Giriş
Siber güvenlik alanında yeni dönem! Uzman isim: Yapay zeka, saldırıların kolaylaşmasına yol açabilir
Gelişen teknolojiyle birlikte yapay zeka, hayatımızı kolaylaştırdığı gibi siber güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Teknolojinin kalbinde yer alan yapay zeka, güvenlik alanındaki etkileriyle dikkat çekiyor. Yapay zekanın siber saldırıların kolaylaşmasına yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Siber güvenlik alanında yeni ve karmaşık bir döneme girildi!” diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Yapay zekanın kontrolsüz büyümesi ve denetlenmemesi halinde potansiyel tehdit oluşturabileceği konusundaki uyarılar, sosyal medyanın gündeminde yer almaya devam ediyor. Peki yapay zeka, siber saldırıların kolaylaşmasına yol açacak mı? Bu tür saldırılara karşı nasıl önlemler alınabilir? Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Yapay zeka tabanlı siber saldırılara karşı alınacak önlemleri kullanıcılar, devletler ve şirketler açısından değerlendirebilmek gerekiyor. Bu süreç zor olsa da gözden kaçırmamamız gereken önemli hususlar var” diyerek dikkat edilmesi gereken noktaları tek tek anlattı.
Yapay zekanın siber güvenlik üzerindeki etkileri konuşulmaya devam ediyor. İngiltere'nin siber saldırı ve tehditlere karşı koruma amacı ile kurulan casusluk ajansı GCHQ, yapay zekanın yarattığı endişelere vurgu yaptı.
“İNSANLARIN ÖTESİNE GEÇEBİLİR”
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Yapay zeka tabanlı siber saldırıların kolaylaşmasına yol açma potansiyeli, siber güvenlik alanında yeni ve karmaşık bir döneme girildiğini işaret ediyor. Yapay zeka, bilgi işlem gücü ve öğrenme kapasitesi bakımından insanların ötesine geçebilir ve bu da siber saldırganların ellerinde daha etkili ve yanıltıcı araçlar bulundurabilecekleri anlamına gelir” dedi.
Siber güvenlik alanındaki endişelerin yapay zeka uygulamalarıyla birlikte arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Endişelerden biri, yapay zekanın siber saldırı araçlarının geliştirilmesinde kullanılmasıdır. Gelişmiş makine öğrenme algoritmaları, saldırganlara daha karmaşık ve algılanması zor saldırılar tasarlama yeteneği verir. Örneğin, yapay zeka, geleneksel güvenlik önlemlerini aşacak şekilde özelleştirilmiş kötü amaçlı yazılımlar oluşturabilir. Bu, savunma mekanizmalarının siber saldırılara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olabilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık
“SALDIRILARIN HIZINI VE ETKİNLİĞİNİ ARTIRABİLİR”
Yapay zekanın siber saldırganlara hedef seçiminde ve saldırıların otomatikleştirilmesinde yardımcı olma potansiyeli taşıdığını belirten Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Yapay zeka, büyük veri kümelerini analiz ederek ve örüntüler bulup tahminler yaparak, saldırganlara daha hassas ve etkili hedefler belirleme yeteneği sunabilir. Ayrıca, yapay zeka tabanlı sistemler, saldırıların otomatikleştirilmesini sağlayarak, saldırıların hızını ve etkinliğini artırabilir” ifadelerini kullandı.
“KULLANICILAR, DEVLETLER VE ŞİRKETLER”
“Yapay zeka tabanlı siber saldırılara alınacak önlemleri kullanıcılar, devletler ve şirketler açısından değerlendirebilmek mümkün” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, bu süreçte gözden kaçırılmaması gereken noktaları anlattı:
Kullanıcılar için alınabilecek önlemler arasında güçlü parola ve kimlik doğrulama kullanımı bulunur. Kullanıcılar, benzersiz ve karmaşık parolalar oluşturarak hesaplarını koruyabilirler. Ayrıca, iki faktörlü kimlik doğrulama gibi ek güvenlik katmanlarını etkinleştirebilirler. Bunun yanı sıra, düzenli olarak güncel yazılımlar kullanmak da önemlidir. Güncellemeler, bilinen güvenlik açıklarını kapatır ve kullanıcıları güvenlik tehditlerine karşı daha korunaklı hale getirir.
“BU ÖNLEMLER SİBER SALDIRILARA KARŞI KORUYOR”
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Devletler, siber güvenlik konusunda yasalar ve düzenlemeler geliştirerek kuruluşların uygun güvenlik önlemlerini almasını sağlamalıdır. Ayrıca, yeterli bütçe ayırarak siber güvenlik altyapısını güçlendirmeli ve istihbarat toplayarak potansiyel tehditleri izlemelidir. Uluslararası düzeyde iş birliği ve bilgi paylaşımı, siber saldırıların önlenmesi ve tespit edilmesi için önemlidir” dedi.
Siber saldırılara karşı korunma ve güvenliği artırma konusunda şirketlerin dikkat etmesi gereken adımlara değinen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Şirketler, güçlü güvenlik politikaları oluşturmalı ve çalışanlarını düzenli olarak güvenlik konularında eğitmeli ve bilinçlendirmelidir. Ayrıca, ağlarını güvenli bir şekilde yapılandırmalı, güvenlik duvarları ve güvenlik yazılımları gibi önlemleri uygulamalıdır. Güvenlik denetimleri düzenli olarak yapılmalı ve güvenlik açıkları tespit edilip kapatılmalıdır. Bu önlemler, siber saldırılara karşı korunma ve güvenliği artırma konusunda temel adımları oluşturur” diye konuştu.
“YENİ VE ÖNEMLİ BİR RİSK KAYNAĞI”
GCHQ'nun bir parçası olan Ulusal Siber Güvenlik Merkezi NCSC’nin yapay zeka raporuna dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu rapor, yapay zeka tabanlı büyük dil modellerinin (LLM'ler), özellikle OpenAI'nin ChatGPT gibi örneklerinin, siber güvenlik açısından yeni ve önemli bir risk kaynağı olduğunu vurguluyor. Bu tür yapay zeka modelleri, insan sesine benzeyen etkileşimler oluşturarak kullanıcılarla etkileşime geçebilir ve bu, potansiyel olarak siber saldırganlar için yeni bir saldırı türü oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
“Bu durum, geleneksel siber güvenlik önlemlerinin sadece veri tabanlı tehditlerle mücadele etmekten daha fazlasını gerektirebileceğini gösteriyor” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
Özellikle, yapay zeka tabanlı saldırılar, insanların güvenlik önlemlerini aşmak için daha kişiselleştirilmiş taktikler kullanabilir. Dolayısıyla, siber güvenlik uzmanlarının ve kuruluşların, yapay zeka tabanlı tehditlere karşı daha özelleştirilmiş ve dinamik bir savunma stratejisi geliştirmeleri gerekebilir. Ayrıca, yapay zeka modellerinin güvenliği sağlamak için yeni yöntemler ve standartlar geliştirilmesi de önemlidir. Bu, yapay zeka tabanlı sistemlerin geliştirilmesi ve kullanımı sırasında güvenlik risklerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
