede ve hangi işle meşgul olursan ol, kendine 2 dakika zaman ver. Bir nefes al, sakinleş. Kendi bedeninden çıkıp, kendi kendinin karşına geç. Bak bakalım kendin mutlu mu, sakin mi, huzurlu mu?

Kendine sor bakalım, bugün neden mutlu? Ya da son zamanlarda onu huzursuz eden bir şey olmuş mu? Kendine “bir ihtiyacın var mı” diye sor. Hep başkalarını düşünecek değiliz ya, bugün de kendimize dikkat kesilelim.

Düşün ve bugün analiz et kendini. Ruh halini gözlemle. Sana neler iyi geliyor, seni neler geriyor biraz farkına var kendinin. Kimlerle sohbet etmekten kaçıyorsun, hangi insanların limanına sığınıyorsun keşfet biraz.

Yavaşla biraz. Sana dur demiyorum, aksine hızlanmak için yavaşla. Şimdi yavaşla ki, hızlıca koşarken mola vermek zorunda kalmayasın. Kendine küçük molalar planla, biraz kafanı boşalt. Boşalt ki, yeni yaratıcı fikirler için zihninde yer açılsın. Küçük molalardan kastım ille de bağdaş kurup meditasyon yapmak değil, ama yapabiliyorsan ne güzel. Ama gün içinde biraz temiz hava alıp sakinleşmek, sana iyi gelen bir müziği dinlemek, çayını yudumlarken kendini ve olan biteni göz ucuyla fark etmek, aldığın nefesin kıymetini bilmek farkındalığı bile iyi gelecek sana.

Gözlerin sağlamken, kör olma. Bak etrafına, neyin ne olduğunu keşfetmek için bak. Öğrenme tembeli olmak seni köreltir, oysa her yeni gün ne çok keşfedilecek şey barındırır içinde. Oku, İslamiyet’in ilk emridir oku. Sadece iyi bir kul olmak için değil, insanlığa bir zerre faydalı olabilmek için oku.

Daha sağlam adımlar atmak için düşün, daha hızlı koşmak için dinlen, daha doğru konuşmak için sus, daha çok kazanmak için harca. Önündeki hayat yolunda çelik gibi sert ve güçlü olmak için, pamuk gibi gevşe ve rahatla bugün. Kaygılarından ve stresinden kurtulduğun an, bir amaç uğruna yürüdüğün yolda hayatın seni nasıl da desteklediğinin farkında olacaksın.

Yarın “21 Günde Değişim” yazı dizisinin 3. gününde beslenme alışkanlığımızı masaya yatıracağız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder