Gündemden seçmeler...

Kuzey Irak Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani, uzun bir aradan sonra yeniden Türkiye’de. İstanbul temaslarının ardından bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edilecek. Barzani, Türkiye’de çok yüksek protokol seviyesi ile ağırlanıyor. Geçmişte sert açıklamaları nedeniyle neredeyse sıcak çatışmaya yol açıyordu; ancak son dönemde daha dikkatli bir üslup kullanıyor.

Geçenlerde söylediği “Türklerin ve Acemlerin bir devleti var, Kürtlerin niye olmasın?” sözünün ise Ankara’da pek önemsenmediği anlaşılıyor. Kuzey Irak ile Türkiye arasında son dönemde ticaret büyük oranda gelişti. THY, bölgenin idari merkezi Erbil’e düzenli seferler yapıyor. Türkler, petrol başta olmak üzere enerji ihalelerinde daha çok söz sahibi olmak istiyor. Türkiye ile Barzani’nin iyi ilişkiler kurmasını ABD de teşvik ediyor. Barzani, Türkiye’den önce Washington’da çok üst düzeyde karşılandı ve destek gördü. ‘Barzani merkezli’ pazarlığın orta yerinde petrol var. Ayrıca Ankara ile Kuzey Iraklı Kürtler arasında yaşanan bu bahar havasında, bölgede giderek artan İran’a karşı denge kurma ihiyacının olduğunu söyleyebiliriz.
[[HAFTAYA]]

* * *
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, belediyecilik yıllarından itibaren kamuoyunda tanınan bir isimÖ O dönemde İstanbul çevrelerinde farklı bir ağırlığı da vardı. İçişleri Bakanlığı ise Şahin’e yaramadı. Çok gergin, sürekli hata yapıyor, hata yaptıkça bir sonraki olayda daha sinirli oluyor. Ayrıca ‘hiç kimseyi dinlemiyor’ gibi bir izlenim uyandırıyor.

Bakanın bizzat kendisine bağlı birimlerde de ilginç bir durum var. Özel kaleme ulaşılamıyor. Basın bölümü ise çoktan havlu atmış. En az 10 kez aradığım için biliyorum. Bakan Şahin’in BDP ve PKK’lılara kızarken “domuz yiyenler-yemeyenler” gibi bir kriterle dini inanç ve uygulamalar üzerinden siyaset yapması, bir İçişleri Bakanı ciddiyetine yakışmadı. Türkiye’nin en kronik ve çetrefil sorunu hakkında hükümet kılı kırk yaran bir titizlikle politika üretmeye çalışırken, halk arasında ayrılıkları ve nefreti körükleyecek söylemlerden kaçınmak gerek.

* * *

Atatürk Havalimanı’ndaki rötarlar artık tahammül edilemez boyuta ulaştı. Neredeyse her uçuş gecikiyor. Kalkışta ve inişte ciddi sıra var. Londra, Paris, Zürih, Frankfurt gibi yılın büyük bölümünü yağışlı geçiren havalimanları tıkır tıkır çalışırken bizimki yağmur, sis ve lodosta felç oluyor. Gecikmelerin bir bölümü Türk Hava Yolları’ndan kaynaklanıyor.

Fakat asıl sorun havalimanının teknik altyapısı ve işletmesinde. Bu işin sorumlusu da Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ). Bu kadar insan yazıp çiziyor, yolcular isyan ediyor; DHMİ’den ses yok! Açıklamaları yine THY yapmak zorunda kalıyor. Yaz yaklaşırken artacak olan sefer sayıları nedeniyle havalimanı iyice sıkışacak. Atatürk Havalimanı’nın önünde nasıl bir yol haritası olduğunun açıklanmasını bekliyoruz.

* * *

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün İstanbul’da Kuzey Irak Kürt yönetimi lideri Mesut Barzani ile görüştü. Ardından Aydın Doğan ve Mustafa Sarıgül ile birlikte İstanbul -Mecidiyeköy’deki Trump Towers’ın resmi açılışını yaptı. Çok kısa süre içindeki programına bakıyorum; Güney Kore’den dönüp İran ve Çin’e gitti. Sonra Suudi Arabistan... İ

stanbul’da WOW Otel’de Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi ile görüştü. Aynı akşam Star Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tevhid Karakaya’nın oğlunun düğününe katılıp ardından ‘Kutlu Doğum Haftası’ etkinliklerinde uzun bir konuşma yaptı. Hekimleri ne diyor bilmiyorum ama Başbakan Erdoğan’ın herhangi bir insanın dayanamayacağı bu yoğun tempoya tekrar dönmüş olması, sağlığına kavuştuğunun önemli bir göstergesi.